Emir, demir ve enerji!!!
İskenderun Körfezi’nin demir-çelik, liman, lojistik ve yassı üssü olacağı uzun yıllar konuşuldu ama enerji yatırımları sadece birkaç yıldır gündemde..
Devletin gündemindeydi ama bölge halkının gündemine gireli birkaç yıl oldu..
Körfezdeki enerji yatırımlarını mercek altına aldığımızda, aynı zamanda bir enerji üssü olacağı kesin..
Şu üssü, bu üssü diye yazıp çiziyoruz ama körfez ekonomisi aylardır durağan bir seyir izliyor.. Hatta durağanın ötesinde dip seviyede..
Belki de fırtına öncesi sessizlik..
İnşallah da öyle olur..
O fırtına bir an önce kopsun da, demir piyasası bir ayağa kalksın, herkesin yüzü gülsün artık..
Çünkü en yukarıdan en aşağıya piyasaları en derinden etkiliyor bu durum..
Demir fiyatlarının dip seviyede oluşu, üretim maliyetlerindeki artış, ihracatın olmayışı demir üreticisini yerle bir eden önemli etkenler..
Bir yandan kentsel dönüşüm ile ortaya çıkan Türkiye genelinde dev bir inşaat potansiyeli, diğer yanda fiyatı en dip seviyede bir demir piyasası..
Demir piyasasının canlanması beklenirken, hala en ufak bir kıpırdama yok!!!
İçinde bulunduğu duruma anlam vermenin çok zor olduğu, tezatlarla dolu bir İskenderun Körfezi’nde, günlük milyarlarca dolarlık bir üretim merkezinde fırtına öncesi sessizlik mi yaşanıyor?
Hani daha önce de yazmıştım;
Zengin toprakların fakir bekçileri diye.
Aynen öyle..
Hem dünyanın gözü İskenderun Körfezi’nde, hem de devasa yatırımların bulunduğu körfezde ekonomi dibe vurmuş durumda..
Allah sonumuzu hayretsin..
Demir piyasası öyle de;
Peki bizim enerji yatırımları ne alemde?
Diler Holding’in İskenderun OSB’deki termik santral yatırımı gün yüzüne çıktı diyeceğim ama, bacası gün yüzünün çok ötesinde bulutların arasına karışmış durumda..
Bilemedin bir buçuk yıl sonra faaliyete girer..
Umarım Yazıcı Demir-Çelik A.Ş. Genel Müdürü Sayın Osman Gözükara’nın anlattığı gibi çevreci bir yatırım olarak karşımıza çıkar..
Değilse, hele bir de Sayın Gözükara da o dönemde ya emekli olur ya da başka bir şehirde bir tesise transfer olursa kime ve nasıl hesap sorulur bunu hiç bilmiyorum!!!
Hancı-yolcu hikayesi türünden..
Yani biz dayağı yiyen tarafında oluruz da, Diler Holding yöneticileri sayan tarafında olunca başka şehirlerde, işte o işin zor tarafı..
Kuş uçuşu 500 metre bir alanda Diler Holding’e iki komşu daha geliyor..
Tosyalı ve Atakaş termik santralleri..
Bir termik santralden bir şey olmaz dedik, tam üç tane oldular ve ya olacaklar..
Devletin programında oldular, henüz ortada bir şey olmamasına rağmen..
Karşı olmanın bir şeyi değiştirmeyeceği gibi..
Devletin körfezdeki yatırım politikasının bir parçası..
Planlanmış, hazırlanmış ve sadece prosedürü beklenen iki termik santral yatırımı daha..
Mitingler düzenlense ne fark eder ki?!!!
Diler Holding’in termik santral projesine karşı çıkıldı da ne oldu?
Devlet baba neyi reva görürse evlatlarına onu yaşarız..
Yani üç tane bacamız ve devasa tesisimiz daha olacak birkaç yıl içinde..
Daha maliyetli demir çelik ve yassı yatırımlarından uzaklaşıp, biraz daha az maliyetle, çok daha az istihdam olanağı sağlayan ve karlı bir iş olan enerji yatırımlarına bir yönelim var..
Enerjide dışa bağımlılığı önlemenin gerekli olduğu ve bu yatırımların Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı için elzem olduğu bir görüşle içim sızlayarak yazıyorum bu yazıyı..
Belki enerji konusunda dışa bağımlılıktan kurtuluruz ama balığı, sebze ve meyveyi en lezzetli şekliyle ithal eder duruma geliriz gibi bir görüş oluştu bir an kafamda..
Türkiye’nin Dünya devler liginde mücadele edebilmesi için enerji kozunu birilerinin elinden alması ve zırt pırt “şalteri indiriyoruz, vanaları kapatıyoruz” tehdidini savuşturması lazım ama yatırımcıların da “Mümkün olan en çevreci enerji yatırımlarını tercih etmesi lazım” değil mi?
İki ucu ..klu değnek gibi bir şey..
O da lazım, bu da lazım..
Eneri yoksa, üretim yok, hayat yok! Termik santralle ise temiz hava, su, deniz ve yemyeşil bir doğa yok!!!!
Neresinden tutsan olmuyor..
Bir de Avrupa Birliği ülkelerindeki termik santral yatırımları var.. En çevreci şekliyle enerji üretiyorlar.. Umarım bizim burada da böyle olur..
İçinden çıkamıyorum ve bu durumun yorumunu da sizlere bırakıyorum..
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!