GÜMRÜK 8.GÜN HABER ile 8gunhaber
İskenderun Sosyal Altyapısını Acil Çözmeli!!!
Doğu Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Adnan Korkmaz, İskenderun Körfezi’nde ticaretin kimyasının değişmeye başladığını belirterek, dökme yükten konteyner yüke doğru bir yatırım trafiğinin hızla devam ettiğini söyledi.
8. Gün Haber Sahibi Gökhan Gökpınar’ın sorularını yanıtlayan Adnan Korkmaz, Türkiye genelindeki limanların toplamının yarısından fazla bir rakamla 3. 5 milyon TEU elleçleme hedefi bulunan İskenderun Körfezi’ndeki limanların olağan üstü bir kapasiteye ulaşacağına dikkat çekerek, ivedilikle yapılması gereken alt yapı sorunlarına dikkat çekti.
Özellikle Limak Port’un konteyner yatırımına dikkat çeken Korkmaz, transit taşımacılık ve ticaretin tüm enstrümanlarını harekete geçirecek bir yoğunluğun yakın bir zamanda gerçeklemesi beklentisinin altını çizdi.
Tır parkları, konaklama, sosyal altyapı gibi konularda belediye ve Ticaret Sanayi Odası’nın en kısa sürede çalışma yapması gerektiğine vurgu yapan Doğu Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Adnan Korkmaz, körfezdeki 13 adet limanla herkesi kendine hayran bırakan bir coğrafyaya sahip olduğumuzu hatırlattı.
Gümrükçünün penceresinden İskenderun Körfezi’ndeki gelişmelere dikkat çeken Korkmaz’ın sözleri kaymakamlık makamları, körfezdeki belediyeler ve ticaret odaları tarafından iyi analiz edilerek en kısa sürede hayata geçirilmesi gereken uyarılarla dolu..
Doğu Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürü Adnan Korkmaz şöyle konuştu; “Bugün bulunduğumuz pozisyonu 10 yıl sonra oturup konuşmaya başladığımızda muhtemelen çok farklı olarak göreceğimizi düşünüyorum. İskenderun 1990’dan 2012 yılının sonuna kadar yaşadığı gelişmenin, tartışmasız 100 katını önümüzde ki 10 yılda yaşayacağını tahmin ediyorum. Nedeni ise bir defa ticaretin kimyası değişiyor. Daha önce sadece dökme yük hizmeti veren 13 limanımızdan bir tanesi olan LİMAK Limanı bu yıl içinde Konteynır trafiğine başlayacak. Daha önce İskenderun Limanı ve diğer limanlar kömür,tahıl taşımacılığıyla işgal edilirken, şu saatten sonra artık konteynır işine başlıyorlar. Konteynır trafiğinin başlamasıyla birlikte buradan Orta Asya’ya kadar olan bir coğrafyaya yük elleçlemesi yapan bu hizmetleri verebilen pozisyona geçecek. İskenderun’un çehresi değişecek. Ticaret bölgesel ve coğrafi konumdan çıkıp uluslar arası bir boyuta da geçebilecek. Konteynır trafiğinin başlaması demek bu ticaretin artık sınırlı bir alanda değil bütün Türkiye ve Türkiye dışına bu bölgeden yapılacak ticarete katkıda bulunması demek. Limak Port’un bize aktardığı bilgiye göre 3.5 Milyon TEU’luk bir kapasite planı yapmışlar. 2011 yılında ortalama 6.5 Milyon TEU’luk bir ticaret hacmi vardı konteynır trafiği olarak. Fiili 6.5 Milyon sadece İskenderun Limanında planlanan 3.5 milyon TEU yani yarıdan fazlası. Şu haliyle çok büyük bir kapasite planı var. Bu hemen faaliyete geçmeyecek elbette bir 5-10 yıl içerisinde zamanla faaliyete geçecek. Buda İskenderun’da şuanda olmayan bir ticaret modeli, dökme yük buradaki fabrikalar için önemli nakliye maliyetlerinden dolayı bu limanlara geliyor. Dökme yük dediğimiz, kömür, tahıl, gümre, hurdadır. İskenderun Limanları dendiği zaman artık bütün ticaret kalemlerine yayılacak artık. Bu haliyle İskenderun Limanları Orta Doğu ve birçok yurtdışı transferleriyle katkıda bulunacak. Önümüzde ki yılların ne getireceğini çok görme imkanımız yok ama şuana kadar İskenderun’da yapılan ticaret daha çok dökme yük üzerine kurulu bir ticaret iken birden bire çehresi değişerek ticaretin profili değişerek çok kapsamlı bir eşya ticaretinin yapılabildiği bir liman haline gelecek. Bizim önümüzde bir örnek var Mersin şehri. Mersin şehri ekonomisine limanıyla bir dinamizm kazandırmış. Mersin limanı bu kadar aktif değilken şehirde bu kadar aktif değilmiş. Mersin’de İskenderun’da olan büyük çaplı sanayi kuruluşları yokken bu liman sayesinde ekonomisi çok büyük dinamizm kazanmış. Mersin’de en çok vergi geliri olan iller arasında ilk 10 arasında yer almış. En önemli katkıyı burada Liman veriyor. Konteynır trafiğinin Mersin’e yaptığı katkıları masaya koyduğumuzda az çok İskenderun içinde tahminde bulunma şansımız var. İskenderun buna hiç vakit kaybetmeden hazırlık yapması lazım. Bu kapasiteyle değil de 3/1 bile 1 Milyon TEU büyük bir rakamdır. 3.5 Milyonluk bir konteynır hacmi bu şehre 1 milyondan fazla ilave araç giriş çıkışı demektir. Bu demek oluyor ki, iş dünyasının konaklayabileceği tesislerin bugünden hazırlığının yapılması gerek. Sosyal altyapının hazırlanması lazım, kültürel tesislerin hazırlanması lazım, Tır parklarının hazırlanması lazım. Şuan için şehrin en büyük sıkıntısı arsa sorunu gözüküyor. Şehrin bu işlerine bakan belediye başta olmak üzere, insanların en ciddi problemleri arsa bulunmasında sorunlar yaşadıkları gözüküyor. İskenderun Körfezde olması sırtını dağa vermiş olması, arsa temini yapamadıklarını gösteriyor. Alternatif çözümler üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Böyle bir kapasite planlanmış, hayata geçirebilecek potansiyeli de içeriyor. Mersin limanına göre Gaziantep’ten gidip gelen tırların aşağı yukarı 110 KM ilave bir mesafe gitmesi gerekiyor. Hassa Tüneli gerçekleştikten sonra biraz önce bahsettiğim sosyal ve altyapı tesislerin kurulmasında İskenderun Körfezinin sıkışıklığı bir şekilde aşılmış olur. Hassa ve Kırıkhan bölgesinde bu tesisler kurulmuş olur. Hatay’ya katkısı devam eder. Böyle bir ticaret hacmine eriştiğimizde bu eşyaların uygun bir şekilde depolanabileceği lojistik altyapıya sahip depolarında kurulması gerekiyor. Şehrin ticaretine istihdamına ekonomisine katkısı olacak. Bütün bunlara bugünlerde hazırlıklar yapılması gerekiyor. Bu yönde ne tur hazırlıklar yapılıyor bilemiyorum ama belediye başta olmak üzere bu konularla ilgilenen kesimi en önemli ayağı ticaret kesiminin Ticaret Odasının bu işlere bugünden yatırım yapması planlama yapması gerektiğini düşünüyorum. Aksi halde ticaret uygun bulduğu yere gidecektir. Mecburen İskenderun ve Hatay’ın dışına kayma ihtimali olacaktır. Ticaret kesimine uygun imkanların verilmesi lazım. Sonuçta nerede uygun şartları bulursa oraya gideceklerdir. Bölgemizde 13 tane Limanımız var bunların tamamı da Türk sanayisine girdi üreten şirketler. Türkiye çölde bir vaha gibiyiz etrafımıza bir bakın, etrafımızdaki coğrafya tamamı ekonomi rakamlarımızla istihdam rakamlarımızla, dış ticaret rakamlarımızla herkesi hayran bırakıyoruz. Yakında biten DAOS’u izlediyseniz öne çıkan 2 ülkeden birisi Meksika diğer hızlı büyüyen ülke ise Türkiye. 2013 yılında başbakanımızın koyduğu bir hedefimiz var 500 Milyar dolarlık bir hedef. Ona eriştiğimizde bu konteynır trafiği 3.5 milyon bile yetersiz kalabilecektir. Bu haliyle o planlı kapasitenin çok rahatlıkla realize edilebileceğini düşünüyorum.
Defterdarımızın verdiği bilgiye göre %50’den fazlası Dış ticaretten alınan KDV,ÖTV,damga vergisinden oluşuyor. Hatay’da toplanan verginin yaklaşık yarısını gümrük idarelerimiz tahsil ediyor. Şehrin gelir toplaması o gelirlerle büyümesi adına ciddi katkı veriyor. Gümrük bölge müdürlüğümüzün bu haliyle Hatay için ayrı bir önemi var. Hem ekonomisine ciddi katkı veriyor. Hem bu şehrin maziyle bütünleşen bir kısmı da var. 1920’li yılların resimlerine baktığınız zaman orada gümrük binasının var olduğunu görürsünüz.
