Bir süredir gazeteniz 8. Gün’de yoğun olarak Cumhuriyet Halk Partisi haberlerini okuyorsunuz. Bir iltimas tanındığı yönünde kimsenin aklına bir şey gelmesin. Geçmişte bolca CHP’nin ağır eleştirildiği haberlerimiz oldu. Sadece gündemi bir süredir CHP’deki gelişmeler meşgul ediyor.
Yoksa gazete CHP’ye tahsis edilmiş filan değil..
Tabi ki AK Parti, MHP ve diğer siyasi partilerdeki sessiz bekleyişin de bunda etkisi var..
Neyi bekliyorlar bilmiyorum..
Özellikle AK Parti’de ciddi bir sessiz bekleyiş var.. Fırtına öncesi sessizlik gibi..
Pusuya yatmış avını bekleyen aslan misali..
Aday adayı olması beklenen isimleri bir bir düşünüyorum, küçük ekipleriyle sessizce çalışıyorlar..
Basına yansıtılan bir şey yok..
Kazım Gökmen:
İşadamı Kazım Gökmen, bazı gazetelere sahibi olduğu akaryakıt istasyonunun reklamını “Gökmen Petrol Kazım Gökmen” olarak yayınlatarak kendince bir reklam tarzı uyguluyor. O da bir strateji tabiî ki.. Siyasi düşünceler, İskenderun ve bölge ile ilgili fikirler daha sonra açıklanacaktır diye beklenti içindeyim.. Sorsan, “Yok canım öyle bir adaylık filan düşüncem yok” diyordur.. Siyasetin cilveleri bunlar..
İbrahim Yaran:
Adı uzunca bir süredir gündemde olan Yeminli Mali Müşavir İskenderun Belediye Meclis Üyesi İbrahim Yaran’ın da AK Parti’den milletvekili aday adayı olacağı biliniyor..
Amma velakin, “Tavşan dağa küsmüş dağın haberi yok” misali, Sayın Yaran da köşesine çekilmiş gelişmeleri izliyor.. Fikirlerini çok beğendiğim ve uzun yıllardır yakından tanıdığım Sevgili İbrahim Yaran’la uzun süredir ben de görüşemiyorum.. Çok yoğun bir çalışma temposu içinde olduğu duyumunu aldığım Sevgili İbrahim Yaran’ın bu satırları okuduktan sonra beni arayarak nasıl bir çalışma içinde olduğunu anlatacağını umut ediyorum.
Özgüven ve gelecek!!!
Siyasette etkin olduğunu düşünen herkesin özgüvenine saygı duyuyorum.. Yalnız daha önce de kaleme aldığım ve kamuoyu tarafından da destek bulan, “Seçimden seçime seçmeni, gazeteciyi, memleket meselelerini, fukarayı hatırlayanın hiçbir siyasi partinin listesinde yeri olmamalıdır” fikrim yine geçerli olacaktır..
Seçmen, özellikle de kibrinden önünü göremeyen, nazik ama bir o kadar küstah olanlara kesinlikle geçit vermeyecektir.
Bu memleket, “Dün dündür, bugün bugündür” diyenleri de biliyor, “Köprüyü geçene kadar ayıya dayı” diyenleri de biliyor.. Hele o günler yakındır ki, hepsi görecekler memleketin kaç bucak olduğunu..
Kimisi “açık tehdit ediyor bu bizi” diyecektir.. Hiç öyle tehdit filan değil.. Çıkın hele bir meydana boyunuzu gösterin, bakın bakalım konuştuklarınızın ne kadar yalan ve aldatmaca olduğu nasıl ortaya konuluyor?
Geçmişi unutanlara biraz geçmişten kesitlerle hatırlatma yapacağımı ifade ediyorum sadece..
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!