Türkiye Partisi Başkanı Nevzat Barak Son günlerde iktidarın farklı gündemlerle insanları meşgul etmesi bir türlü önlenemeyen ekonomik krizin konuşulmadan ötelenmesine ve unutulmasına zemin hazırladığını söyledi.
Türkiye Partisi Başkanı Nevzat Barak ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durumun geleceğe olan belirsizlikleri arttırdığı ve sosyal patlamaların ile iç huzursuzlukların oluşumuna sebep olduğunu vurgulayarak “Yılın ilk altı ayında bütçenin 24 Milyar TL. açık verdiği nazara alındığında bu açığın yıl sonuna kadar 60 Milyar TL ‘nı bulması beklenmektedir. İhracatta azalmanın yanında ithalattaki ara malı talebinin daralması bir yandan ülke ekonomisinin % 14 oranında küçülmesine diğer taraftan da işsizlik oranının artmasına ve işsiz sayısının 6 milyonu bulmasına neden olmuştur” dedi.
Ülkenin iç ve dış borç stokunun 500 Milyar $ civarına gelmesi, içinden çıkılmaz bir hal aldığını ve yeni borçlanma imkanı ortadan kalktığına işaret eden Barak ekonomideki olumsuzluklar nedeniyle 100 bine yakın işyeri ve fabrika kapanmış, 1 Milyona yakın insanın evine ve işyerine haciz uygulaması yapıldığını hatırlattı.
Vatandaşların 18 Milyar $ ‘ı aşkın kredi kartı borcu olduğundan, yürürlüğe konulan kredi kartı borç ödeme kolaylığı amacına ulaşamadığına da vurgu yapan Barak “Son yılda 10 Milyona yakın çek karşılıksız çıkmış, 1.500.000 Adet senet ise protesto işlemi görmüştür. İktidar, yolsuzluk ve yoksullukla mücadele etmemiştir. “ bizi teğet geçiyor ” düşüncesiyle ciddiye alınmayan krizin ucu ne yazık ki dağdaki çobana kadar ulaşmıştır” şeklinde konuştu.
Çiftçilerin ektikleri ürünlerin yükselen maliyetlerini karşılamazken, ürününü beş yıl önceki fiyatlara satamaz duruma sokulduğunu sözlerine ekleyen Barak yazılı açıklamasını şöyle sürdürdü: “Ekonominin daralması ve ticaretin yok olması dolayısıyla esnaf vergi borcunu ödemek için evini ve arsasını ipotek vermek suretiyle borçlanmaya çalışmıştır. Türkiye Partisi olarak temel önceliğimiz ekonomik sorunların acilen çözüme kavuşturulması, üretimin arttırılması, işsizliğin azaltılması ve milli gelirin adil paylaşılmasıdır. İktidarı, ülkemizi kutuplaştırmaya, insanlarımızı birbirlerine karşı ötekileştirmeye ve nefreti karşılıklı körüklemeye dayalı politika ve uygulamalarından uzaklaşmaya ve ülkenin temel sorunlarıyla uğraşmaya davet ediyoruz”