Bu aralar siyaset gündemi yoğun değilken şehrin siyasi, sosyal ve kültürel dinamiklerinden bahsetmeye devam edeceğim. Hatırlarsanız daha bu hafta, Abacılı Yörük/Türkmenlerini konu etmiş ve derinlemesine analiz etmiştik. Bu yazımızda da şehrimizde uzun yıllardan beri yaşayan HASSA-KIRIKHAN kökenli vatandaşlarımızdan bahsedeceğiz. Bir ara Alevi cemaatinin son durumunu analiz etmekte yarar olabilir.

    Bu yazılarımızda amaç, ayrıştırmak değil tam aksine kökü yüzyıllara dayanan akrabalık, dostluk ve kardeşliklere vurgu yapmak ortak yaşama kültürüne katkı yapmaktır. Dilimizin döndüğünce karar alıcılara haddimiz olmayarak tavsiyelerde bulunmaktır.

    Bildiğiniz üzere, Kırıkhan ve Hassa da aynen Abacılılarda olduğu gibi ağırlıklı olarak Yörük/Türkmendir. Kırıkhan ile Abacılı, Sarıseki, karayılan ve çevresinde yaşayan vatandaşlarımızın doğrudan hısım akrabalıkları var. Tek farkları dağın öte yüzü beri yüzü. Amanosların her iki yanında yaşayan bu vatandaşlarımızın dedeleri Daz dedikleri Amanosların zirvelerini at sırtında çok geçmişlerdir. Şimdiki nesil inşallah tünel projesi gerçekleşir ise Amanosların altından birbirlerine gideceklerdir. Tünel projesini sadece ekonomik aktiviteyi yükseltecek diye algılamamak gerek. Bu proje, kültürel ve sosyal gelişmeyi de beraberinde getirecektir.

    İskenderunumuzda çok yoğun bir şekilde Kırıkhan-Hassa kökenli insanımız yaşıyor. Sayıları 35-40 bin civarında tahmin ediliyor. Fazlası vardır eksiği yoktur. İskenderun merkezli Kırıkhan Kültür Ve Dayanışma Derneği ve Denizciler Beldesi merkezli Kırıkhanlılar Derneği çok aktif. Mahalli seçimlerde yoğun olarak AKP’yi desteklediler. Dernek yönetimlerinde de etkin olan Musa BAYIRLI ve Osman MESCİ İskenderun Belediye Meclisine giren isimlerden. İşadamlarımızdan Recep ATAKAŞ derneğin onursal başkanı. Adını sayamadığım birçok işadamı, bürokrat ve siyasetçi yetiştirdiler.

    Kırıkhan ve Hassa kökenli vatandaşlarımız etle tırnak gibi, ayrı düşünemiyorum. Bu nedenle yazımızda sürekli birlikte zikrediyorum. Herhalde yanılmıyorum.

    Kırıkhan ve hassa kökenli vatandaşlarımız İskenderun Belediye seçimlerinde Seyfi DİNGİL’in kazanmasında etkin rol oynayan dinamiklerden biri. Aksini söyleyen varsa yanılıyor demektir. AKP’nin yerel seçimlerde zaferle çıkmasının altındaki nedeni araştıran CHP ve MHP’liler öncelikle tepe mahallerinde ve eski beldelerde çıkan oy dağılımlarına baksınlar. AKP’liler de şehir merkezinde yedikleri net 11.000 farkı araştırsın ve düşünsünler.

    Şehri yönetenlere tavsiyemiz, şehir merkezi ile çevrenin birlikte gelişmesi için çalışsınlar. Meydan mahallesinden tutun tepe mahallelerine ve eski beldelere kadar şehri baştan ayağa imar etmek gerekiyor. Bunu yaparken de tüm kesimleri ihmal etmeden, değer vererek ve ortak akılla hareket etmekte yarar var.

    Bu insanlarımız yıllarca siyaseten kullanılmaktan yorulmuşlar. Bu durum zafiyetten değil iyi niyetten kaynaklanmış. Her seferinde de kullanılmışlar. Umarım deneyimli siyasetçi Seyfi Bey aynı hataya düşmeyecektir. Gördüğüm kadarıyla da her kesimi kucaklamaya ve gerekli değeri vermeye çalışıyor.

    Başarının arkasında mutlaka emek, vefa, azim, ekip çalışması vs. vardır. YOLDA BULDUKLARINI YOLA BİRLİKTE ÇIKTIKLARINA DEĞİŞENLERİN başarılı olamadıklarını hep beraber görüyoruz. Şehrin dinamik unsurlarından olan ve ticarette, sanayide, bürokraside ve sosyal hayatta şehre değer katan bu insanlarımızın yeterince temsil edilmeleri, görüşlerinin alınması şehrimize değer katacaktır.

   SON SÖZÜ HALK SÖYLER! Kulak vermek lazım.

    Son söz; YOLDA BULDUKLARINIZI YOLA BİRLİKTE ÇIKTIKLARINIZA DEĞİŞMEYİN. Maharet, yolda bulduklarınızı da aynı katara dahil ederek hedefe ulaşabilmektedir.

 

Faydalı olması dileğiyle, kalın sağlıcakla.

 

 

 

 

 

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!