Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

DEVLETLER PARA BASARAK(EMİSYON) BORÇLARINI ÖDEYEBİLİRLER Mİ?

Devletler para basmak istedi diye para basamaz dolaşıma para sokabilmek için bir karşılık göstermek zorundadırlar.

Şevket çetin

Gazete Köşesi   A+a-

Hem kendi ülkemiz hem de diğer ülke ekonomileri türbülanstan geçerken Dünya genelinde artan enflasyon ,artan cari açıklar , gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinin dolar Euro karşısında değer kaybetmesi sonucu herkesin aklına gelen soru , devletler neden para basarak borçlarını ödemiyor?
 
 
Para bulunmadan önce insanlar trampa(değiş tokuş) yaparak geçimlerini sağlıyordu. örnek vermek gerekirse 1 koyun postu verip yerine 10 yumurta alıyorlardı bunu çeşitlendirmek mümkün.Parayı bulan ilk devlet İlk çağda Batı Anadolu'da, Gediz ve Menderes nehirleri arasındaki bölgede kurulan Lidyalılar, Efes'ten Mezopotamya'ya kadar uzanan Kral Yolu denilen ünlü ticaret yolunu yapmışlardır ticaretin çok canlı olması takas sisteminin işleyişinin çok yavaş ve zahmetli olması paranın bulunmasına yol açmıştır.
 
 
Artık insanlar 1 koyun almak için çuvallarca buğday taşımaktan kurtulmuştur.
Para basmak (emisyon) işlemini Devletlerin Merkez Bankası kontrol eder örnek vermek gerekirse Amerika'da fed(federal rezerve)ülkemizde ise merkez bankası basar.
 
 
 
 
 
Devletler para basmak istedi diye para basamaz dolaşıma para sokabilmek için bir karşılık göstermek zorundadırlar. Parantez açmak gerekirse  para basabilmek için, hazinelerinde altın rezervi olması gerekir.
Gelelim dünyada en çok kullanılan ve kabul gören para birimi olan dolara, Doların rezerv para yapan bazı faktörler var. ABD küresel GSYH’nin 24 ’ini gerçekleştiriyor.  2,5 trilyon dolar ihracat yaparken 3.4 trilyon dolarda ithalat yapmaktadır.
Aslında doların hâkimiyeti buradan gelmiyor. 1944 yılında ‘Bretton Woods Anlaşması’ olarak da bilinen ‘Uluslararası Para Anlaşması’nın imzalandığı New Hampshire eyaletinin Bretton Woods beldesinde toplanan Birleşmiş Milletler (BM) para ve finans konferansına dayanır . 44 ülkenin maliye bakanının katıldığı konferans yaklaşık 1 ay sürdü. Ancak başta Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) olmak üzere uluslararası finans kurumlarının ortaya çıkması, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra (1939-1945) küresel ekonomi ve Amerikan ekonomisinde bir dönüm noktası olurken, yeni bir küresel ekonomik düzen oluştu.
 
Dolar, yerel bir para birimiyken küresel ticaret işlemlerinde zirveye oturan bir para birimine dönüştü
 
Doların tüm uluslararası ekonomiler üzerindeki küresel hakimiyetinin ve yerel para biriminden küresel para birimine dönüşümü bu konferans ile olmuştur.
Bretton Woods Anlaşmasına göre uygulanan uluslar arası ticarete bir takım kurallar getirildi. Bu kuralların en can alıcısı ABD dolarının diğer ülkelerin para birimlerinin değerinin belirlenmesinde ana para birimi olarak kabul edilmesi oldu.
IMF ve Uluslararası Yeniden Yapılanma ve Kalkınma Bankası (IBRD) kuruldu ve 44 ülke para birimlerinin uluslararası değerini belirlemek için ABD dolarına bağımlı hale geldi.
Bu arada ABD, İkinci Dünya Savaşı'nın sona ermesinden sonra dünyadaki altın rezervinin yüzde 75'ine sahipti. Çünkü dolar dünyada altınla kaplanmış tek para birimiydi ve diğer ülkeler ekonomilerinde yaşanan enflasyonlar nedeniyle altın cinsinden para birimini terk etmişlerdi. Bu da çok sayıda ülkenin gelecekte altın rezervi karşısında dolar biriktirmeye itti. Anlaşmaya imza atan ülkeler, 1945 ve 1971 yılları arasında, bir ons altının 32 dolar değerinde olduğu bir dönemde, para birimlerinin değerinin dolarla kıyaslanmasını kabul ettikleri için, bazı ülkeler doları döviz rezervi olarak kullanmaya başladılar
 
