Skip Navigation Links

MUTLU MUSUNUZ?

Ali, doğuştan sakattı yürümekte zorlanıyordu.

Serhat Gökpınar

Gazete Köşesi   A+a-

 Düştü diye güldünüz yada "yazık ya sürünüyor niye okuyor ki kendini yoruyor" dediniz. Hayata küstü evine tıkandı.
Ayşe, kördü. Bastonuyla gidip geliyordu okuluna. "Kör ne iş yapabilir ki, otursun evde araba çarpar, önünü görmez düşer" dediniz. Ayşe bunları duydukça psikolojisi de bozuldu ve insanların arasına çıkmak istemedi.
Mehmet, sağırdı. İşitme cihazıyla az duyabiliyordu. Duyması için yüksek sesle konuşmanız gerektiği için onla sürekli dalga geçtiniz, küçümsediniz. Mehmet, insanların yanında kendini çok kötü ve kusurlu hissettiği için dışarı çıkmamaya başladı. Çok zor durumda kalmadıkça insanlarla iletişim kurmadı, hayatın akışından kendini soyutladı.
Fatma, zihinsel engelliydi. Yaşıtlarından hep geri kalıyordu. Çevredekiler hep onunla dalga geçiyordu. Fatma olanlara bir anlam veremiyordu. Ailesi, sürekli çocuklarıyla dalga geçildiği için çocuklarını dışarı çıkarmamaya, biri gelince yadırgamasın diye odaya kilitlemeye başladılar. Bir kişiyi daha hayata hep beraber küstürdünüz.
 
Şimdi nasıl sokaklar?
Hayat nasıl her şey yolunda mı?
Sırf sizin göz zevkiniz bozulmasın diye insanları hayattan soyutladınız, dışladınız, aranıza almadınız, hep farklı gördünüz.
Mutlu musunuz?
Şayet mutluysanız, güzel görünsün diye, bina girişlerine engelli rampası yapmamaya yapsanız da çok dik bir açıyla yapmaya, kaldırımlara araba park etmeye ve ortasına direk, ağaç dikmeye, okullara engelli çocukları almamaya, okulda ki engelli çocukları dışlamaya devam edebilirsiniz. Sizin göz zevkiniz ve rahatınız bozulmasın diye ülkede ki 10 milyon engelli birey evlerinde tıkalı kalır ve sizlere asla görünmezler!
 
Artık bu gidişata son verilerek, engelli bireyleri, topluma kazandırabilmek için, onları farklı görmememiz, toplumun bir parçası olarak kabul etmemiz gerekmektedir.
Ne toplumdan dışlayalım, zavallı, yardıma muhtaç görüp acıyalım. Ne de çok özel, ayrıcalıklı gibi görüp öyle davranalım.
Engelli bireyler, toplumun bir parçasıdır. Sadece eksikliklerini kendilerine hissettirmeden tamamlamaya çalışalım.
İşte o zaman daha yaşanabilir bir dünya haline gelebiliriz...
 
 
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet