Skip Navigation Links

Cumhuriyet yürüyüşü, halk, polis ve bayrak

“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” Evet, bu cümle ve ellerindeki Türk Bayraklarıyla yürüyen milyonlarca insan ülke genelinde sel oldu,

Gazete Köşesi   A+a-

MEDYATİK BAKIŞ
Doğan SÜSLÜ
İletişim:0 532 728 45 53
Cumhuriyet yürüyüşü, halk, polis ve bayrak…
“Mustafa Kemal’in askerleriyiz” Evet, bu cümle ve ellerindeki Türk Bayraklarıyla yürüyen milyonlarca insan ülke genelinde sel oldu, 89 yıllık Cumhuriyete sahip çıktılar, ses verdiler. İlçemiz İskenderun’da da Cumhuriyet, Atatürk ve millet sevgisiyle dolu insanlar 29 ekim saat 14’de gibi CHP İlçe Teşkilatı önünde toplanıp, Atatürk Anıtı’na yürüdüler. Yürüyenler ne illegal örgüt mensubu ne provokatör ne de bölücü hainlerdi. Yürüyenler, Cumhuriyet sevgilerini gösteren Cumhuriyetin 7’den 70’e neferleriydi…
Emniyet Müdürü Başer
Atatürk Anıtı girişine barikat kuran polis, aldığı garip emrin şaşkınlığıyla vatandaşı karşıladı. İskenderun Emniyet Müdürü Cengiz Başer, iyi niyetle ancak inisiyatif kullanamayan bir anlayışla vatandaşın Atatürk Anıtı’na girmesine bir süre direndi ve her fırsatta telefonla üstlerini (Kaymakam, Vali gibi yetkililer) arayarak onların direktiflerini sıcağı sıcağına aldı ve söz konusu direktifleri uygulamaya çalıştı…
Polisler hallerinden memnun değillerdi
Alandaki polislerle zaman zaman göğüs göğüse, zaman zaman da göz göze geldik. Pek çok etkinlikte, haberde birlikte olduğumuz polislerin yüzlerinden memnuniyetsizlik okunuyordu. Hiç biri ellerinde Türk Bayrağı olan insanlarla karşı karşıya gelmekten mutlu değildi. 89 yıllık Cumhuriyet tarihinde ilk kez polis, Atasına ulaşmak ona sevgisini sunmak isteyen vatandaşına , aldığı emir gereği engel olmak zorunda kalıyordu…
Hukuk Dersi ve ceset
Alanda Av. Suzan Dudu’nun polislere verdiği hukuk dersi, görülmeye değerdi. Yine oldukça kararlı olan CHP Hatay Milletvekili Hasan Akgöl “ Benim buradan cesedim çıkar. Üstlerinizi arayın ve bu doğrultu da konuşun” diyerek Emniyet Müdürü Başer’e kararlılığını ifade etmesi yerinde bir çıkıştı. CHP Hatay Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu’nun da yerinde ısrarları, telkinleri gerilimi biraz düşürdü. Belediye Başkanı Yusuf Civelek alanda bulunmasına karşın kriz yönetimini daha çok iki milletvekiline bırakarak fazla tepki vermemeyi tercih etti…
Kalkanların tekmelenmesi çirkindi!
Emniyet Müdürü Cengiz Başer dahil alandaki polisler mecbur kalmadıkça zor kullanmaktan yana olmadılar. En önemlisi biber gazı kullanmadılar… Görevli polis memurları olabildiğince esnek davrandılar, vatandaşa karşı önemli ölçüde tepkisiz kaldılar. Bazı vatandaşların itiş kalkış sırasında polis kalkanlarını tekmelemesi çirkin ve gereksiz bir davranıştı, göze hoş gelmedi, yapanlara da yakışmadı…
Yürüyüşçüler amaçlarına ulaştılar
Sonuçta, vatandaş alana girdi, Atatürk anıtının beş ya da sekiz adım gerisine kadar geldi. CHP İlçe Başkanı açıklamasını yaptı. Hatta Ak Parti iktidarı eleştirildi. Sembolik olarak da çelenklerden biri Anıt Alanı önüne kondu. Sonuçta Emniyet Müdürü Başer’in ve polislerin direnişi boşa çıktı, amaç hasıl oldu. Emniyet Müdürü Cengiz Başer’de muhtemelen kendi kendine “Şimdi biz neyi engellemiş, neyi yasaklamış oldu ki” diye kendi kendini sorgulamış, aldığı emrin çokta işe yaramadığına gözlemlemiştir…
İzin verilse kutlama 20 dakikada biterdi
CHP ilçe teşkilatı önünde toplanan vatandaşlar saat tam 14’de değil 14’e 5 kala alana yürüdüler. Yürüyüş, itiş kalkış, ikna ve çözüm arayışları, görüşmelere rağmen kutlama saat 15.00’da son buldu. Alandaki ilgililer biraz inisiyatif kullanma cesareti gösterselerdi inanın anılan kutlama saat 14.15-14.20 gibi biterdi, can sıkıcı gelişmelerde yaşanmazdı. İnisiyatif kullanacak olan yetkili ya da yetkililerde “yasakta ısrar etsek, olaylar büyüyecek böylece can ve mal kaybı olacaktı. Bu yüzden gerilimi düşürmek adına izin verdik” diyerek kendilerini savunabilirdi. 29 Ekim’de Ankara Ulus’taki gerilim de Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül’ün akli selim talimatıyla son bulmuş ve Ulus’ta can ve mal kaybının önüne geçilmiştir…