(dünyanın yeniden düzenlendiği kasaba)
Gelelim 1971 yılına 15 Ağustos 1971'de, Başkan Richard Nixon (1913-1994) önderliğindeki ABD yönetimi, ABD dolarının altınla değiştirilebilirliğini kaldırdı,Çünkü altın ABD'yi terk ediyordu dış ticaret açığı vermeye başlayan ABD ürettiğinden daha fazla tüketiyordu.Amerikalıların geniş kapsamlı sonuçlara yol açan tek taraflı bir kararıydı. Dünyanın önemli tüm para birimlerini karşılıksız paraya, yani artık değerli metallere bağlı olmayan paraya dönüştürdüler. Bu, 1944'te kabul edilen Bretton Woods sisteminin sonunu onaylamış oldu. 44 ülkeden 730 delege, İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin küresel para düzenini belirlemek için New Hampshire'da, ABD'nin aynı adlı eyaletinde bir araya geldi.
ABD dolarına dünya rezerv para birimi statüsü verilmesi kararlaştırıldı. 35 ABD doları, bir ons altına (31,10347 ... gram) karşılık geliyordu. Diğer tüm para birimleri (Fransız frangı, İngiliz sterlini, İsviçre frangı vb.) dolar ile sabit bir döviz kuru üzerinden ilişkilendirildi ve onunla takas edilebilir hale geldi. Artık ABD karşılıksız para basabilirdi.
 
Uluslararası geçerliliği olan ve tüm dünyanın tanıdığı tek şey dolar.cebinizde dolar varsa Iraktada geçerlidir günef afrikadada geçerlidir papua yeni ginedede geçerlidir.
Karşılıksız para basmak piyasaya daha çok para enjekte etmek demektir. Piyasada para bol olduğundaysa, paranın değeri düşer.az olan şey her zaman değerledir.
 
Para, piyasada ne kadar çok olursa değerini okadar kaybeder , bu sebeble  bir ürünün alınabilmesi için o para biriminden daha fazla miktarda ödenmesi gerekir. Bunada ekonomi litareturunde enflasyon diyoruz.
Örnek vermek gerekirse a ülkesi iç piyasasında x kadar yerli para, ve y kadar da dolar olsun
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Biz piyasadaki yerli para kadar para basarak iç piyasadaki dolarları topladığımızda, dolaşımdaki yerli para miktarı 2 katına çıkacağından, yerli paranın değeri 2 kat kadar düşer. Doların değeri ise 2 kat artar.
 
 
Başka bir örnek vermek gerekirse aylık 5000 yerli para gelirimiz var
 
 
Paranın değeri düştüğünde, çoğunluğunu yurt dışından kullandığımız tüketim ürünlerini daha pahalıya almaya başlarız. Bir anda her şeye zam gelmeye başlar; enflasyon tavan yapar; ve 5000 yerli para pul olur.
Bu duruma verilecek en bilinen örnek, Birinci Dünya Savaşı sonrası Almanya ekonomisidir
 
 
 
 
Savaştan mağlup olup tazminat vs giderlerini karşılayabilmek için karşılıksız para basan Almanya bu dönemde hiperenflasyon oluşmuş Paranın maden değeri kendi değerini geçmiş. Düşünün ki elimizdeki 20 liranın kağıt basım maliyeti 30 lira... Buna önlem olarak para tek taraflı basılmaya başlandı ki mürekkep maliyeti azalsın..
hatta, ısınmak için para yaktıkları bile bilinir.
 
