Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Gezi Parkı eylemleri , 90 kuşağı ve sosyal medya (1)

27 mayıs 2013 günü başlayan Taksim Gezi Parkı eylemleri bazı aralara rağmen bir ayı aşkın bir zamandır devam ediyor.

Gazete Köşesi   A+a-

10.7.2013
 
MEDYATİK BAKIŞ
 
Doğan Süslü
 
İletişim:0 532 728 45 53
 
 
 
   Gezi Parkı eylemleri , 90 kuşağı ve sosyal medya (1)
 
   27 mayıs 2013 günü başlayan Taksim Gezi Parkı eylemleri bazı aralara rağmen bir ayı aşkın bir zamandır devam ediyor. Eylemler sırasında Antakya’da Abdullah Cömert isimli 22 yaşındaki bir gencimiz yaşamını yitirdi, yüzlerce de irili ufaklı sivil ve polis yaralımız var. Zarar ziyan, turizm kaybı bölge esnafının zora giren ekonomik hali ise hala üzüntü kaynağıdır…
 
 
 
   Polis ve halk karşı karşıya getirildi
 
   Ülke geneline yayılan Taksim Gezi Parkı eylemlerine katılanlar arasında, her yaştan, hemen her kesimden eylemcilere rastlandı. İlçemiz İskenderun dahil Türkiye’nin pek çok il ve ilçesinde “Her yer Taksim, her yer direniş” adı altında benzer eylemler yapıldı. Pek çok alanda, meydanda, caddede halk ve polis karşı karşıya kaldı. Hükümetin, İçişleri Bakanlığı’nın emirlerini uygulamak durumunda kalan polis zor saatler, zor günler yaşadı, kimi zaman öfkesine hakim olamayan polisler, tüm teşkilata sıkıntı yaşattılar.
 
 
 
   Kabak tadı verenler
 
   Eylemleri kabak tadı verecek şekilde suiistimal etmek isteyen çeşitli gruplar oldu. Marjinal Gruplar olarak nitelendirilen gruplar içerisinden bazıları gerçekten bulanık suda balık avlamaya çalıştılar. Masum direnişçileri haklıyken, haksız duruma düşüren söz konusu gruplar neyse ki sağ duyunun, akli selimin öne çıkmasıyla kargaşa ve kaos ortamını çok fazla sürdüremediler.
 
 
 
   Eli satırlı maganda
 
   Elbet tüm suçu ve günahı marjinal gruplara yüklemek haksızlık olur. Son birkaç günde medyatik olan İstanbul’daki eli satırlı maganda, eli sopalı kimi siviller, kafasına göre takılan psikolojik deliller, serseri birer mayın gibi aramızda dolaşır oldular. Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül’ün “eylemcilerin mesajı alınmıştır. Demokrasi sadece çoğunluğa dayalı bir sistem değildir. Bazen muhalif olanların sesi de dinlenir” türünden açıklamaları makul ve mantıklıyken, Başbakan Erdoğan’ın eylemcileri ‘çapulcu’ olarak tanımlaması ve onları ara ara tahrik etmesi, ne devlet adamlığı anlayışına ne de bir siyasetçiye yakışır bir davranış biçimi değildi.
 
 
 
   Gül ve Arınç’ın söylemleri
 
   Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın kibar Türkçesiyle ortalığı yatıştırma gayreti, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün ağzından konuşma arzusu taktir toplarken, Başbakan vekili ve yardımcısı Arınç’ın kimi zamanda Başbakan Erdoğan gibi olaylara bakması hem nalına hem mıhına bir anlayış olarak nitelendirilip, Arınç’a duyulan takdirin yer yer eleştirilere dönüşmesine neden oldu.
 
 
 
   Bilişim ve Erişim Teknolojileri
 
   Bana göre hükümet ve Başbakan Erdoğan özellikle 90 doğumlu gençlerin ne istediklerine kulak vermelidirler. İletişimi, Bilişim ve Erişim teknolojilerini, Bilgi teknolojilerini, yemiş, yutmuş gençlerle, iletişim ve bilişim acemiliği, fukaralığı yaşayan kuşakların bir birini anlamaması bu ve benzer eylemleri ortaya çıkarmıştır. Başbakan Erdoğan ve hükümet, sosyologlar, psikologlar, danışmanlar, Bilişim ve Bilgi Teknolojileri uzmanlarından, akademisyenlerden oluşan geniş ölçekli bir danışma heyetinden kapsamlı raporlar, öneriler ve bundan sonrası için ise bir yol haritası almalıdır.
 
 
 
   Sosyal medya “Bela” mıdır?
 
   Bu ülkenin bağrından çıkmış bizim Ahmet’imiz, bizim Hasan’ımız bizim Ayşe’miz olan polisler ve onların tedbiri olan polisiye tedbirle, benzer eylemler önlenemez. Sosyal medyayı “Bela” olarak nitelendirmek ve ona çeşitli kısıtlamalar getirmek, kullananları birer ikişer evinden alıp adliyelere çıkarmak nafile uğraşlar olduğu gibi aynı zamanda kaş yapayım derken göz çıkarma acemilikleri ve iş bilmezliğin ta kendisi olacaktır…
 
 
 
   Eylemler, her yönüyle incelenmelidir
 
Taksim Gezi Eylemleri araya her ne kadar provokatörler karışsa da sosyolojik bir olaydır, her yönüyle incelenmesi ve dikkate alınması gereken bir halk hareketidir. İktidardan ve muhalefetten umudunu kesen halk, bizzat sahaya inmiş ve mesajını canı ve malı pahasına vermesini bilmiştir. Baskı yöntemleri, polisiye tedbirlerin sertleştirilmesi işleri daha da çığırından çıkarabilir…
 
                                                                                                                                    DEVAMI YARIN

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
öne çıkanlar