Türkiye’de geze geze bihal olduk..

Duran, yürüyen, amuda kalkan, koşan adamlardan sonra muzipliğin ve mizahın her türlüsünü gördük ama çıplak eylem en dikkat çekiciydi..

Bir çıplak eylem de Arsuz için isteyeceğim ama zaten aday adaylarından yüzde 60’ı çıplak!!!

Yani Kral Çıplak!!!

Gezi eylemlerinin gölgesinde kalan seçim gündemi ise yavaş yavaş ısınıyor..

Yeni ilçe olan Arsuz’un hem haytaları, hem de birbirinden değerli aday adayları söz konusu..

Kimseyi kayırmak niyetinde değilim!

Arsuz için doğru olanın bulunması için elimden gelen her şeyi yapacağım..

Buna da söz veriyorum..

Biri çıkıyor diyor ki; Belediyecilik bizim işimiz..

Ben de diyorum ki; Ticaretin belediyeciliğinden daha iyi..

Sen ticaret yaşamında daha iyi hizmet verirsin..

Belediye başkanlığı yaptığın tüm günlerin hesabını ver, yaptıklarını ortaya koy, mega projelerini açıkla!!!

Ne verdin ki, ne istiyon?!!!

Bakın Karaağaç’tan Arsuz’a kadar olan sahile, denize girilebilecek bir tek metre alan görebiliyor musunuz?!!!

Her yer çöp pislik içinde..

Fuzuli işlere personel istihdamı yapılırken, sahillerin bakımı ve düzenlemesine bir tek personel bile yok!

Mikrop yuvası sahiller ve aday adayı olmuş belediye başkanları (!)

Ha bir de; Yakınının işlettiği bölgede denize girilebilir, 20 metre ileride denize girmek yasaktır levhaları Türkçe ve Arapça olarak yazılı olarak duruyor..

Vermeden almak Allah’a mahsus.

Layık olan var, liyakat sahibi olup da aday olamayacak olan, vizyonuyla, projeleriyle halkın gönlündeki yeriyle her bakımdan adayların en üst seviyesinde olup da bekleyen dostlar da var!!!

Onlar neden çıkmıyorlar?

Çünkü ortalık toz duman..

Bu ortama girmeleri hiç de doğru olmaz, kendilerini o seviyeye indirmeleri de halk tarafından kabul görmez..

Gönüllerdeysen eğer, şova gerek yok!!!

Elmaya tad, kelebeklere can veren yüce Allahım!

Sen benim aklımı koru!!!

Mevcut belediye başkanlarından sadece bir veya iki tanesi için belki olumlu birkaç şey söylenebilir ama gerisi için, değil belediye başkan adayı olmaları, meclis üyesi dahi olmamalılar..

Rant hesapları, imar düzenlemeleri, yandaş kayırmaları, yeşil alan düzenlemeleriyle imar rantı en az on katı para demek!!!

İskenderun benim sevdam ise Arsuz benim en büyük aşkım..

Orda büyüdüm ..

Maliye kampında, İzcilik kampında yüzdüm..

Tultak marketten alış veriş yaptım..

Paşa fırınından sıcak pide yedim..

Paşa Çeşmesinden su içtim..

Kale Köyü’nden İskenderun’a kadar olan yüzölçümünün tamamını çok iyi bilirim..

Bir süredir geziyorum bölgeyi..

Halkın derdini dinliyor, beklentilerini not alıyorum..

Kimi istiyorlar diye sorduğumda ise; Kimin belediye başkanı olduğunun önemli olmadığı vurgusu yapılıyor..

Önemli olan Arsuz’un gelecek 50 yılının doğru planlanması, bir turizm cenneti haline gelmesi, işsizlik sorunu olmayan, gelir düzeyi yüksek bir ilçe olarak Hatay ve Türkiye’nin gülen yüzü olması her şeyden daha önemli şeklinde yorumları not aldım..

Tarım, turizm, balıkçılık ve belki de Arsuz için çok önemli olan Tarım Organize Sanayi Bölgesi ile yıllar önce beceriksizliğin kurbanı olduğu için tozlu raflarda bekleyen Mobilya Organize Sanayi Bölgesi..

Bunların tamamını ve hatta kimsenin aklına gelmeyen mega projeleri hayata geçirecek mert delikanlı adam gibi adam arıyoruz!!!

Umarım siyasi partilerin aday belirlemede uyguladıkları kriterlerle, Arsuz halkının beklentileri arasında büyük bir uyum söz konusu olur..

Yoksa Arsuz’u da kaybedersek, bir daha feriştahı gelse adam edemez..

Vurulan ilk kazma doğru olursa, gerisi de doğru alacaktır kanaatindeyim..

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!