Özçelik İş Sendikası İskenderun Şubesi’nde uzun yıllardır sendika yönetiminde çeşitli görevler yapmış Murat Kayış arkadaşımız adaylığını açıkladı.

Hayırlı uğurlu olsun…

Demokratik bir hak, demokrasi şöleni şeklinde geçeceğine inandığım bir süreçle genel kurulda herkesin kucaklaştığı, küskünlüğün olmadığı bir sonuç elde edilir diye de umut ediyorum…

Murat Kayış arkadaşımızı arayıp hayırlı olması dileklerimle birlikte başarılar diledim ve ardından da Şube Başkanı ve Hak İş Hatay İl Başkanı Mehmet Güngör’ü aradım.

Adaylığını ne zaman açıklayacağını sorduğum Mehmet Güngör, önce gülümsedi ve ardından da ‘Koyun Can Derdinde Kasap Et Derdinde’! diye bir cümle kurdu.

“Önümüzde MMK Metalurji görüşmeleri devam ederken, Yolbulan Demir Çelik’te görüşmeler başlamışken, Ekinciler Demir Çelik ile İsdemir’de yapılacak bir çok iş varken, neyin adaylığı?

Genel Merkez hele bir genel kurul takvimini açıklasın, tabiki gereğini yapacağım” deyiverdi Mehmet Güngör…

Haklıydı !

Önce hak, hukuk, alınteri ve emek mücadelesinde işçinin beklentilerine en güzel sonucu elde etmekti ve ardından tabandan gelecek destekle adaylık açıklamasına gerek kalmaksızın üyelerin desteğiyle genel kurulda omuzlara alınmış ve başkanlığı ilan edilmiş bir sendikacı olursun…

Vallaha da Billaha da haklı !

Süreçte daha önemli işler varken, bölgedeki sanayi tesislerinde huzur ve güven ortamını, barış iklimini, dostluğu ve kardeşliği baltalamak isteyen bir güruh sahada provakasyon yapıyorken, genel kurulu düşünmek için erkendi aslında !

Öncelik işçinin emeği, alınteri, hakkı ve hukuku olursa, genel kurulun çok da önemi yoktu aslında…

Toplu sözleşme görüşmeleri devam eden bir çok sanayi tesisinde işçinin alınterini, emeğinin karşılığını almadan, beklentilerin üstünde bir sonuca ulaşmadan genel kurul için hazırlık yapmak yanlış bir hareket tarzı olmaz mı?

Hele hele, az önce birkaç cümle ile ifade etmeye çalıştığım Ali Cengiz oyunlarında uzman güruhun provakasyon çabaları gün gibi ortadayken, sendikada birlik ve beraberliği, sahada işçi arasındaki kardeşliği bozarak kaos yaratmak, kent huzurunu daha önce yaptıkları gibi bozmak amacındayken önce sahayı kontrol altında tutmak ve emekçinin hakkını korumak öncelikli davranış şekli olmalıdır.

Mesele Mehmet Güngör veya Murat Kayış meselesi değil !

Mehmet Güngör de adaylığını bugünden açıklasaydı, aynı eleştiriyi daha sert bir üslupla yapardım !

Umarım eleştirimi dikkate alır diye de umut ediyorum !

Her kim veya kimler bu erken vakitte adaylığını açıklaması için baskı yapmışsa yanlış yapmıştır ve sevgili Murat Kayış’ı yanıltmıştır !

En büyük endişem, kavga ve kaostan beslenen, gözü doymayan bir ekibin provakatif hareketlerinin başarılı olmasıdır !

Başarılı olmayacaklarından eminim ama yine de bir ihtimal geliyor aklımın bir köşesine !

Sorumluluğunu üstlendiğin işçinin emekçinin hakkını en üst düzeyde, beklentilerin üstünde almadan çıkmak, yanlış sonuçlar doğurur !

Mehmet Güngör’ün daha temkinli ve sonuç odaklı ilerlediğini, emekçinin gönlü ve vicdanının sonucu belirleyeceğini bilerek hareket etmesi gayet mantıklı !

Vermeden almak Allah’a mahsus bunu da iyi bellemek gerekiyor !

Önce işçiye vereceksin ve daha sonra isteyeceksin !

Ne diyeyim?

Doğru zaman doğru yer ve doğru adım olmalıydı !

Zaman yanlış, yer yanlış ve yanlış adım …

Hayırlısı olsun …