Gel de İnan, Uyan (2)
Keyifli bir gezintiye çıktı, yollar pırıl pırıl, cadde ve sokaklarda herkes mutlu, huzurlu yürüyüşte, alışverişte…
Yolu Düğünyurdu Toki bölgesine düştü,
Yollar balkaymak, öyle rahat çıkılıyor ki,
Arada durup manzara izliyor, mis gibi oksijeni ciğerlerine çekiyordu,
Allahım bu ne güzellik deyiverdi içinden…
Geçmiş yıllarda okuduğu haberler, milletvekillerinin yaptığı açıklamalar ile hızla gerçekleşmiş, halkın hizmetine sunulmuş projeler geldi .
Ve iyi ki dedi…
Allah iyilerle karşılaştırsın,
Çıkarcı, menfaatçi, riyakar, firavun kalplilerden uzak etsin dedi…
Ve yola revan oldu yine,
Yollar balkaymaktı, havada hiç mi toz olmaz yarabbi,
Bugünleri de görmek nasib oldu diye düşünürken, kalabalığa denk geldi,
Yine mutluluktan, keyiften ne yapacağını şaşırmış vatandaşlarla bölge milletvekilleri çay, kahve keyfi yapıyordu.
Düğünyurdu Toki bölgesinde hava mis, İskenderun şehir merkez i manzarası ise muhteşemdi.
Kahkahalar yükseliyordu ve ardından Cebike Muhtarı ile kabalalık vatandaş topluluğu muhabbete katıldı,
Kucaklaşmalar Vs…
Allah milyon kere razı olsun diye dualar ettiler bölge milletvekillerine,
Tapulu arazileri alınmamış, hazineye ait tarım vasfı kalmamış alanlarda konutlar yükselmiş ve bölgenin gelecek 50 yılı mükemmel planlanmıştı.
Ne kadar dua etseler azdı, onun için muhabbet arasında bölge milletvekillerine dua için ellerini semaya açtı cami imamı ve herkes de ona eşlik etti.
Duaların ardından çaylar tazelendi,
Yapacak bir şey, çözülecek sorun kalmadığından bölge milletvekillerinin gitme isteği de yoktu,
Herkes o kadar mutlu ve neşeliydi ki…
Sohbet arasında İskenderun merkezin pırıl pırıl cadde ve sokakları, park ve bahçeleri üzerine de konuşuldu.
Yeni yatırımlara eleman alımı için başka şehirlerde ilana çıkılmış, bölge halkı arasında işsiz olmadığı için de başka bir çare kalmamıştı.
Bölge milletvekillerinden biri hemen de aldığı duyumu aktardı ve kükredi;
Neymiş, Cebike Toki bölgesi yakınlarına hazır beton santrali, çevreyi, tarım alanlarını kirletecek yatırım planı olanlar varmış !
Elhamdüllillah Devletimiz ve milletimizin vakur duruşu bu kirli oyunlara, doğayı kirletmeye yönelik çirkin hareketlere izin vermez, vermeyecektir deyiverdi milletvekili …
Alkış kıyamet, herkes sarılıverdi milletvekiline…
Derdi millet ve memleket olanın kesinlikle halkı yanıltmaya yönelik tavır ve hareketlerden uzak durmaları gerektiğini ve bu durumların sonuna kadar da karşısında olacaklarını ekleyiverdi milletvekili.
Yine alkış kıyamet…
Balkonlar o kadar neşeli ve mutlu dizayn edilmişti ki, deprem mağduru hak sahiplerinin ruh hali evlerinin her köşesine yansımıştı !
Milletvekili yukarı katlara, balkonlara el etti ve siz de gelin inin aşağı muhabbete katılın dedi.
Vatandaşlar hemen de aşağı inip çay, pasta ve böreklerden oluşan ikramları orta masaya koydular.
Öyle keyifliydi ki herşey, yapacak bir iş de kalmadığından, muhabbet kahkaha aralarıyla mola veriyordu !
Yeni seslendi milletvekili;
Ben olduğum sürece, halkı yanıltan, kandıran, aldatan olmaz, olmayacak, buna kat’iyyen izin vermem, vermeyeceğim dedi…
Cebike’ye hazır beton santrali ve bilumum toplu konut projelerini planlayan kişiler de az sonra ortama geldi.
Oturmak istediler ve ardından milletvekili ortamdan uzaklaşmalarını söyleyerek herkesin içinde hainleri azarladı !
Yine alkış kıyamet koptu…
Milletvekili dediğin böyle olmalıydı, milletinin ve memleketinin yanında, samimi ve dürüst duruş sergilemeliydi, kapalı kapılar ardında gizli hesapları hiç ama hiç olmamalıydı !!!
Ve yine olanlar oldu,
Allahım yine mi deyiverdi kendine,
Yine sallandık !
Musmutlu pembe rüyadan uyanmanın üzüntüsünü yaşıyordu,
Keşke uyanmasaydı !
Öyle güzeldi ki, insanın uyanası gelmiyordu …
Biri ihale, hibe ve teşvik mi dedi ?
Çok ayıp bizimkilerden böyle şeyler çıkmaz,
Adaletli, vicdanlı ve merhametlidirler…
Kesinlikle firavunlaşmazlar…
Güleryüzlü ve samimi davranış sergilerlerler…
Yine uyandı artık,
Eşine bir kahve yapmasını söyledi ve balkona geçti,
Deprem sallamış ama geçmişti,
Artık uyanmıştı !
Gel de inan, Uyan …
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!