DÜNYAYI KADINLARIN SEVGİSİ VE MERHAMETİ KURTARACAK!

 Cennet anaların ayağının altındadır diyerek kadınları yere göğe sığdıramayan erkekler, iş kadınlara fırsat eşitliği sağlamaya geldiğinde bir anda kadını yok sayıyorlar. Oysa toplumu ayakta tutan kadınlardır.

Kurtuluş savaşında askerlerimizle omuz omuza savaşan cefakar kadınlarımız; iş hayatındaki başarıları ve akademik kariyerleriyle ülkenin kalkınmasına en büyük katkıyı sunmuşlardır.

"Bir kadını eğitirseniz bir toplumu eğitirsiniz!" bu nedenledir ki Ulu Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk; toplumun temel taşlarından bir olan kadınlara çok büyük değer vermiştir. Ama ne yazık ki; günümüzde gerek iktidar ve muhalefet partileri gerekse sivil toplum kuruluşları kadına hak ettiği değeri vermemişlerdir. 'Kadınlar sokakta mücadele etsin, erkekler koltukta otursun' zihniyeti her yerde hakim çünkü. Yönetim kadrolarında erkek egemenliğinin devam etmesi ve fırsat eşitliğinin sağlanmaması kadınlara ne derece değer verildiğinin en çarpıcı göstergesidir.

Kadınların mücadelesiyle 22 yıldır iktidar olan parti; mecliste ve kabinede kadınlara yeterince yer vermeyerek kadınlara verdiği değeri ortaya koymuştur. Kadınlar sayesinde seçim kazanmasına rağmen; kadınlara sadece Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nı layık görmüştür. Aslında topluma 'Kadının yeri evidir' mesajı verilmekte. Ama iş siyaset yapmaya geldiğinde; kadınlar başımızın tacıdır denilerek kadınlara sadece iltifat ediliyor. Bunu tüm siyasi partiler yapmakta ve kadınları sadece reklam aracı ve hizmet edecek bir kitle olarak görmektedirler. Kadınlar iltifat değil, yönetimde söz hakkı sahibi olmak istiyor.

Kadınlar yönetseydi nasıl bir toplum olurduk hiç düşündünüz mü?

Adalet Bakanımız kadın olsaydı; toplumda bu kadar şiddet olmaz, suçlular cezasını görür ve herşey daha adil olurdu.

Tarım ve Orman Bakanımız kadın olsaydı; ağaçlara kıyılmaz, ormanlarımız korunur, ithal tohumla değil ata tohumuyla üretim yapılır ve topraklarımız daha bereketli olurdu.

Çalışma Bakanımız kadın olsaydı; çalışanlar emeklerinin karşılığını alırdı.

Milli Eğitim Bakanımız kadın olsaydı; çağdaş ve laik eğitim sistemiyle çocuklarımız mutlu, huzurlu ve güven içinde aydınlık bir geleceğe koşardı.

Kısacası kadının olduğu her yerde sevgi olurdu, güven olurdu, bereket ve huzur olurdu.

Kadın mutlu olursa dünya mutlu olur!

Dünyayı kadınların sevgisi ve merhameti kurtaracak!

Emekçi tüm kadınların günü kutlu olsun!