Krizden az şekilde etkilenenlerin, makro ekonomik göstergeleri görmezden gelerek 'krizin etkisi azalmıştır' ifadelerinin gerçekle hiçbir bağı olmadığını vurgulayan Yeminli Mali Müşavirler Odası Adana Şube Başkanı Nevzat Barak, bunun ekonomi ilminde 'bilgisizlik' olduğunu söyledi.
Son günlerde gündemde kalmak ve hükümete şirin gözükme uğruna yetkili veya yetkisiz yada bilgili veya bilgisiz bazı kişi ve kurumların 'ekonomi iyi yönde gidiyor', 'krizin etkisi kayboluyor' şeklindeki açıklamalarını kaygıyla izlediklerini belirten Barak, yazılı yaptığı açıklamasında, "Bugün etkileri gün geçtikçe hissedilmeye başlanılan ekonomik krizin herkesi aynı ölçüde etkilemediği doğrudur. Krizin bazı kesimleri az, bazılarını ise çok şiddetli etkilemesi doğaldır. Az şiddetle etkilenenlerin, makro ekonomik göstergeleri görmezden gelerek 'krizin etkisi azalmıştır' şeklinde olan ve gerçekle hiçbir bağı olmayan beyanatları, ekonomi ilminde bilgisizlik olarak görmekteyiz" ifadesini belirtti.
Devlet bütçesi gerçekte açık vermesine rağmen, doların son zamanlarda euroya karşı değer kazanması, dış borcun, kur etkisiyle gerilemesi sonucunu doğurduğu ve son aylarda dış bocumuz 22 milyar dolar aşağıya çekildiği, bu fiktif ve geçici rahatlama hükümeti rehavete sürüklediğine dikkat çeken Barak, yılın ilk çeyreğinde ekonominin 13.8 daralması sürpriz olmadığını ve bunun yılın ikinci üç ayında ise en az 10 seviyelerinde olacağını vurguladı.
2008 yılının bu döneminde 57 milyar dolar ihracat yapan ülkemiz, bu yıl ancak 39 milyar dolar ihracat yapabildiğini, ithalat ise yatırım ve ara mallarda yüzde 42 nispetinde gerileyerek 87 milyar dolardan 50 milyar dolar seviyesine gerilediğini belirten Barak, açıklamasında şunlara yer verdi: "Bu daralmanın en önemli nedeni bir yandan ihracatın azalması, diğer taraftan da özel kesim harcamalarının düşmesidir. İnsanların harcayabilecekleri tasarrufları mevcut değildir. Bu durum, 2009 yılı itaberiyle Türkiye'nin makro ekonomik görünümünün, geleceğe yönelik kırılganlık ve belirsizliklerini artırmaktadır. Ekonomi daraldıkça var olan işsizlik daha da artmakta, gerek ağırlaşan yapısal sorunlar, gerekçe de mevcut küresel konjönktürden oluşan olumsuz etkiler ile bilinen ekonomik yapıya rağmen; hükümetin günü kurtarıcı yaklaşımları ve umursamaz tavırları krizin etkisinin daha da artmasına sebebiyet vermektedir."
Hükümetin Türkiye ekonomisinin dış açığını kapatmak, ihracat ve dış ticaret hacmini artırmak ve ekonomideki daralmayı azaltarak işsizilğe çare bulmak, borç stokunu eritmek ve yapısal tedbirler almak zorunda olduğunun altını çizen Nevzat Barak, 'kriz teğet geçiyor' gibi ifadelerle halkı kandıranların, bugünkü ve gelecekte yaşanılacak olumsuzlukların sorumlusu olacağını belirtti.