İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yüksel Demir “Üniversite yerleşke alanı planlama çalışması ve mimari tasarım önerileriyle” ilgili Üniversitemiz Mühendislik Fakültesi öğretim üyeleri ile Yapı İşleri Daire Başkanlığı personeline slayt gösterisi şeklinde sunum gerçekleştirdi. Üniversitemize konuk olarak gelen Demir, konuyla ilgili düşüncelerini Mustafa Kemal Üniversitesi Veteriner Fakültesi Mehmet Akif Ersoy Salonu’nda aktarırken daha önce gerçekleştirilmiş örnek çalışmaları paylaşmak amacıyla böyle bir sunum hazırladıklarını söyledi.
Mardin Artuklu Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi ve Trakya Üniversitesi’ndeki mimarı yapılardan örneklerle sunumunu gerçekleştiren Demir, şehirlerde deneme yapmanın mümkün olmadığını, o yüzden deney yapmak yerine mühendislik tekniklerini kullanmanın daha isabetli olacağını ifade etti.
Bazı şehirlerin özellikle geleneksel yöntemlerle zaman içerisinde üzerine yerleştikleri konumla nasıl bir ilişki kurduklarını, bunda doğal ve kültürel faktörlerin etkili olduğunu ve bu verileri anlamaya çalışarak bu veriler ışığında yerleşmede kullanılan prensipleri ortaya çıkardıklarını söyleyerek konuya örnek teşkil eden slayt gösterimini gerçekleştirdi.
Toplantıda konuşma yapan Üniversitemiz Rektörü Güder, konuyla ilgili katılımcılara şunları aktardı:
“İnsanın medeniyet tarihi içerisinde sahip olduğu birikimiyle ihtiyaçlarını dikkate alarak ve yeniden yorumlayarak binalar yapmak gerekir. Aksi takdirde yapmış olduğumuz binalar, hiçbir zaman insana hizmet eden binalar şeklinde olmayacak, biz öyle olduğunu tasavvur edeceğiz. İçinde belki mecburiyetten dolayı yaşayacağız; ama istediğimiz fonksiyonu hiçbir zaman alamayacağız. Bizim artık bu asırda yapmamız gereken, medeniyetin bize getirmiş olduğu birikimi, yeniden yorumlayarak insan odaklı binalar, sosyal ortamlar ve kampüsler oluşturmaktır. Üniversitemizin kuruluşundan itibaren bugüne kadar çok değeli emeklerle, katkılarla ve özveriyle oluşturulmuş tesislerimiz var. Bunlar yapılırken, kendi dönemleri içindeki kısıtlı kaynaklarla oluşturulmaya çalışıldı. Burada olduğu gibi toprak yapısından, coğrafyadan, iklimden ve hâkim rüzgârdan faydalanarak; fakat mimari yapıdan belki yeteri derecede faydalanmayarak ortaya çıkardığı aksaklıklar ve eksiklikleri üzerinde taşıyor.”
Rektör Güder, şu andan itibaren bulundukları noktayı bir sıfır noktası olarak kabul etmeleri gerektiğini vurguladı. Üniversitemize kazandıracakları yeni tesisleri; şimdiye kadar üretilen varlığın üzerinde bir anlayışla oluşturarak akademik yaklaşıma, mimarinin prensiplerine ve kurumsal kimlik disiplinine uygun bir şekilde revize etmek olduğunu ifade etti. Ardından konuşmasına şöyle devam etti:
“Tesisler için yapmamız gereken, hasta olduğu yerler varsa onu tedavi etmeye çalışmak, ihtiyaç duyduğu dönüşümler varsa bu dönüşümleri o binalara kazandıran yaklaşımlar içerisinde yolumuza devam etmektir. Nitekim şu anda 2012 Temmuz ayına kadar yasal yükümlülükle bağlı olduğumuz engellilerin sosyal yaşama, akademik yaşama katılmasını sağlayacak dönüşümleri üniversitemizde yavaş yavaş hayata geçirmeye çalışıyorsak, benzer şekilde şimdiye kadar kurulmuş olan tesislerimize de bir kurumsal kimlik disiplini içerisinde yeni fonksiyonlar, yeni kabiliyetler kazandırma ve yeni yapacağımız binalarla bütünleşen bir yaklaşımı sergileme amacındayız.”
Güder, böylece kurmuş oldukları akademik yaşantının insan odaklı, öğrenci odaklı ve daha fonksiyonel hale gelmesini temin etme yolunda, ilerleyen süreçte sonuçtan faydalanan, bu güzel atmosferi paylaşan katılımcıların da yaklaşımını ve birikimini sürece katkı sağlayacak şekilde geri bildirim olarak almayı, tecrübelerini paylaşmaları neticesinde bu paylaşımlarından üniversitemiz ve yarınlarımız adına değerli kazanımlar elde etmeyi amaçladıklarını dile getirdi. Ana hedeflerinin üniversitemizde ufuk açıcı ve fayda sağlayıcı paylaşımlar ile çalışmalar olduğunu ekleyerek konuşmasını tamamladı.
Gelecekteki toplantılarda yine birlikte olma temennileriyle toplantı sonunda ikrama geçildi.