“Hükümetin Valisi” cümlesi
“Hükümetin Valisi, Kaymakamı, Savcısı ve Emniyet Müdürü” gibi sözleri son günlerde sık duyar olduk. Ben İskenderun’da görev yapan adı geçen kamu görevlilerini halen devletin Valisi, Kaymakamı, Savcısı ve Emniyet Müdürü olarak görüyorum. Ancak devletin mülki amirleri, savcıları ve emniyet müdürleri gerektiğinde sorumluluk alıp, tansiyonu düşürmeyi bilmeli, esnek bir uygulamayla milletin burnunun kanamasını önlemelidir. Zaten alanda milletin kaşı yarılsa can ve mal kaybı olsa hükümet olaylardan mülki amirleri ya da emniyet müdürlerini sorumlu tutup, görevden alacak, hükümet sözcüsü “Falanca valiyi görevden aldık. Daha ne yapalım?” diyerek hükümeti olaylardan sıyıracaktır. Başbakanın ya da hükümetin her uygulaması doğru olmayabilir. Kritik görevler alan kamu görevlileri bunu çok iyi düşünmelidir… Hükümet üyelerinin gönlüne taht kurmak yerine milletin gönlüne taht kurmak en doğrusudur. Bir gün herkes halkın arasına dönecektir. Hiçbir makam sonsuz değildir…
Bakan Günay “Mülki amirler kararı iyi okusun”
İskenderun, Hatay ilinin bir ilçesidir. Antakya merkezde vatandaşlar rahatça yürüyor, Atatürk Anıtı’na çelenk koyuyor ve dönüyor. İskenderun’da ise itiş kalkış ve anıta girme pazarlığı yaşanıyor. Aynı ilde aynı ülkede bu çiftte standart neden? Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ısrarla Bakanlar Kurulu’nun kutlamalara yasak getirmediğini söylüyor. Mülki amirlerin Bakanlar Kurulu kararını iyice okumalarını ve ona göre davranmalarını istiyor. Anlaşılan o ki yorum farkı var ya da birileri ilgili bakanlığın, hükümetin gözüne girmek adına kraldan fazla kralcı davranmanın arayışındalar…
Önümüzde 10 Kasım var…
Önümüzde 10 kasım gibi önemli bir Anma Günü var. Dilerim ki hükümet 29 ekimdeki yanlış yasak politikasını tekrarlamaz. Polisin halkla karşı karşıya getirilmesi devletin bu kez daha büyük yara almasına neden olur. Ulu Önder Atatürk’ü anmak isteye yurttaşlarımız gibi devletin mülki amirleri ve emniyet müdürleri de sağ duyulu olmalı, vicdani kanaatlerini ve gereken hallerde esnek bir vazife anlayışını da görevlerine dahil etmelidirler. İşini layıkıyla yapan mülki amir ve emniyet müdürleri devlet ve millet arasında köprüdür. Köprü vazifesini bırakıp sadece hükümete her yanlışına rağmen payanda olanlar, gün gelir yeni görevlendirmelerden gerekli payları alamazlar…
Pratik işler, ötesi kağıt üzerinde kalır
89 yıllık Cumhuriyete kimse yeni adetler ve kutlama yasakları getiremez… Getirilse de bunlar kağıt üzerinde kalır, pratikte yine yıllardır yapılan gönüllü kutlamalar ve anmalar gerçekleştirilir… Hep birlikte şapkalarımızı önümüze alıp, düşünelim. Yoksa yarın çok geç olacak birlik ve bütünlüğümüze gölge değil gölgeler düşecektir… Dış ve iç bünyede bölücü hainlerle başımız ciddi biçimde ağrırken elinde Türk Bayrağı olan vatandaşla polis tekrardan itiş kalkış ve karşılıklı saygısızlık yaşamamalıdır…
 

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!

Etiketler // ,

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Toplam (1) adet yorum var.
İsmail Canlı 1 Kasım 2012 Perşembe
Kanu görevlileri her zaman devletin görevlileri olmalıdır. Bu konuda ipin ucu kaçarsa devlet prestiji zedelenir, kamu görevlilerine güven azalır. Cumhuriyet ve Atatürk sevgisi yasaklamalarla, barikatlarla engelllenemez. Bu sevgi enginlere sığmaz taşar. 10 Kamsı anma etkinliklerinde yeni yasaklamalar getirilmemeli. Hükümet sağduyu ve akılcı olmalı
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet