Skip Navigation Links

Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan

12 yıl önce kimliği belirsiz kişilerce haince şehit edilen Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın bugün 12. Ölüm yıldönümü.

Medyatik Bakış

Gazete Köşesi   A+a-

Şehit Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan
 
12 yıl önce kimliği belirsiz kişilerce haince şehit edilen Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan’ın bugün 12. Ölüm yıldönümü. Efsane Emniyet Müdürü Okkan yaşasaydı bugün 61 yaşında olacaktı. 49 yaşında katledilen Cumhuriyet Şehidi, yiğit kimlik Ali Gaffar Okkan’ın anısı önünde saygıyla eğiliyor ve onu bir kere daha rahmetle anıyorum. Sakın unutulmasın, bugün laik Türkiye Cumhuriyeti 90 yıldır yaşıyorsa buna Ali Gaffar Okkan gibi vatansever kimliklere borçluyuz. Merhum Ali Gaffar Okkan, Türkiye Gençlik Birliği (TGB) Diyarbakır Şubesi tarafından çok güzel anlatılmış. Onların anlatımından sonra bana yazacak çok şey kalmıyor. Altına rahatlıkla imzamı atacağım çok beğendiğim anlatımı, biraz özetleyerek ve içine ara başlık atarak sizlerle paylaşıyorum.
 
Fırıncı Fikri’nin oğlu
 

 
 O; halktan, içimizden biri, Fırıncı Fikri’nin oğlu, acının hakim olduğu şehrin yani Diyarbakır’ın Emniyet Müdürü, sıfatı müdür ama halkın hizmetkarı, çaresi, gözbebeği…Hizmetkârını vurdular Diyarbakır’ın, sevgilisini, gözbebeğini. Halk sevgisiyle dolu olan yüreğini mermi çekirdeklerine sığınak yaptılar…18 Kasım 1997′de Emniyet Müdürleri Kararnamesi ile Kars Emniyet Müdürü iken Ali Gaffar Okkan, Diyarbakır Emniyet Müdürü olarak atandı. Şüphesiz bu kararname ile birlikte çok şey değişecekti.
 
Ben de Valiyim!
 
1998 yılının ilk günlerinde bu bazalt gözlü şehirde göreve başlayan Gaffar Müdür ilk birkaç gün şehri tebdil-i kıyafet gezdi. Çaycıya gitti ”çay içeceğim ama param yok” dedi, çaycı ise ”lafı mı olur?” dedi kaba Türkçesi, ince yüreğiyle. Gece yarısı Ciğerci Salih Usta’ya gitti ”açım ama param yok” dedi, Salih Usta ”para mı?” dedi gülerek ve ”yabancı olduğun belli, kalacak yerin var mı?” diye sordu. Bu soruyu duyar duymaz Gaffar Baba’nın gözleri dolmuştu. Diyarbakır Emniyet Müdürü olduğunu söyleyince Salih Usta ”ben de valiyim” dedi, güldüler…
 
3310 Merkez, bu size ilk ve son uyarım!
 
Şehirdeki izlenimlerini tamamlayan Gaffar Okkan, kendisini ”Gaffar Baba ”ya yücelten anonsu yaptı: ”3310 merkez, iki gündür şehir merkezini geziyorum ve görüyorum ki arkadaşlarımız görevlerinin bilincinde değil. Bu size ilk ve son uyarım!” Böylece Gaffar Okkan Efsanesi başlamaktaydı.” Terörist olmayın da ne olursanız olun” zihniyetiyle mücadele etmeye başlamıştı. Bu mücadele kısa sürede sonuç verdi. Nitekim adi suçlarda bir yıl içinde yüzde elli azalma olduğu görülüyordu, emniyet raporlarında. Emniyet binası önündeki cadde güvenlik gerekçesiyle trafiğe kapalıydı. ”Kimden korkuyoruz?” diyerek yolu trafiğe açtı.
 
Hizbullah örgütünün üzerine gitti
 
Hendek (Sakarya) ve Diyarbakır’da kimse bana dokunmaz der, zırhlı araç önerilerini reddedip öncelikle halkın korunması gerektiğine inanırdı. Ve bölge halkının korkulu rüyası olan Hizbullah terör örgütünün üstüne gitti, halkın canını korumak için var olduğunu hiç unutmadı. Gladyo’nun imanı tam(!) elemanlarının, Kürtleri sokak ortasında ”Allah u Ekber” diyerek öldürdüğü, hücre evlerinde aydın, gazeteci, üniversite öğrencilerinin infaz ettiği bu kanlı dönemde toplumsal barışı ve kardeşliği tesis edebilmek için Hizbullah’ı yok etmek zorunda olduklarını tüm emniyete benimsetmişti, Gaffar Okkan. Bu duruş Hizbullah ve Hizbullah’ın efendilerini de şaşırtmış ve korkutmuştur. Korkusuz adam, oyunun farkına varmıştı. Türkiye’nin nasıl ayrıştırılmaya çalışıldığını, bunun dış kaynaklı odaklarca üretildiği ve ne yazık ki devletin bazı kurumları tarafından uygulandığını net bir şekilde görebiliyordu.
 
Operasyonlara olabildiğince katıldı
 
Hizbullah Terör Örgütü’ne yönelik geniş çaplı operasyonlara başladı. Sadece Diyarbakır il sınırlarında değil çevre illerde ve İstanbul gibi merkezlerde de operasyonlar düzenliyor, bu operasyonlara mümkün olduğu sürece katılıyordu. Bölge halkına kan kusturan, birliğe ve bütünlüğe zarar veren bu imanı tam(!) adamlara acımıyor, bazı güçlerce desteklenen bu adamlar polis müdürünün bu operasyonlarına anlam veremiyordu. Zira onlar el üstünde tutuluyordu!
 
Kara Çarşamba
 
O, Diyarbakır halkının gözbebeği… Makam odası herkese açıktı. Ayakkabı boyacısı, sakızcı… Halk arasında ayrım yapmaz, ziyaretine gelen küçük esnaf için iş adamlarını bekletirdi. ”Bir sıkıntınız var mı?” İşte bu soru Gaffar Baba’nın halkın her kesimine sorduğu soruydu. Gece yarısı hiç kimsenin beklemediği anlarda meydana çıkar, halkın sahipsiz olmadığını gösterirdi. 24 Ocak 2001 Çarşamba… Kara Çarşamba… Saat 17:40. Gaffar Okkan, makamından Valilik Binası’na doğru seyir halindeyken şehrin en işlek caddelerinden biri olan Sezai Karakoç Caddesi’nde pusuya düşürülerek beş polis memuruyla beraber şehit edildi.
 
Kimseden korkmuyorum
 
Valilik Binası’na gidip Diyarbakır Valisi Ahmet Cemil Serhatlı ile birlikte Diyarbakır Devlet Tiyatrosu’nda gerçekleştirilen Uğur Mumcu Anmasına katılacaklardı. Çok ilginçtir ki suikasttan iki gün önce yani 22 Ocak 2001 Pazartesi günü öğlen vakti Uğur Mumcu’nun ağabeyi Ceyhan Mumcu’yu bizzat arayan Gaffar Okkan, 24 Ocak’ta Uğur Mumcu’nun öldürülmesiyle ilgili ulaştığı çarpıcı bulguları açıklayacağını söylüyor. Bu bulgular neydi? Bilinmiyor. Kardeşliğin, birliğin, beraberliğin neferi, yiğitliğin ve samimiyetin mümessili olan Gaffar Okkan, şahadetinden sadece iki saat önce ”Tehdit ediliyorsunuz, korkmuyor musunuz?” sorusuna ”Benim bir tek Allah’ım var, kimseden korkmuyorum” cevabını veriyor.
 
Bedenine 17 kurşun isabet etti
 
Gaffar Okkan kimdi, onu farklı kılan şey neydi? Gaffar Okkan, aslında sadece insandı, herkesin yapması gereken ama hiç kimsenin yapmadığı şeyleri yaptığı için farklıydı ve ”Baba’ydı. Gaffar Okkan’ın bedenine isabet eden 17 merminin 17′si de her bir Diyarbakırlının yüreğine ayrı ayrı sıkılmıştı, Türk-Kürt kardeşliğine sıkılmıştı, toplumsal barışa sıkılmıştı… Gaffar Baba, bu toprakların öz evladı olarak çözümü dış kaynaklarda aramamış, kendi içimizde aramış ve bulmuştu. Oyunu bozmuştu…
Kaynak:TGB Diyarbakır - tgb.gen.tr
 
 
 
Ali Gaffar Okkan kimdir?
 
 
 
Ali Gaffar Okkan, Sakarya ilinin Hendek İlçesinde 1952 yılında doğdu. 30 Eylül 1970 tarihinde Polis Koleji'nden, 29 Eylül 1973 tarihinde Polis Akademisi'nden mezun olarak İzmir İl Emniyet Müdürlüğü'ne Komiser Yardımcısı olarak atandı. Bu ilde Emniyet Amirliği rütbesine kadar çeşitli birimlerde görev yaptıktan sonra, 1983 yılında Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü'ne atanarak, 1985 yılında şube müdürlüğüne terfi etti. 1986 yılında Eskişehir İl Emniyet Müdürlüğü kadrosunda görev aldı. Bu ilde 1992 yılında Emniyet Müdür Yardımcısı oldu. 6 Aralık 1993 tarihinde 1. Sınıf Emniyet Müdürlüğü'ne terfi ederek Kars İl Emniyet Müdürü olarak atandı. 18 Kasım 1997 tarihinde Diyarbakır İl Emniyet Müdürü olarak göreve başladı. Bu arada Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetiminden mezun oldu.
 
Kars Emniyet Müdürü iken, Diyarbakır gibi yıllarca bölücü örgüt ve Hizbullah terörünün ve aşırı göçün ağır sonuçlarını yaşayan bir ile emniyet müdürü olarak atandı. Hüseyin Velioğlu'nun İstanbul Beykoz'daki villasına yapılan baskında büyük rolü vardı. Gaffar Okkan, Hizbullah'ın çökertilmesinde çok önemli bir rol oynadı. Diyarbakır İl Emniyet Müdürlüğü görevinde iken 24 Ocak 2001 günü saat 17:40 sıralarında makamından Valilik Binası'na seyir hâlinde iken, Sezâi Karakoç Bulvarı üzerinde Et Balık Kurumu ile Eflâtun Park arasında, kimliği belirsiz kişilerce pusuya düşürülerek açılan ateş sonucu olay yerinde şehit edildi.
 
 
 


Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet