Skip Navigation Links

Küllerinden Yeniden Doğan Tesis: Ekinciler..

Sabrın ve azmin ödülü olarak yeniden faaliyete geçen Ekinciler, 'Küllerinden Yeniden Doğmak' sözüne en güzel örnek oldu..

Ekonomi   A+a-

 
Yaşadığı krizi iyi bir yönetim anlayışı ve sabırla atlatan Ekinciler Demir-Çelik Sanayi A.Ş. Yönetimi, sabrın sonunun bayram havasında çalışanlarıyla yeniden kucaklaşmak olacağını biliyordu.
Sabrın ve azmin ödülü olarak yeniden faaliyete geçen Ekinciler, “Küllerinden Yeniden Doğmak” sözüne en güzel örnek oldu.. Her ne pahasına olursa olsun, çalışanlarına izinli kabul ederken, “bir gün yeniden kucaklaşılacak” sözünü veren Ekinciler Demir-Çelik Sanayi A.Ş. yönetimi, çalışanlarıyla kucaklaşırken bir aile ortamında ve hatta bayram havasında, eskisinden çok daha güçlü bir yapıyı ortaya koyarak Küllerinden Yeniden Doğdu..
 
Küllerinden Yeniden Doğan Tesis: Ekinciler..
 
İskenderun Körfezi’nin dinamosu Organize Sanayi Bölgesi’nin temel taşı Ekinciler Demir-Çelik Sanayi A.Ş., kurulduğu günden bu yana bölge ekonomisine katkılarıyla takdir topluyor. 2000 yılı krizinde bir dönem üretimi duran Ekinciler’in durumu bölge ekonomisinin sarsılmasına neden olmuştu.
“Küllerinden yeniden var olmak” deyiminin en güzel örneklerinden birisi olan Ekinciler Demir Çelik A.Ş., bugün eskisinden çok daha güçlü ve “Deprem Çeliği olarak bilinen EKSİSMİK Çeliği üreterek AR-GE’deki başarısını bir kez daha kanıtlamış oldu.
Bin’e yakın personeli ve 1 milyon 200 bin ton üretim kapasitesiyle Ekinciler Demir-Çelik A.Ş., faaliyete girerken de çalışanlarıyla bayram havasında yeniden kucaklaşmış, Türk Sanayi sektöründe de “Ahd-e Vefa”ya en güzel örnek olarak gösterilmişti.
Bugün ise Ekinciler Demir-Çelik Sanayi A.Ş., yaşanan krizlerden ve kapandığı dönemden çok iyi dersler çıkarmış bir pozisyonda, çalışanlarıyla bir aile gibi üretim rekorları kırarak bölge ve Türkiye ekonomisine çok önemli katkılar sağlıyor.
Ekinciler Demir-Çelik Sanayi A.Ş.’nin kaptan köşkünde oturan ismi Genel Müdür Fatih Keseroğlu, fabrikada 21 yıldan bu yana hizmet veriyor.
Metalurji Mühendisi olan Keseroğlu’nun fabrikadaki ilk işi ise Çelikhane’de AR-Ge Mühendisliği.. 1990 yılından bu yana fabrikada çeşitli pozisyonlarda görev yapan Fatih Keseroğlu, genel müdür ünvanıyla 8. Gün Gazetesi ve 8. Gün Haber www.8gunhaber.com Haber Portalı Sahibi Gökhan Gökpınar’a oldukça samimi konuştu.
 
