SEÇİM… SEÇİM
Merhaba 8.gün müdavimleri…
Malum seçim dönemindeyiz. Gündemimiz de haliyle seçim… Bu defa ki yazımda partilerin seçim sorunlarını ve vaatlerini inceleyelim istedim.
Mesela, CHP’nin Aile Sigortası; Her ailede kadına asgari geçim gideri olarak 600,00 TL maaş vermeyi vaat ediyor. Olabilir. Gıda yardımı yapılacağına ve ailenin gururu incitilmeden ailenin kendi ihtiyacı sağlanabilir. Gıda yardımı yapanlara niye yaptın demiyorum. Ancak ailenin diğer masrafları nasıl karşılanacak. Zira ailenin yakacak ve gıdadan başka giderleri de vardır. Tüp alacak, elektrik tüketecek, okula giden çocuğuna defter kalem alacak… Ne ile? Chp bunu iyi gözlemlemiş. Umarım yardım alan aileler parayı gerektiği gibi kullanırlar.
MHP’nin Hilal Kartı; Burada yine hedef kitle asgari geçim giderine sahip olmayan ailelerdir. Aile ihtiyacını bu kart ile karşılayacak ödemeyi devlet yapacaktır. Bu kartının bir başka hedef kitlesi ise unutulan ve tek tek kapatılan bakkal amcalarımızdır. Yani yerel ekonominin canlanmasını hedeflemektedir. Ancak bu kartlar ile aile elektrik, su gibi giderlerini karşılayabilecek mi? Eğer ki bunları da karşılaya biliyorsa çok iyi… Umarım bu yardımlarda da istismar olmaz.
Hemen her partinin ortak vaatlerinden biri de Emekli maaşları… Gerçektende emekli maaşları için bir intibak yasası gerekmektedir. Bunu şöyle açıklayayım. Örneğin, 90 yılların başında 8.000 prim ile emekli olan bir çalışan o günün şartlarına göre 700,00 TL alırken normal emekli 400,00 TL alıyordu. Şimdi normal bir emekli 900,00 TL alırken eski normal emeklinin maaşı 750,00 TL. 8.000 prim ile şimdi emekli olan bir işçi ortalama 1.200,00 TL alırken, aynı prim ile emekli eski işçi ise en fazla 900,00 TL almaktadır. Bunun sebebi yıllardır emeklilere verilen küçük yüzdelik zamlardır. Kısacası emekli maaşlarında bir düzenleme yapılmalıdır. İntibak yasası bir an önce çıkartılmalıdır.
Buradan tüm partilere seslenmek istiyorum. Artık ülkemde yoksulluk sınırının altında maaş kalmasın. Asgari ücret onurlu bir yaşam için yeterli değildir. Bir diğer önemli konu çıkarılan iş yasalarının takipçisi olun. Yasaların uygulanmasını sağlayın. Her yazımda belirttiğim bir konu; yasa “30 işçiden fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde sendika ve sigorta şartı vardır” diyor. Ama bakıyoruz yüzlerce işçi çalıştıran taşeron işyerlerinde sendika yok… İşçiler işverenin yaptığı programa yani mesai saatlerine göre çalışıyor. Bunlar kayıt altına alınmalı… Sendika hakkı sağlanmalı…
İktidara gelmek isteyenler, hükümetin icraatlarından fazlasını taahhüt etmeliler.
Diğer vaatleri partilerin seçim bürolarını ziyaret ederek öğrenebilirsiniz. Siz sayın seçmenler sizlere bir şey sormak istiyorum. Bu seçimde de referandumda olduğu gibi yani neyi oyladığımızı veya seçtiğimizi bilmeden mi oy kullanacaksınız? Yapmayın, kalkın bütün partilerin seçim bürolarını dolaşın. Onların bir bardak çaylarını için, sohbet edin. Oy vermesen de olur. Bilgi edinin. Sandığa vardığında elinizi vicdanınıza koyup oyunuzu atarsınız. İstediğinize atın… Ama hepsini dinleyin… Bu hoşgörüye ihtiyacımız var…
Hoşgörü deyince aklıma geldi. Seçim otobüslerinin sesleri çok yüksek… Hastası, yaşlısı, çocuğu olanlar var. Gece çalışıp gündüz yatmak isteyenler var. Onları da düşünmek lazım.Geçenlerde arkadaşlarla oturup sohbet ediyoruz. ( her şeyyyy Türkiye içinnn) diye bir yüksek ses… Daha iki kelimenin belini kıramadan (Amerika katillll… katilll), ardından hanım çayları getirirken (bir ıslıkta sen çallll) bardaklar titredi Allah inandırsın.. Bitmedi bu seferde (ses ver Türkiye), sonrasında (biz hazırızzzz) böyle döne döne devam edip gidiyor. Anlayacağınız ağız tadı ile bir sohbet edemedik. Bilmiyorum katılır mısınız? Çok çığırmakla oy gelmiyor. Oy; seçmenlerle yüz yüze yapılan görüşmelerle, kendinizi ve projelerinizi tanıtmakla kazanılır.
Neyse, şimdilik bu kadar yeter … Uyar mı bilmem bir şarkı sözü ile bitireyim. Allah rahmet eylesin Durmuş ARSLAN diye bir kardeşim vardı… Onların dükkanında bu şarkıları çok dinlerdik. Lise yıllarında… Ruhu şad olsun, mekanı cennet…
Bize bizi bilen gerek,
Bizi candan seven gerek,
Çağırmadan gelen gerek,
Al aşkını (………) çal başına.