Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Akillerimiz, Milli Merkez ve Milli ses…

Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

Gazete Köşesi   A+a-

22.4.2013
 
MEDYATİK BAKIŞ
 
Doğan Süslü
 
İletişim:0 532 728 45 53
 
 
 
Akillerimiz, Milli Merkez ve Milli ses…
 
Perşembenin gelişi çarşambadan bellidir. Akil insanların yurt genelinde zaman zaman protestolarla karşılaştıklarını buğu artık hepimiz net olarak görebiliyoruz. Bakın 10 nisan 2013 tarihli “Ergenekon Davası, Silivri ve bölücü başı” başlıklı yazımın bir bölümünde neler yazmışım;
 
“…Akil insanlar, çiçek ve yumurta
 
Önümüzdeki günlerde akil insanlarımız bölücü örgütle sürdürülen Barış sürecini anlatmak üzere yurt geneline yayılacaklardır. Akillerimiz mutlaka gittikleri il ve ilçelerde çiçeklerle karşılandıkları gibi kimi yerlerde de protesto ve yumurtalarla karşılanacaklardır. İktidara yakın isimlerden oluşturulan akil insanların bölücülerle sürdürülen görüşmelerde hangi tavizlerin verileceğini bilmeden, yetkisiz yetkili misali sadece insanları ikna etmeye çalışacakları bugünden bellidir. Dolayısıyla akil insanlarımızın işi zordur ve içlerinden bazıları daha birkaç ziyaretinden ardından görevden aflarını isteyeceklerdir…”
 
 
 
Atanmışlar da milli değerleri bilirler
 
Evet, gördüğünüz üzere yüce Türk milletini tanıyan bir köşe yazarı olarak 10 nisan 2013 tarihinde akillerimizin protestolarla karışılacaklarını öngörmüştüm. Başbakan Erdoğan benim gibi düşünen köşe yazarlarını çapulcu olarak ilan etmiş, akil insanların korunması anlamında ise mülki amirler yani kaymakam ve valilerden ilaveten de emniyet müdürlerinden medet umar hale gelmiştir. Bugün ülke genelindeki gerek mülki amirler gerekse de emniyet müdürleri milletin ortak milli değerlerini bilen insanlardır. Bu manada halkla karşı karşıya gelmek istemeyecekler ve ölçülü protestoları izlemek durumunda olacaklardır. Elbette Türkiye genelinde istisnalar olacak kraldan fazla kralcı atanmışlarımız da Başbakan Erdoğan’a ya da iktidara yaramışlık adına akilleri protesto edenlere sert davranabileceklerdir. Bunu yapan vali, kaymakam ve emniyet müdürlerimiz de halk tarafından hoş görülmeyecek, günü geldiğinde pasif görevlere atanarak , hatalarının bedellerini ödeyeceklerdir…
 
 
 
Çapulcu köşe yazarları
 
Başbakan Erdoğan’ın çapulcu köşe yazarları olarak tanımladığı yazarlar grubuna girmekten ötürü büyük onur duyduğumu belirterek yazıma devam etmek istiyorum. Akillerimiz ülkeyi gezerken “Milli Merkez” adı verilen dev oluşum da boş durmuyor. Milli Anayasa Formu ya da Milli Merkez ilk toplantısını 22 ekim 2011’de İstanbul’da yaptı. Bu toplantıyı 75 bin kişinin katıldığı 151 toplantı daha izledi. Toplantıların 50’si illerde, 92’si ilçelerde, 10’u da mahalle ve köylerde gerçekleştirildi.
 
23 Nisan 2013’de herkes Ankara’da olacak
 
Vatan Gazetesi köşe yazarı Mustafa Mutlu 20 nisan 2013 tarihlli köşe yazısında Milli Merkez’in çalışmalarını şöyle özetlemiş;
 
“Başkanlığını deneyimli siyasetçi ve hukukçu Hüsamettin Cindoruk’un üstlendiği Milli Anayasa Forumu, bu 23 Nisan’da ise yeni bir kimliğe bürünecek. O gün saat 14.00’te Ankara’daki Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan Milli Merkez Kurultayı’nda yapılanmanın statüsü de belirlenecek. Milli Anayasa Forumu Başkanı Hüsamettin Cindoruk, ‘Bu anayasayı ihlal etmeye, bu anayasayı değiştirmeye güçleri yetmeyecek’ diyor ve ilerleyen yaşına karşın tüm Türkiye’yi adım adım dolaşıyor. Milli Merkez yapılanmasına CHP’den ve MHP’den bazı milletvekilleriyle genel merkez ve örgüt yöneticileri, İşçi Partisi, DSP, DP, Atatürkçü Düşünce Derneği, Türkiye Gençlik Birliği, Cumhuriyet Kadınları Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, Eğitim-İş Sendikası gibi pek çok demokratik kitle örgütü destek veriyor. Bu Kurultay’da, Milli Anayasa Forumu’nun 152 toplantısını kapsayan faaliyet raporu sunulacak. Ayrıca Merkez Yürütme Kurulu seçilecek...”
 
