Bir türlü anlatamadım !

Özçelik İş Sendikası seçimleri sürecinde ilk adım İskenderun Şube oldu…

O günlerde yazmıştım, ‘Hedef İskenderun Şube değil genel merkez’ diye…

Nitekim öngörüm doğru çıktı…

Kıymetli kardeşim Özçelik İş Sendikası eski şube sekreteri ve adayı Murat Kayış’a, ‘Yanlış zamanda, yanlış adım’ attığını, zamansız ve nefret söylemleriyle dolu bir çıkış yaptığı için kaybetmeye mahkum olacağını anlatmıştım !

 

İskenderun Şube Sekreteri Murat Kayış, akşam geç saatlere kadar yol arkadaşları Mehmet Güngör ve ekibini yerden yere vuruyor, karalıyor ve sabah olunca da aynı ekiple oturup kahve içerken dostluk, kardeşlik ve emek muhabbeti yapıyordu !

Ve aynı Murat Kayış, “Siyasette ve Sendikacılıkta Vefa Olmaz!” demişti bir sabah kahvaltısında…

Tüylerim diken diken olmuş, birkaç adım geri durmak zorunda kalmıştım !

Sevgili Murat Kayış kardeşim, ustaların sana siyasette ve sendikacılıkta vefa olmaz diye öğretmiş olabilir ammaa, doğduğun günden ölene kadar vefa, vicdan, merhamet ve insani değerler çok önemlidir !

Ustaların da tam da bu nedenle bir türlü dikiş tutturamadılar ya…

Friedrich Nietzsche şöyle söylemiş;

Vicdanlı ve dürüst olmak, hesaplı olmaktan iyidir. Hesap insanı makam sahibi yapar da vicdan daha önemli bir işe yarar, insanı insan yapar.

Sevgili Murat Kayış, bunu da unutma !

Ki, daha hikayen bitmedi ve CHP’den meclis üyeliğin devam ediyor !

Sendika hayallerin hüsran oldu da, bari siyasette aynı hataları yapma istikbalin olsun, insanlar güven duysun !

Yine genel merkez seçimleri geldi çattı ve Pazar günü itibariyle öyle ya da böyle Yunus Değirmenci’nin zaferiyle sonuçlandı…

Hayırlı olsun…

Genel merkez seçimleri sürecinde de, Murat Kayış ve Hakan Karakoca’nın adaylığı sürecindeki yapılan aynı hatalar yapıldı !

Zamansız çıkış, yanlış adımlar ve nefret söylemleri !...

Savaşa gider gibi atılan sloganlar, işletmelerde uzun yıllardır birlikte çalışan bir çok kişinin arasını açmaya yetti.

Huzur ve güven ortamı, iş barışı zarar gördü ama sağduyulu emekçinin müdahelesiyle bozulmadı !

Biz bu tabloyu geçmişten hatırlıyor, yaşananların tekrar etmemesini istiyorduk !

Belki nefret söylemleri, iftira düzeyinde çıkışlar, sosyal medyada kontrolsüz ve şuursuz trollerin yazdıkları olmasaydı, Recep Akyel kazanabilirdi !

Mesela, Genel Başkan Yunus Değirmenci de birkaç konuşmasında deyim yerindeyse baltayı taşa vurdu !

Bunu fırsata dönüştüremeyen Recep Akyel ve ekibi, bildikleri yoldan nefret söylemleriyle ilerlemeyi tercih etti.

 

Sürekli suçlayıcı bir tavırla ilerleyen Recep Akyel ve ekibi, hizmet adına yapacaklarını anlatırken bile intikam duygusunu ön plana çıkarınca, yenilgi kaçınılmaz oldu !

Sonuç:

Yunus’un dili ve sevgisi kazandı …

Recep Akyel hareketi demokrasinin işleyişi açısından gayet normaldi !

Anormal olan ise, Recep Akyel’i nefret söylemlerine, asık suratlı hasmani tavırlara zorlayan birileri, hareketi sıkıntıya sokarak uçuruma sürükledi !

Günlerden bir gün, daha İskenderun Şube seçimi gündemde yokken ve Murat Kayış hareketi ortada yokken, Özçelik İş Sendikası’nda Recep Akyel’le karşılaştık.

Yanına oturdum selam verdim ve hal hatır sordum…

Oturmaz olaydım !

Asık surat, nefret dolu bakışlarla bir süre sonra yanımdan kalktı Recep Akyel !

Seçimi kaybettiren tavır da tam olarak buydu !

Recep Akyel’in gitmesiyle birlikte ben de Başkan Mehmet Güngör’ün yanına geçtim.

Olanları anlattım ve hislerimden bahsettim…

Ve o gün hissettiklerim bir süre sonra gerçekleşti.

Ardından Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun’la bu durumun kritiğini yaptığımızda, tecrübesini konuşturan Bayram Altun sonucu öngörmüştü !

Ve olacakları bir bir bana anlatmıştı !

Özçelik İş Sendikası’nda Mehmet Güngör ve yönetim kuruluna, genel merkezde de Genel Başkan Yunus Değirmenci ile Genel Başkan Yardımcısı Bayram Altun’a yakınlığım birilerini sürekli rahatsız ediyordu ve bu rahatsızlık gün geldi sosyal medyada aleyhime karalama kampanyasına dönüştürüldü.

Bizi bilen bilir, bilmeyen kendi bilir misali, beni seven herkes etrafımda toplandı …

Nefret söylemi o kadar abartılı ve tehlikeli düzeye ulaştı ki, işletmelerde huzur ve güven ortamını, iş barışını tehdit eder duruma geldi !

Sağduyulu bir kesim, Recep Akyel hareketinin yapmak istediği kargaşa, kaos ortamına izin vermedi !

Emekçiye doğruları aktarmak da bize düştü !

Ve sonuç;

Yunus’un dili ve sevgisi kazandı !

Hayırlı olsun…

Bu arada kimsenin adamı değilim bunu da böyle bilin !

Özçelik İş sendikası demek, bölgede onlarca demir çelik işletmesinde çalışan alın teri döken binlerce işçi binlerce aile demek…

Ve, Huzur ve Güven Ortamının, iş barışının korunması da sendika içerisindeki emekçilerin barış ve kardeşlik hukukunun sağlanmasıyla mümkündür!

Küçük düşünen küçük beyinlilere duyurulur !

Derdimiz bölgemizin ve ülkemizin huzurudur başka da bir derdimiz yoktur!

Dört yıl sonraki seçimlerde görüşmek üzere, nasihatlerimi kulağınıza küpe yapın ve nefret söylemleriyle değil, Yunus’un diliyle ilerleyin ki herkes sizi kucaklasın !

Gökhan Gökpınar

8. Gün Haber Web Tv Sahibi