Skip Navigation Links

Maskeli Balo

Herkes yüreğinin kışında gribe yakalanmış gibiydi. Solgun yüzlerin adresinde umutsuzluk hâkimdi öylesine.

seda ağçam

Gazete Köşesi   A+a-

seda ağçamseda ağçam 
seda@8gunhabercom
Dünden ıslattığımız acılarımız bugüne daha da güçlü bir şekilde devam etmek için aralarında sözleşmişti sanki. Maskeli balonun ta kendisiydi hayatın manşetinde yer alan. Aynada baktığımız kendimizle yaptığımız savaşın adıydı aslında yaşam. O yüzden mi maskeleri sevdi acaba insan? Zayıflığını o maskelerin ardına mı gizledi çaktırmadan?
Etrafınıza bir bakın. Gerçekten tanıdığınızı sandığınız insanlar ne kadar tanıdıklar? Her gün gelişen ve değişen dünyanın masumiyeti ne kadar masum bileniniz var mı? İnsan denilen varlık yok olmak için nefes alırken, kendinden verdiklerinin farkında mı acaba? Tekrar soruyorum dünkü siz ile bugünkü siz arasında kaç kişilik yer var? Bunları sorgulayalım.
Her gün farklı şeyler yaşarız. İster istemez bu farklılıklar kendi iç dünyamızda bir takım değişikliklere iter bizi. Fakat biliriz ki her şeyin sonu olduğu gibi olumsuzlukların da son kullanma tarihi vardır. Mühim olan bu süreç içinde yaşananların hem bize hem de çevremize daha az vermesini sağlamaktır.
Direnenlerin yaşadığı dünyamızda, kimisi de bukalemun olmayı seçer. Her devrin insanı diye tabir ettiğimiz şekilde kendi fikirlerini savunmak yerine güçlü olanın fikirlerini savunarak kişiliğini maskeler. Tabi bir kişiliği varsa. Bu durumdan rahatsız olmadığı gibi başkalarını da bu yola sevk etmek için uyarır durur. Bu tür insanların maddi olarak bir yerlere geldiğini görürsünüz. Rahattırlar, suya sabuna dokunmadan yaşarlar. Kendi dünyalarının kahramanları iken aslında insanlığın yüz karasıdırlar haberleri yok. Yaptıkları tek şeyin maskelerinin tozunu almak olduğunu biliriz. Böylesi insanların gitgide çoğaldığı dünyada mutluluğu yaşamak, gökkuşağının sonundaki hazineyi bulmak kadar zordur. Midelerimiz tok fakat ruhlarımız aç ve kimse ruhunu doyurmak adına mücadele etmiyor. Karakter dediğimiz şey aslında ruhumuzun hayattaki yansımasıdır. Verdiğimiz mücadele, aldığımız kararlar, yaşadıklarımıza karşı gösterdiğimiz tavır tamamen ruhumuzun hayat pistindeki dansıdır ve kimisi de dans etmeyi bilmez.
Tanrı sana bir yüz vermişken, sen bir yüz daha yaratmışsın (William Shakespeare) Tıpkı üstadın dediği gibi bu konuda uzman olan şahısların ele geçirdiği dünyada gerçeklik tarihi eser olma yolunda ilerliyor. Saf, samimi insanlarla müzelerde tanışacağız böyle giderse. Öyle bir zamana geldik ki insanların hangi yüzlerine konuştuğunuzun farkında bile olmuyorsunuz. Yorgunluğumuzun sebebi de bildiklerimizin ağırlığıydı belki de. Kimseye güvenememenin bilgisi işte bu his var ya bizi bize düşman ediyor. Haliyle etrafımız bu kadar düşmanla sarılı iken insanın kendine dost olması çok zorlaşıyor.
Yapılacak tek şey, insanın her ne pahasına olursa olsun kendiyle barışık olmasıdır. Siz siz olun kendiniz olun. Başkasını kazanayım derken kendinizi kaybetmeyin. İkiyüzlülük çift taraflı kesen kılıca benzer bir tarafı aldattığı insanı keserken diğer tarafı sahibini keser. (Cervantes) Sahteliklerle vakit kaybedip ucuz mutluluklar yaşayacağınıza, karakterinizin sağlamlığında insanlığınızı inşa ettiğiniz saraylarda yaşayın. Hayatınızdaki tek maskenin güzellik maskesi olması dileğiyle kalın sağlıcakla…
 
 
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
makale kategorileri
ramazan bayrami 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet