17.7.2013
MEDYATİK BAKIŞ
Doğan Süslü
İletişim:0 532 728 45 53
Siirt Belediye Başkan Yardımcısı, uçkur, abartı ve prim
Siirt Belediye Başkan Yardımcısı’nın uçkuru yüzünden başının derde girdiği artık biliniyor. Polisin suçüstü yaptığı A.Ç. önce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılsa da
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın itirazı üzerine Sulh Ceza Mahkemesi'nce hakkında tutuklama kararı çıkarılan Siirt Belediye Başkan Yardımcısı A.Ç, Emniyet Müdürlüğü ekiplerince Kooperatif Mahallesi'ndeki evinde gözaltına alındı ve adliyeye sevk edilen A.Ç, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. BDP tarafından ihraç edilen A.Ç, bütün görevlerinden istifa ettiğini açıklamıştı.
Makam aracında oynaşmak
Ülkemiz genelinde böyle uçkur düşkünü başka belediye başkan yardımcılarımız da var. Bunlardan bazıları makam aracı içinde bayan arkadaşıyla oynaşırken, otomobil yoldan çıkıp kaza yapar ve makam aracı hurdaya ayrılır. Kimisi sekreterinin giyim, kuaför ve parfüm giderlerini karşılar, makam otomobiliyle kuaföre gönderir. Bir diğeri makamından ilişki yaşadığı bayan arkadaşına özel telefon hattı çeker, bir başkası gönül eğlendirdiği hatuna ev açar v.s., v.s….
Güzel kadın ve aynısını yapmak
Bu ve benzer rezaletler belediye başkanına hemen her kesimden iletilir ve belediye başkanının beline hakim olamayan kimlikleri yanında barındırmaması istenir. Belediye Başkanı ise tüm olup biten rezaleti kepazelikleri görmezden gelip “Olay abartılıyor. Yok böyle bir şey. Basın beni yıpratmak için yalan yanlış yazıyor” türünden konuşmalarla utanç tablosunu örtmeye kalkar. Bazı belediye başkanları ise daha ileri gidip “Böyle güzel bir kadın görseniz, siz de aynısı yapmaz mısınız?” diye sorarak bir nevi ahlaksızlığa prim verir…
Çapkın çekirgeler!
Elbet belediye başkanın bu görmezliği, bilmezliği, tıpkı Siirt’te cereyan ettiği üzere uçkur hadisesi polis tarafından suçüstü yapılana ve adliyeye intikal edene kadar görmezden gelinir. Sonra bel altı hadise bırakın yereli, genelin önemli bir gündemi oluşur. Demem o ki tüm ikazlara, basının tüm uyarılarına rağmen böylesi çirkinlikleri görmeyen kimi belediye başkanlarının polis ve jandarma eliyle bazı çirkinlikleri görmesi yakındır… Çekirgeler genellikle üç kere zıplar. Üç kereden fazla zıplayan çapkın çekirgeler olsa da sonunda mutlaka çarşafa dolanır ve polisin, jandarmanın eline düşer…
Tam da seçim arifesi
Millet, yerel seçim arifesi efendi gibi dururken bizim uçkur hastaları kudret narları, atomlar ve takviyelerle her yalağa dalmak isterler… Tam da seçim arifesi efendilerini yani başkanlarını zorda bırakmak, siyasi hayatlarını bitirmek doğru değildir ama adamlar alışmışlar bir kere rezalete, utanmazlığa ve hayâsız lığa…
Maviş maviş bakmak
Atanmışı ve seçilmişi zorda bırakacak, kişiyi boncuk bocuk terletecek bu bel altı maceralar hem 40’dan sonra azana hem de asıl belediye başkanlık makamında oturana büyük zarar verir. Maviş maviş bakıp, pişkin tavırlar sergileyenler ise bırakın istifayı düşünmek tam tersi belediye başkanına daha bir sırnaşır ve yaklaşırlar. Belediye Başkanı yanında, çok şeyden habersiz protokol mensuplarıyla kare kare fotoğraf çektirir, çok çeşitli etkinliklerde boy gösterirler.
Mercimek ve fırın
Belediyenin tüm dış görevlerine balıklama atlarlar. Önce kendileri gider ilgili şehre ardından bayan arkadaşları gelir yanlarına. Devletin, belediyenin örtülü ödeneğiyle mercimek fırına verilir, etkinlikler de göstermelik yer alanlar, asıl marifet ve becerilerini diğer alanlarda gösterirler.
Allah ıslah etsin…
Siirt’deki A.Ç. gibi tüm görevlerinden istifa etmek yerine tüm görevlerine arsızca zamk gibi yapışırlar ve çok daha fazla görev almanın çabasında olurlar. Karşı cinse zaafı olan uçkurcular
Kendilerine verdikleri zarar yetmezmiş gibi bir de belediye başkanlarına, belediye başkanlarının üye olduğu siyasi partiye büyük zarar verirler. Belediye başkanın 30 yılda ilmek ilmek işlediği siyasi danteli, kaplama kağıdı gibi parçalayıp bir kenara atarlar. Söz konusu pişkinler birde utanmadan, sıkılmadan siyasete atılıp, bir sonraki dönem için belediye başkanı olmak için zemin yoklarlar. Akılları karşı cinste olan bu arsız ve pervasızlara prim veren, hala onları yanlarında dolaştıranlara, çalışma toplantılarına alanlara, seçim gezilerinde dolaştıranlara, birlikte yan yana fotoğraf ve kamera görüntüsü verenlere “Allah akıl fikir versin. İlaveten Allah ıslah etsin… ” demek gerekir.
“Neredeydin temin?...”
Bir insan az zamanda birden fazla halt yiyorsa şaşırmış ve azmış demektir. Azmış ve şaşırmışları hala barındırmak ise asıl şaşırmışlık, himaye ve kollama kabul edilebilir. Bir belediye başkanı, yardımcısına her ortadan yok olduğunda “Neredeydin temin?… “ demiyorsa, mavi boncuk gözleriyle kendi makam otomobilini hafta sonları kendi kullanan yardımcısına “Bir arabayı hurdaya ayırdın, sıra ikincisinde mi? Yediğin nanenler bini aştı!... demiyorsa o başkanı da Siirt’teki gibi bir olay bekliyor demektir… Beklenen olay uzakta değildir. Eli kulağında, kepazeliğin daniskası kapıdadır…
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!