öğretmenlere verilen ücretlerin 31 OECD ülkesi içerisinde 25. sırada yer aldığını, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapmasına rağmen birçok sosyal haktan mahrum bırakıldığını, atamalarda particilik, kayırmacılık yapılmasının liyakat ilkesini yok edip, öğretmenlerin motivasyonu ve saygınlığının azaltıldığını belirterek konuyu meclis gündemine taşıdı.

 

CHP Hatay Milletvekili Av.Suzan Şahin, öğretmen maaşının en düşük olduğu ülkeler arasında yer alan Türkiye’de öğretmenlere verilen ücretlerin 31 OECD ülkesi içerisinde 25. sırada yer aldığını, sözleşmeli ve ücretli öğretmenlerin kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapmasına rağmen birçok sosyal haktan mahrum bırakıldığını, atamalarda particilik, kayırmacılık yapılmasının liyakat ilkesini yok edip, öğretmenlerin motivasyonu ve saygınlığının azaltıldığını belirterek konuyu TBMM gündemine taşıdı.

 

Türkiye’nin 2018 yılı Küresel Öğretmen Statü Endeksi’ne göre 35 ülke arasında öğretmenlerine en çok değer veren 7 ülke konumundan görünmesine rağmen, aynı endekse göre son 5 yılda öğretmenleri en çok saygınlık kaybeden 3 ülkeden biri haline gelmesini eleştiren Şahin, ‘‘Büyük önderimiz Mustafa Kemal Atatürk tarafından “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller” yetiştirme görevi verilen öğretmenlerimiz, bugün konumlarıyla uyumlu olmayacak bir şekilde mesleki yaşam mücadelesi vermektedir. Gelecek nesilleri yetiştirme görevi yapan ve toplumun en saygın mesleklerinden birisi olarak öğretmenlerimiz bugün sosyal ve ekonomik haklarından mahrum edilmektedir. Öğretmenlerimizin hak kayıplarına uğramalarının en önemli sebebi uluslararası sözleşmelere, Anayasa’mıza aykırı bir biçimde hayata geçirilen ve hızla yaygınlaşan sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik uygulamaları ile öğretmenlerimizin güvenceli bir kadro, çalışma koşulları ve ücretler bakımından ayrıştırılmasına neden olurken sosyal ve özlük haklarında da ciddi kayıplara neden olmaktadır. Sayıştay’ın Milli Eğitim Bakanlığı Raporu’na göre öğretmen açığı 153 bine ulaşmıştır. Buna karşılık 450 bini aşkın öğretmen atama beklemekte, atanamadığı için 50 gencimiz hayatını sonlandırmıştır. Öğretmen maaşının en düşük olduğu ülkeler arasında yer alan Türkiye’de öğretmenlere verilen ücretler 31 OECD ülkesi içerisinde 25. sırada yer almaktadır. Kadrolu öğretmenlerin dahi maaşının yoksulluk sınırının altında olduğu ülkemizde sayıları 90 binin üzerinde olan ücretli öğretmen modern kölelik sistemi adı altında ayda ortalama 80 saat ders yükü altında, 1.200 TL civarında düşük ücretlerle çalışmaktadırlar. Sözleşmeli ve ücretli öğretmenler kadrolu öğretmenlerle aynı işi yapmasına rağmen birçok sosyal haktan mahrum bırakılmaktadır.’’ dedi.

 

‘‘KİNDAR VE DİNDAR NESİL İÇİN YANDAŞ ATAMALAR YAPILIYOR’’

 

Öğretmen ihtiyacına rağmen atama bekleyen on binlerce öğretmen olduğunun altını çizen Şahin, mülakatlarda atanacak kişinin yeterliliğine bakılmadan, memleketine ve hangi partiden olduğuna bakılarak yandaşlara öncelik tanındığını belirten önergesinde, ‘‘Eğitim sisteminde ülkemizin ihtiyaç duyduğu sayıda öğretmen ataması gerçekleştirilmediği gibi zaten sınırlı sayıda olan öğretmen alımlarında particilik, kayırmacılık gibi yöntemlerin sıklıkla kullanılması liyakat ilkesini yok etmekte, öğretmenlerimizin de motivasyonunu ve saygınlığının azalmasına neden olmaktadır. Mülakatlarda sorulan sorular ile ataması yapılacak adayın memleketine, AKP’li olup olmadığına bakılarak değerlendirme yapılıyor. Yandaşlar hiçbir yeterliliği olmasa, sınavda çok düşük puan alsa dahi en yüksek puan alan adayın önüne geçerek atanıyor. Saray hükümeti liyakate bakmadan sadece yandaş atamaları yaparak eğitim sisteminin altını dinamitliyor. Ayrıca öğretmenler üzerindeki siyasi baskıların giderek artması her iki öğretmenden birisini fiziksel, sözlü, psikolojik ve cinsel şiddete açık hale getirmektedir.’’ ifadelerini kullandı.

 

CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin’in TBMM Başkanlığı’na sunduğu önergede Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’a yönelttiği sorular şöyle;

 

1. 2013-2019 yılları arasında sözleşmeli, ücretli ve kadrolu öğretmen sayısı nedir? Her bir kadro için ödenen ücret ne kadardır?

2. Öğretmenler arasında yapılan ayrımın sonlandırılıp tüm öğretmenlerin kadroya alınması gündemde midir?

3. Kişisel gelişimini sürdüremeyen, kültürel ve teknolojik gelişmeleri izleyemeyen öğretmenlerimizin bu koşullar altında donanımlı ve nitelikli nesiller yetiştirmesi mümkün müdür?