Sevgi, saygı, hoşgörü…

Kucaklayan…

Hoşgören…

Anlayan…

Dinleyen …

Yaradılanı, Yaradan’dan ötürü seven…

Yunus Emre’nin…

Hacı Bektaş-ı Veli’nin…

Mevlana’nın…

Diliyle…

Dedim ya;

Hoşgörü, saygı ve sevgi kazandı…

Neydi o gergin günler…

Nefret dili!

Ayrıştıran!

Ötekileştiren!..

Çok şükür bitti!

İstanbul’un değil, Türkiye’nin seçimiydi…

Dün, dünde kaldı cancağızım, artık yeni şeyler söylemek lazım…

İstanbul’un seçiminde, Türkiye hep bir ağızdan haykırdı ve tüm konularda hataların düzeltilmesi çağrısında bulundu…

Ortak dil:

Sevgi, saygı ve hoşgörü…

AK Parti kadar CHP de dikkat etmeli!

AK Parti seçmeninin gönlünü kısmen de olsa fethetmeyi başaran CHP, Türkiye’yi kucaklayacak adımlar atmalı ve parti içerisinde reform yapmak durumundadır…

Yeni şeyler söyleyecek Türkiye…

Türk’ü, Arab’ı, Kürd’ü, Laz’ı, Çerkez’i ve daha bir çoğu…

80 milyon Türkiye, koro halinde sevgi, saygı ve kardeşliği seçiyorsa eğer, bu durumdan bir sonuç çıkarmalı!

Ayrıştıran, ötekileştiren üslup, dil terk edilmeli…

CHP, elde ettiği bu başarıyı çok iyi değerlendirirse eğer, önümüzdeki ilk genel seçimde Ekrem İmamoğlu ile cumhurbaşkanlığı seçimini de kazanır…

AK Parti’nin ise hızlı bir şekilde teşkilatlarında revizyona gitmesi, kuruluş felsefesine, ayarlarına dönmelidir.

Halktan uzak bir teşkilatlanma yapısı, güç zehirlenmesi hastalığının da göstergesidir aslında!

Hızlıca tedavi edilmelidir…

Ekonomi tepetaklak!

Önce ekonomi!

Mutfaktaki yangın sönmeli!

Kapanan fabrikalar acilen yeniden açılmalı!

İşdünyasının sesine, isyanına kulak verilmelidir!

Kredi borçlarını ödeyemediği için takibe giren esnafa, kobilere ve sanayiciye acilen çözüm bulunmalı!

Dış politikada ve mülteci sorununda acilen çözüm odaklı adımlar atılmalı!

Türkiye bir mesaj verdi ve bu mesaj doğru okunmalı…

Türkiye’de artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak!

Seçim, İstanbul’un değil Türkiye’nin seçimiydi…

Bu da böyle biline…

Seçmenin takdiri, tavrı değişiyor!

Bunu fırsata çevirecek olan CHP’dir…

Hayırlısı olsun…