Bu ses, milletin sesidir!
 
Evet, 23 nisan 2013 tarihinde 90 yıllık Türkiye Cumhuriyeti başkent Ankara’dan bir kere daha çok güçlü bir ses verecek. Bu ses, sağ duyunun, bayrağın, bağımsızlığın, laik cumhuriyetin, Atatürk ilke ve inkılaplarının sesi olacaktır. Çıkan gür ses, akillerin sesini bastıracak akıllarını alacaktır.
 
 
 
Milli Merkez’in ilke ve programı
 
Yeri gelmişken hemen Milli Merkez’in ilke ve programına bir göz atalım;
 
“İlkelerimiz
 
Türkiye Cumhuriyeti, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde, Kurtuluş Savaşımızın ateşi içinde, birlikte yaşama iradesine dayanan Halkımız tarafından devrimle kurulmuş ve devrimci anlayışla pekiştirilmiştir. Türk Devrimi; bağımsızlığımızın, Cumhuriyetimizin, demokrasimizin, halkçı yönetim anlayışımızın, özgürlük, eşitlik, kardeşlik, refah, huzur ve barış özlemlerimizin temel dayanağıdır.
 
Cumhuriyeti kurma iradesine ve eylemine, eşit yurttaşlık bağına, ortak ulusal kültüre ve birlikte yaşama kararına dayanan ulusal birliğimizi pekiştirmek ve kaynaşma sürecini geliştirmek; özgürleşmenin de, her alanda ilerlemenin de, mutlu bir toplum olmanın da gereğidir.
 
 
Programımız
 
 
1. Bağımsızlık ve Egemenlik vazgeçilmez ilkelerimizdendir.
 
2. Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü temel ilkemizdir. Vatan bir bütündür bölünemez. Tekil Devlet esastır. Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasında “Kuvvetler Ayrımı” esastır. Kuvvetler Ayrımı, üstünlük sıralaması anlamına gelmez.
 
3. Vatandaşlık, din, mezhep ve etnik kökene dayalı olamaz. Atatürk tarafından "Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran Halk" olarak tanımlanan Türk Milleti kavramı temel yapı taşlarımızdandır. Türkiye Cumhuriyeti'ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dili Türkçedir.
 
4. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, milletin tek ve gerçek temsilcisidir ve millet adına egemenlik yetkisini kullanır. Milletin egemenliği paylaşılamaz ve bölünemez.
 
5. Laiklik ve demokrasi cumhuriyetimizin temeli olan vazgeçilmez ilkemizdir. Din, bir vicdan sorunudur. Devlet hiçbir Dinin ve Mezhebin taraftarı olamaz. Ancak Devlet toplumun Dini gereksinimini karşılayacak düzenlemeleri yapar. Devrim Yasaları korunup geliştirilecektir.
 
6. Eğitim, demokratik, laik ve bilimseldir.
 
7. Adalete erişme hakkı ve hukukun üstünlüğüne dayanan bağımsız, tarafsız, adil Cumhuriyet Yargısı hızla oluşturulacaktır.
 
8. Yurtta Sulh, Cihanda Sulh temel ilkemiz ve hedefimizdir.
 
9. Halkın refahı için kamu öncülüğünde planlı, karma ekonomi, Toprak ve Tarım reformuyla köylüye özgürlük sağlanacaktır.
 
10. Siyasi Partiler yasası değiştirilecek, Genel başkan egemenliğine son verilecek, Siyasi partilerde ön seçim yapılacak, Seçim Yasası değiştirilecek ve seçim barajı kaldırılacaktır.
 
11. Düşüncenin açıklanması önündeki her türlü engel kaldırılacak, basın özgürleştirilecektir.
 
12. Özetle, Yürürlükteki Anayasada değişiklik yapılırken;
 
BAŞLANGIÇ BÖLÜMÜ,
 
- İLK 4 MADDESİ, İLK 4 MADDESİ ile İLGİLİ MADDELERİ ve 174.MADDESİ
 
DEĞİŞTİRİLEMEZ.
 
- TÜRK DİLİ, TÜRK MİLLETİ VE LAİKLİK KAVRAMLARI TARTIŞILAMAZ.
 
- BAŞKANLIK SİSTEMİ ASLA KABUL EDİLEMEZ ve BU KONUDA İKTİDAR ve ÖCALAN ARASINDAKİ DAYANIŞMA HALKIMIZA ANLATILACAKTIR.
 
 
 
Son sözüm
Evet, fazla söze gerek yok. Milli ses, milli nefes ve milli dayanışma yeni bir boyut ve ivme kazanmıştır. Ben kendi adıma bu nefese, nefes, güç ve ses veriyorum. Söz konusu nefesi enselerinde hissedenlere duyurulur…

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
yazar'ın diğer yazıları
makale kategorileri
öne çıkanlar