Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Başhekimi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doktor Zeki Karaoğlan, özelikle “Haftasonu Sporcusu” olarak tabir edilen, uzun zaman antrenman ve spor faaliyeti yapmamış kişilerde yaşanan kas zorlanması gibi sakatlanmalara dikkat çekti ve uyardı:
Havaların mevsim normallerine dönmesiyle birlikte sportif faaliyetler hız kazandı. Arkadaşlar arasında oynanan futbol müsabakalarının bir çoğu ise spor yaralanmalarıyla sonuçlanabiliyor.
Spor yaralanmalarına karşı alınması gereken tedbirleri ve yaralanmalar sonrası yapılması gereken ilk müdahaleler konularında bilgiler veren Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Başhekimi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doktor Zeki Karaoğlan, bacaklarda eşitsizlik olması, yeterli idman yapılmaması veya aşırı idman yapılması ve de zemin bozukluklarının yaralanmaları hızlandırıcı önemli faktörler olduğuna dikkat çekti.
Kas zorlanmalarının “Haftasonu Sporcusu” olarak tabir edilen, uzun zaman antrenman ve spor faaliyeti yapmamış kişilerde daha sık görüldüğüne dikkat çeken Özel Gelişim Hastanesi Başhekimi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doktor Zeki Karaoğlan, “Kas yaralanmalarının tedavisi genelde zor ve gözden kaçması nedeniyle de sık yaşanan yaralanmalardır. O yüzden bu tip yaralanmalarda mutlaka ilgili branş hekimlerine başvurmak gerekir. Kas yaralanmalarında 1. ve 2. derece yaralanmalarda kişinin ağrı ve fonksiyon kaybı çok yüksek düzeyde değilken 3. tip yaralanmalarda kasın kasılma gücü ve ilgili vücut bölgesinin o fonksiyonu yapma yetkisi kaybolduğu için cerrahi tedavi gündeme girer. Bu tip yaralanmalara maruz kalmamak için antrenmanın şiddetini sıklığı ve süresini iyi belirlemek gerekir. Bu 3 parametreden 1 tanesinin dozu arttırıldığı zaman diğerlerinin dozu azaltılarak yaralanmayı önleyici tedbir almak gerekir. Diğeri de mutlaka egzersiz öncesi ve sonrası yeterince esneme germe egzersizleri yapılmalıdır” dedi.
Özel Gelişim Hastanesi Başhekimi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Doktor Zeki Karaoğlan, spor yaralanmalarında yaşanan sorunlara dikkat çektiği açıklamasında çarpıcı bilgiler vererek şöyle konuştu: “
Spor yaralanmalarında genellikle doğrudan travma, yani spor yapan şahsın bir darbeye maruz kalmasıdır. Ya da dolaylı travma dediğimiz herhangi bir darbe olmaksızın aşırı zorlanma neticesinde meydana gelebilir.
Spor yaralanmalarında kişiye ait faktörlerle birlikte çevresel faktörlerde önemli rol oynar, kişiye ait faktörler içerisinde kişinin anatomik yapısı, yaşı, cinsiyeti önemli rol oynar.
Örneğin bir düztabanlık, O bacak genu varum ya da X bacak dediğimiz Genu valgu, bacaklarda bir eşitsizlik olması bu tip yaraları arttırıcı faktörlerdir. Yaşın ilerlemesi travmanın daha kolay olmasına neden olabilir. Bunların yanında genellikle kişinin yetersiz idman yapması, ya da ağır idman yapması yaralanmayı kolaylaştırabilir. Çevresel faktörlerden ise, kişinin antrenman yaptığı koşulları, zemini, iklimi rol oynar. Bu tip yaralanmalarda genellikle konservatif yaklaşımlar yani ilk aşamada ki ilk yardım cerrahi olmayan yöntemlerle olmaktadır.
