CUMHURİYET'İN EMENATÇİSİ ÖĞRETMENLER HAKKINI İSTİYOR!
Bizler ataması yapılmayan öğretmenleriz. Ailemize karşı mahcubuz, öğretmenlikten başka mesleği olmayan ve başka bir işte çalışamayan ve ailesinden hala utanarak harçlık almak zorunda kalan öğretmenleriz. Akrabalarımız ve arkadaşlarımızın "Hala atanamadın mı?" sorusuna maruz kalan, bu soru karşısında üzülen yıpranan ve cevap veremeyen öğretmenleriz. Ailemizin yüzüne bakamayan, kendine olan özgüvenini kaybetme noktasına gelen öğretmenleriz. Bilindiği gibi 2013-2014 eğitim-öğretim yılı başladı ama bir çok eksiklik ve aksaklıklarla. Şuan resmi rakamlarla 130 bin öğretmen açığı var ve hala öğretmeni olmayan okullar mevcut. Hal böyleyken eğitim-öğretim ücretli öğretmenlerle yürütülmeye çalışılıyor. Üçte bir maaş ve yarı zamanlı sigorta ile birçok kişinin ekmek teknesi durumunda olan ücretli öğretmenlik. Ücretli öğretmenlik de sadece Öğretmenlik mesleğinde uygulanan bir politika haline geldi ve bu da eğitim ve öğretimin kalitesini düşürmekte. Ücretli polis, ücretli hemşire, ücretli avukat, ücretli doktor diye bir şey yok ama ücretli öğretmenlik var. Eğitim fakültesi ve formasyon almış fen edebiyat fakültesi mezunu 300 bin öğretmen atama bekliyor. Öğretmen açık sayısı 130 bin iken, 80 bin ücretli öğretmenin okullarda görev yapması da enteresan, çünkü 80 bin ücretli öğretmenin yarısından fazlası öğretmenlikle alakası olmayan su ürünleri, ziraat mühendisi, veterinerlik, işletme-iktisat mezunları ve bazı yerlerde ön lisans ve lise mezunları bile ücretli olarak çalışabiliyor. Bu ülkemiz adına çok kara bir lekedir ve biz öğretmenler bu durumdan çok rahatsızız. Hz Alinin "Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum" sözü göz önüne alındığında çocuklarımızın kendi branşlarında uzman öğretmenler tarafından eğitim görmesi en büyük haklarıdır. Kutsal meslek ve Peygamber mesleğine verilen değer düşmemelidir ve ücretli öğretmenlik kaldırılmalı ve alanında uzman öğretmenler göreve başlamalıdır. "Ağaç yaşken eğilir" sözünden de yola çıkarsak çocuklarımızın lise-ön lisans ve alakasız üniversite mezunları tarafından eğitilmesi de çok yanlıştır ve bu eksik ve yanlış eğitim çok kötü sonuçlar doğuracaktır ilerde. Nasıl ki alanında uzman olmayan biri kalkıp doktorluk yapamazsa, alanında uzman olmayan kişiler de öğretmenlik yapmamalı. Bizler üniversitede öğretmenlik okuduk ve mesleğimizi layıkıyla yerine getirmek isteyen ailesine ve çevresine "Atandım ve mesleğimi yapmak için can atıyorum" diye sevinç çığlıkları atmak isteyen ataması yapılmayan öğretmenleriz. Türkiye'nin 4 bir tarafında ailesi, kardeşleri, akrabalarıyla ve çevresiyle atama müjdesi bekleyen tüm arkadaşlarım adına yazıyorum. Biz atanamayan öğretmenler olarak, açık sayısı ve ihtiyaçları göz önüne alarak Sayın yetkililerden Şubatta 40 bin öğretmen ataması talep ediyoruz. Saygılarımızla