 
 
öyleki ki kömür almak için para harcamaktansa para yakmak daha mantıklıdır. Ayrıca gün içinde dükkan ve restoranlarda insanların ellerinde yeni fiyatları gösteren tabelalarla dolaştıkları bir dönemdir bu; para işlevselliğini tamamen kaybetmiştir.
 
Bu sorunun çözümü nedir peki?
 
Çözüm çok basit, iç piyasadaki dolar arttırmak.çok olan şey değersizdir piyasada ne kadar çok dolar olursa yerel para birimleri o kadar değer kazanır.
Peki bunu nasıl yapabiliriz? Katma değerli Üretm yapmak lazım.katma değer nedir ?örnekle açıklamak gerekirse elimizde 1 kg demir olduğunu düşünün bunu satarsak 10 tl bunu at nalına dönüştürüp satarsak 100 tl bunu iğne ye çevirip satarsak 1000 tl son olarak bunu saatin içindeki yay parçası yapıp satarsak 100000 tl bu örnekten anlaşılacağı üzere katma değer çıktı ile girdi arasındaki farktır. Üretip ihracat yaparak iç piyasaya dolar sokacaksın Ülkedeki dolar miktarı arttıkça yerel para birimi değer kazanacak; ve ülke olarak dışarıya bağımlı olduğun ürünler daha ucuz gelecek. Ve 5000 yerli para gelirimizle daha fazla şey alabilecegiz
Dünyada karşılıksız para basabilen tek ülke Amerika Birleşik Devletleri. 2008'deki krizden sonra parada genişleme politikasına giderek,para basıp borç ödemişti.
 
 
FED Başkanı Yahudi asıllı Ben BERNANKE
 
 
 
 
Karşılıksız bastığı bu dolar yüzünden ABD, eskiden 1000 dolara 1000 ton hammadde alırken aynı 1000 dolara 300 ton hammadde almaya başlamış;ve dolar diğer para birimlerine karşı değer kaybetmiştir..
Piyasadaki yatırımcılar, ellerindeki dolarlarla
gelişmekte olan ülkelere yatırım yapmaya başladılar
 
 
 
Yatırımcılar kendi ülkelerinde değer kaybeden dolarla çıkış yolu aradılar ve ellerindeki yüklü dolarlarla Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelere akın ettiler. Bu ülkelerde yatırım veya finansal olarak bu sıcak parayı iç piyasalara soktular.
Amerika'da işler yavaş yavaş düzelmeye başlayınca , dışarıya kaçan dolarları ve yatırımcıları kendi ülkesinde geri çekmeye başladı.
 
 
FED'in faiz artırımı da bunun bir sebebidir. Yani ABD, cebinde parası olan yatırımcılara dedi ki artık yeter dolarları geri getirin ben size daha yüksek faiz veriyorum' diyerek ülke dışına kaçan dolarları tekrardan ana vatanına getirmeye başladı buda gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybetmesine neden oldu.
Yani karşılıksız para basarak kendi ekonomisini düzelten ABD, yine dünyanın tanıdığı tek para olan doların değerini yükseltmiş oldu.
Velhasıl kelam ,süper güç değilseniz borçlar para basarak ödenmez. borçlar ülkelerin ekonomilerini daha ihracat odaklı yapabilmelerinde ihracat yaptıkları ürünlere katma değer ekleyebilmesiyle ,tüketmeyi bırakıp üretim yapmaya başlaması cari fazla vermek için çaba göstermesi ve cari fazla vermeye başladığında ise bu durumu korumaya çalışmasıyla ödenebilir.
 
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
öne çıkanlar