Süreç hızla ilerliyor ve yeni aday adayları da meydanlara çıktılar.
Benim kafam, “Nasıl olsa beni herkes tanıyor. Daha önce bulunmuş olduğum konumda gazetelere boy boy haberlerim yapıldı. Reklama ihtiyacım yok!!!” diyen birisine takıldı.
Kendisini ne zannediyor?
Ben bunu hiç anlamadım..
Siyasi partilerin genel merkezde önemli organlarında yetkili bir çok kişinin listeye girmeme riski bulunmasına rağmen, bir insanın bu kadar kendinden emin olmasının altında başka bir neden yatıyor olmalı!!!
Yıllar önce nasıl bir ilişki varsa yukarıyla, o ilişkinin devamı olarak kendini sağlam görüyor..
Al gülüm, ver gülüm mü yoksa?!!!
Öyle bir malzeme olursun ki, rezil rüsva olursun..
Çık hadi meydana!!! Çık ki, listeye neden giremeyeceğini çok yalın ve açık bir dille anlatayım..
Listeye girdiğini kabul edelim..
Olur ya, gafleten girdin..
O gün, adayı olduğun partinin kaybettiği ve Türkiye’nin en güçlü medyasına malzeme olduğun gündür..
Dev aynasında gördüğün gün kendini, zaten kaybettiğin gündür..
Haddini bilmek, kendini şirin gösterecek tavır ve tutumlardan uzak durmak, olduğun veya göründüğün gibi olmak çok önemli..
“Hodri Meydan!!!” başlıklı bir yazımın ardından meydana çıkmamana şaşırmadım..
Zaten çıksan da meydana, kimse yok yanında, sağında solunda ve arkanda..
Yapabilirsen yap bir miting ve çık, kimi bulacaksın karşında.. Üç beş gazeteci ve üç beş kişi..
Başka kimse yok zaten..
Bak nasıl dolduruyorlar meydanları? Ekmişler, üretmişler ve insanlarla birlikte emek etmişler, yaşama bir şeyler vermişler.. .
Sen yaptın?
Söyleyecek ve anlatacak hiçbir şeyin yok!!!
Neyi anlatacaksın ki?!!!
Çıkarsın er meydanına ve anlatırsın, anlatacak bir şeylerin varsa eğer..
Çünkü burası er meydanıdır, kadınlar da vardır bu er meydanında ve mertçe yaparlar işlerini..
Yapılması lüzumlu ne varsa siyaset adına, yaparlar mertçe..
Mertlik sende ne gezer?
Çık meydana ve açıkla.. Erkekçe!!!

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!