İngilizce isimlerinin kısaltması kullanılarak yani PRICE tedavisi, P : (Protection) korumadan ismini alır, burada yaralanan vücut bölgesi derhal korumaya alınmalıdır.
R: (Rest) İstirahat anlamına gelir. O bölge koruma altına alındıktan sonra üzerine kesinlikle yük verilmez.
I : (Ice) Buzdan gelir. Bu bölgeyi derhal ilk 48-72 saat içerisinde ikişer, üçer saat aralıklarla ortalama 15 dakika buz tedavisi yapılarak sağlanır.
C: (Cruthes) Yani yaralanan bölgenin bir elastik bandajla sarılmasını ifade eder.
E: (Elevation) Yaralanan vücut bölgesinin yer çekiminin ödemi arttırıcı etkisini engellemek amacıyla kalp seviyesinin üzerine alınmasıdır. Örneğin ayak bileği burkulan dizi yaralanan bir kişinin sırt üstü yatıp ayağının altına bir yastık destek konmasıdır. 2. aşamada ise gene İngilizce harflerin kısaltmasıdır. NİPED tedavisi vardır.
N burada nonsteroid anti inflamatuar ilaç dediğimiz ağrı kesici içerir.
I ağrı kesicilerin yetersiz kaldığı durumlarda özellikle amatör ve profesyonel sporla uğraşanlarda enjeksiyonu yani daha çok ağrılı bölgeye yapılacak kortizon enjeksiyonu içerir.
P ise fizik terapinin yani fiziksel tıp ve rehabilitasyonun kısaltmasıdır. Bu kişilerde ağrılı tablo ortadan kalktıktan sonra erken dönemde egzersizlere başlanıp iyileştirmeyi hızlandırma amaçlanır. E Egzersizden ismini alır. Egzersiz programına göre yaralanan bölgenin rehabilitasyon süreci hızlandırılır.
D ise yaralanan bölgenin herhangi bir cihazla desteklenmesi ve tedavinin sonuna kadar bu tedavinin kullanılmasını içerir.
Yaralanmalar basit bir kas zorlanmasından kırığa kadar geniş bir yelpaze gösterebilir. Kas zorlanması dolaylı travmaya oranla daha sıklıkla meydana gelmektedir.
Bu bizim hafta sonu sporcusu dediğimiz, uzun zaman antrenman ve spor faaliyeti yapmamış kişilerin birden spor yapmaları neticesinde daha sık görülür. Kas yaralanmalarının tedavisi genelde zor ve gözden kaçması nedeniyle de sık yaşanan yaralanmalardır. O yüzden bu tip yaralanmalarda mutlaka ilgili branş hekimlerine başvurmak gerekir. Kas yaralanmalarında 1. ve 2. derece yaralanmalarda kişinin ağrı ve fonksiyon kaybı çok yüksek düzeyde değilken 3. tip yaralanmalarda kasın kasılma gücü ve ilgili vücut bölgesinin o fonksiyonu yapma yetkisi kaybolduğu için cerrahi tedavi gündeme girer. Bu tip yaralanmalara maruz kalmamak için antrenmanın şiddetini sıklığı ve süresini iyi belirlemek gerekir.
Bu 3 parametreden 1 tanesinin dozu arttırıldığı zaman diğerlerinin dozu azaltılarak yaralanmayı önleyici tedbir almak gerekir. Diğeri de mutlaka egzersiz öncesi ve sonrası yeterince esneme germe egzersizleri yapılmalıdır. Yeterince ısınmış boyu uzamış bir kasın travmaya uğrama şansı en aza iner. Yeterince ısınmamış esnememiş bir kası, soğuk ve bozuk bir zeminli bir ortamda kullanmaya kalkarsanız bu tip yaralanmalar daha çok ortaya çıkabilir. Bu tip yaralanmalara maruz kalmamak için mutlaka antrenman öncesi ve sonrası germe egzersizlerine dikkat etmek gerekir. “
Ortapedi Uz. Zeki Karaoğlan ile 8gunhaber