“Küllerimizden Yeniden Doğduk!”
Ekinciler’in 2000’li yıllarda yaşadığı sıkıntılı dönemleri anlatırken duygulandığı gözlenen Genel Müdür Fatih Keseroğlu, yaşananların kendileri için ciddi tecrübeler olduğunu söyledi.
Bugünlerde fabrikanın çok daha iyi konumda olduğuna dikkat çeken Keseroğlu, “
Ekinciler 2000’li yıllarda hakikaten zor bir dönem geçirdi. Geçirdiği bu zor dönem Ekinciler adına çok ciddi bir tecrübe oldu. O günden bugüne baktığımız zaman Ekinciler eski bulunduğu noktadan daha iyi bir noktaya gelmiş durumdadır. Ekinciler için küllerinden yeniden doğdu demek mümkündür. Mevcut dünyada ekonomik krizin olduğu bir ortamda, biz yere daha sağlam bastığımızı düşünüyoruz. Bu anlamda belki bu dönem biraz daha tutucu davranarak, bekleme aşamasında olacağız. Önümüzde ki çok kısa bir süre içerisinde de daha önce bu bölgede yaptığımız ilklere benzer daha güzelliklerle hem İskenderun ekonomisine hem de Türkiye ekonomisine ciddi katkılar sağlayacağımızı düşünüyoruz.” Dedi.
 
 
 
“Demir Çelik’te Çığır Açtık”
Demir-Çelik sektöründe EKSİSMİK Çelik adıyla Deprem Çeliği üretmeye başlayarak, sektörün okulu ve AR-GE’si olduklarını ortaya koyan Ekinciler Demir-Çelik Sanayi A.Ş., depreme dayanıklı çeliğin üretimiyle sektöründe heyecana neden olmuştu.
EKSİSMİK Deprem Çeliği ile ilgili de açıklamalar yapan Fatih Keseroğlu, “Bir binanın sağlıklı olabilmesi için tabi içinde ki kullanılan tüm malzeme çok önemli, işin en önemli noktalarından bir tanesi de binanın ana yapısını oluşturan iskeletini oluşturan demirdir. Maalesef ülkemizde uzunca bir süre bu konu çok ciddiye alınmadı. İşte yaşadığımız depremlerden sonra bazı değişikler ve gelişmeler oldu. Yurtdışında gelişmiş ülkelerde yıllardır kullanılan sismik kalite demirler bile ülkemize geç girdi. Standartlarımızda bulunmaması ya da ülkemize geç girmesi bizi engellemedi. Biz bu çeliğin özellikle kullanılması için kendimiz ayrı bir patent ve standart geliştirerek ‘EKSİSMİK Çelik’ adı altında inşaat çeliği ürettik. Halkımız kullansın diye piyasaya sunduk. Buradaki amacımız topluma faydalı olmak, toplumun bilincini geliştirmek ve yapılacak binalarda gerçekten kaliteli çeliğin kullanımını sağlamaktır. Uzun yıllar bu konuda uğraş verdik ve bu konudaki çalışmalarımız devam ediyor. Geçmişte bu çeliğin kullanım zorunluluğu yoktu, 2011 yılbaşı itibariyle bu tip çeliklerin standartlarımıza girdiği için artık kullanımı mecburidir. Şuan üretimlerin çoğu hem bizde hem de benzer tesislerde artık sismik kalite çelikler olmak zorunda. Geçmişte bunu birçok sebeple tercih etmeyen müteahhitler artık mecburen tercih etmek zorundalar. “ dedi.
 
