Skip Navigation Links

Ne Kadarını Affedebiliyoruz!

Siz birini affetmediğinizde, o yükü sırtında taşıyan sadece sizsinizdir.

Mehmet Güven

Gazete Köşesi   A+a-

  Ne Kadarını Affedebiliyoruz!
Siz birini affetmediğinizde, o yükü sırtında taşıyan sadece sizsinizdir. Bu nedenle, aslında affetmek karşınızdaki kişi için yaptığınız bir şey değildir, tamamen kendiniz için yaptığınız bir gerçektir. 
Biri tarafından aşağılanıp kırılmak kadar daha zor bir şey düşünemiyorum. Bunu size yapanı da yapılanı da yanında bırakmamak için kafanızda düşünceler çalkalanırken, birden şahıs yaptıklarının farkına varır ve sizden özür diler. O zamanda sizin de o şahsı affetmek düşer. Zira özür dilerse, benliğimizde olumlu düşünceleri tutmak daha sağlıklı olacaktır. Fakat bu şahıs ya da şahıslar yapmış oldukları davranışlarla belki de gıyabinizde veya önünüzde kendilerini öne çıkartmak için bazen sebepsiz yere veya onlara göre birçok neden vardır. Sizin bir açığınızdan yararlanarak davranışlarıyla sizi toplum nezdinde aşağılamışlardır. Buna rağmen bu davranışlarını, haklı olarak kabul edip hiçbir açıklama gereği görmeyip eylemlerini tasdik etmişlerdir. Sizi üzmek onlar için hiçbir sakınca yoktur. Şahıs kim olursa olsun üzen kişi kendi kişiliğinin karakterini ortaya koymuştur.
Bunu yapan şahıslar aileden ya da dostlardan olabilir, böyle olunca da daha da üzücü bir hal alır. Zaten herhangi bir manevi bağla bağlı değilse üzülmez pek aldırış göstermezsiniz, ya da ona bu yaptığını bir şekilde telafi edeceğinizi düşünürsünüz. Fakat şahıs size yakın olup yaptığında üzülür ve kırılırsınız. Ne yapacağınızı şaşırır bu mesele günlerce haftalarca zihninizi kemirir durur, sizi meşgul eder, başka şeyleri sağlıklı düşünmenizi engeller. Aynı anda zihninizdeki olumlu ve olumsuz düşünceler kendi aralarında büyük çatışmalara girer.
Dostunuz sizi adamdan saymamış ve toplumda küçük düşürmüştür. Aynı zamanda haklıymış gibi sizin gönlünüzü almak için her hangi bir davranışta bulunmamıştır. Bu şahısla pek karşılaşmıyorsanız unutup gider aldırış etmezsiniz. Zira arada sırada olsa bile bağlantılarınız vardır. Onu her görüşünüzde yaptıkları aklınıza gelecek ve içinizde ona karşı bir kırgınlığınız olacaktır. Zamanla bu kırgınlık kızgınlığa dönüşecek, kin ve nefret duyguları oluşacaktır.
Bu durumda birey olumlu olumsuz birçok duygunun etkisinde kalabilir. Son derece tehlikeli bir yola girilmiş ve bu yolda çok dikkatli olması gereklidir. Kendini olumsuz düşüncelere kaptırıp böyle düşük karakterli insanlarla uğraşıp kin ve nefret duygularıyla uğraşırsa hem kendi ruhsal halinde dengesizlik oluşur hem de evinde ve ailesinde huzursuzluk başlar. Dolayısıyla sakince soğukkanlılığınızı koruyup, özgüvenle motivasyonunuzu korumalısınız.
Aynı zamanda bu gibi şahısların mevkileri, statüleri, yaptıkları iş ne olursa olsun, maddiyatları tavan yapmış birçok mağaza ve dükkânları olsun, karayer sahibi, çevresi tarafından çok sayılan sevilen biride olsa, son derece bencil ve daha fazlasını ister. “Ben bilirim” düşüncesiyle hareket eder ve karakterinden dolayı kıskançlığın ve kibirliğin önüne geçemez. Şayet kendisi bağlı olarak hareket edilmiyorsa, başarılı bireylere karşı desteğini çeker, zorluklar çıkarıp engel olaya çalışır ve haklı olduğunu idea eder. Bunlar ona yetmezmiş gibi bulunduğu mevkii ve yaptığı işi kullanarak etrafını ziyadesiyle ikna edip, birilerinin başarılarını engellemeye devam eder. Aynı zamanda da haberi yokmuş gibi de davranmasını çok iyi bilir.
Bu durumda ne yapmalı? Karşınızdaki şahıs yakınlık derecesi ne durumda olursa olsun, yaptıklarından dolayı onu uyarmanız ve özür dilemesi gerektiğini ona hatırlatmalısınız. Özgüveniniz açısından son derece önemlidir. Bu şahıs hatasını anlayıp gönlünüzü alırsa size önem verdiğini gösterir. Şayet kendi hatasında israr ederse bu sefer kendi şahsiyetsizliğini göstermiş olur. Böyle şahsiyetsiz kişilerden zaman kaybetmeden uzaklaşın. Çünkü bu gibi insanlardan iyilikten çok zarar gelir. Unutmayın ki, bir gün hak yerini bulacaktır, hiç kuşkunuz olmasın.
Bizler kendi öz değerlerimize sahip aile üyelerimize ne olursa olsun affetmeyi bileceğiz. Affetmeyi bilmek, sonsuz huzuru keşfetmek gibidir. Ailenizde huzuru sağladığınız an itibariyle bütün aile üyelerinin başarılı olmaları için kendi açınızdan önlerini açmış olursunuz.
 
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet