İskenderun Belediyesi CHP meclis üyesi Av. Bülent Akbay yaptığı yazılı açıklamasında, Hatayın barış ve hoşgörünün başkenti olduğunu ve binlerce yıldır herkes kardeşçe yaşadığını dile getirerek şunları söyledi; “ Provokatörler barışın ve kardeşliğin şehrini bombalamak istiyor. Dörtyol'da yaşananları başka türlü anlatmak neredeyse imkânsız. Dörtyol’da alenen kardeş kardeşe kırdırılmak isteniyor. Bu rezaletin ilk sorumlusu AKP hükümetinin politikalarıdır. Devlet elbirliği ile aciz hale düşmüştür.

Türk’ün- Kürt’ün kardeş oldukları unutulmuştur. Barış ve kardeşliği her zaman hatırlayalım ve hatırlatalım. Oyuna gelmeyelim. Oyunu elbirliğiyle bozalım.
İçişleri Bakanı Atalay’ın açıklamalarına şaşırmamak elde değil. Bakan yetkisini mi devretti ki birilerinden temizlik istiyor? Bu temizliği yapmak kendisi ile emrindekilerin görev ve sorumluluğu değil mi? Avanosları bugüne kadar neden temizlememiş ki? Polisler saldırıya uğrayınca mı aklı başına geldi ? Yoksa bu da provokasyonun parçası mı ? Çünkü yaşananlara baktığımızda hükümet yapması gereken hiç bir adımı atmamıştır. Olayların büyümesine sebebiyet veren ihmaller zinciri birbirini kovalamıştır. Bu ihmallerin sonuçlarını düşünemeyecek kadar zeka mahrumu insanlar tarafından yönetildiğimize inanmak istemiyorum. Bu nedenle soruları sıralıyorum.
Dörtyol'a Osmaniye'den ve Ceyhan'dan gelen provokatörler hiç bir engelle karşılaşmadan halkı galeyana getirmiş ve Dörtyol sokaklarında cadı avı başlatmışlardır. Özellikle terör saldırısından sonra ki günün akşamında Dörtyol Sokak ve caddelerinde gündüz işaretlenen ev ve işyerlerine saldırı düzenlenmiştir. Bu saldırılar, yalnızca Kürt kökenli yurttaşlarımız değil, aynı zamanda barış ve kardeşlikten yana sol görüşlü yurttaşlar da yönelmiştir.
Bu olayın masumane bir yanı yoktur. Bilakis iç çatışmalarla örülecek yakın geleceğe dair büyük bir planın provasıdır. Karanlık güç odakları düğmeye basmıştır. Türkiye iç çatışma ortamına sınır ötesi, hatta okyanus ötesi ülkelerin tezgâhladığı bir plana kurban edilmek isteniyor. AKP'nin basiretsiz dış politikalarının bedelini karanlık odaklar böyle ödetmektedirler. AKP kurmayları yönetebilme yeteneğini kaybetmiş ve kişisel çıkarlarının büyüsüne kapılmışlardır. Ülkenin ateşe sürüklendiğini görmekten aciz hale gelmişlerdir. Her karar ve icraatlarıyla provokasyona, ayrışmaya ve kargaşaya alet olmaktadırlar.
Başka Türkiye Yok
Bugüne kadar sorunu ‘terör ve asayiş’e indirgeyen, çözüm için ‘imha ve şiddet’ politikasından medet uman anlayışlar, son dönemde ırkçı, ayrımcı söylemlerinin dozunu arttırdı. Kışkırtıcı ve ayrımcı vurgular yaptılar. Bu kışkırtıcı söylemlerden etkilenen, ekonomik krizin de katkısıyla yoksullaşan, geniş kitleler, yaşadıkları güvensizlikleri milliyetçiliğe bağlanarak telafi ediyor.
Hükümetin ve bazı yayın kuruluşlarının linç girişimlerini ‘vatandaş tepkisi’ değerlendirmesi bunları cesaretlendirdi. Barış ortamının daha fazla zedelenmemesi için yetkilileri linç girişimlerinin sorumlularını bulmaya, adil biçimde yargılamalarını sağlamak gerekiyor.
Barış ve kardeşlik içinde yaşamak isteyen büyük çoğunluk olduğu unutulmamalıdır. Cehenneme hızla sürüklenmeye izin vermemeliyiz. Çünkü gidilebilecek başka bir TÜRKİYE yok.”