“ 2015 Yılında Avrupa’nın En Büyük Üreticisi Olacağız…”
2011 yılını değerlendiren ve demir-çelik sektöründe Türkiye’nin Avrupa ülkeleri arasındaki konumuna ışık tutan Fatih Keseroğlu, “2008 Ekonomik krizinden sonra daralan pazara rağmen artışına devam eden dünya ham çelik üretiminin 2011 yılında da % 8 lik büyüme ile ilk defa 1.5 milyar tonu bulmasını bekliyorum. Aslında kriz olmasaydı 2009 yılında yakalanmış olacak bu seviyelerin bugünlerde üreticilerin karşısına atıl kapasite ve daha fazla rekabet olarak çıktığını da unutmamak gerekir. Özellikle ağırlıklı ihracat tabanlı çalışan bizim gibi ülkelerin bu negatif gelişmelerden önümüzdeki 2012 yılında daha da etkileneceği bekliyorum. Özellikle Çin’in ekonomisini yavaşlatmaya yönelik alacağı tedbirlerin 2012 yılında kendini göstermesi ile bu ülkeden ihracat pazarlarına olan baskının artacağını ve bu alanda rekabetin kendini daha da hissettireceği görüşündeyim.” Dedi.
Türkiye’nin yakaladığı ekonomik büyüme ve Dünya ülkeleri arasındaki konumu hakkında görüşlerini açıklayan Keseroğlu, “Genel olarak dünyaya baktığımızda ise; Çin, Dünya’nın 1 numaralı çelik üreticisi konumunu açık ara önde sürdürmeye devam ederken, Türkiye son yıllarda yakaladığı ekonomik büyüme ve bu büyümenin getirdiği yatırım ortamına bağlı olarak Avrupa’da 2. dünyada ise 10. en büyük demir çelik üreticisi konumuna yükseldiğini görüyoruz. Türk demir-çelik sektörü, son 7 yıl içerisinde % 87 oranında büyüme ile Çin’den sonra üretimini en fazla arttıran ülke konumunu elde etmiş, Çin hariç toplam dünya üretimindeki büyümenin 6 misli daha yüksek bir performans sergilemiştir. 2011 yılında ise gerek yeni tesislerin devreye girmesi gerekse nispeten iyileşen ihracat pazarları neticesinde 2011 yılı üretimini ülke olarak 33 milyon tonun üzerinde kapatacağımızı düşünüyorum. Ülkemizdeki yeni yatırımların devreye girmesi ile 2015 yılda 55 milyon tonluk kapasitesi ile Türkiye’nin Almanya’yı da geçerek Avrupa’nın 1. Dünya’nın ise 7. büyük çelik üreticisi olacağımıza inancım tamdır. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılı olan 2023 yılında ise Türkiye 85 milyon tonluk kapasite hedefi ile Dünya’nın ilk 5 büyük üreticisi arasında yerine alacaktır.” Şeklinde konuştu.  
 
“Avrupa Krizinde Türkiye Ayakta Kalır”
 
Avrupa Birliği ülkelerinde yaşanan ekonomik krizin Türkiye’yi etkilememesinin mümkün olmadığını belirten Ekinciler Demir-Çelik Sanayi A.Ş. Genel Müdürü Fatih Keseroğlu, Türkiye’nin krizin etkisinde fazla kalmayarak üstesinden kısa sürede geleceğini sözlerine ekledi ve şöyle konuştu: “Avrupa’da gelişen bu olumsuz gelişmeler Türkiye’yi etkilememesi imkansız. Burada etkileyen boyutu iyi değerlendirmek lazım. Son dönemlere baktığımız zaman özellikle 2008’den sonra ki kriz döneminde Türkiye ekonomisinde özellikle demir-çelik sektöründe ciddi bir gelişme görüyoruz. Son 3 yıllık süre içerisinde üretim artışlarında Türkiye çok ön plana çıktı. Avrupa’da görülen kriz Türkiye’de de elbette etkisini gösterecektir ama Türkiye bunun etkisinde fazla kalmayarak üstünden atacaktır.”
 
“Demir-Çelik Sektörünün Pazar Sorunu Olmadı”
Türkiye’de Demir-Çelik Sektörünün Pazar sorununun bulunmadığına dikkat çeken Keseroğlu şöyle konuştu: “2008 krizinden sonra Türkiye’nin demir-çelik pazarında ciddi bir değişiklik oluştu, eskiden çok büyük pazar olan yerler Türkiye’nin şuan daha düşük seviyede pazarları, bu dönem içinde Türkiye kendine yeni pazarlar yaratma imkanı buldu ve bu yeteneğini geliştirdi. Eğer bu ülkelerde hakikaten demokratik, özgür halkla kazandığını paylaşan hükümetler kurulacak olursa, orada ki ülkelerin tabi ki hızlı bir şekilde yapılanması gerekiyor. Bu iş içerisinde olabilecek en büyük aktörde Türkiye olabilecek diye düşünüyorum. “
 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet