Bir hayal gerçek oldu… Bu hayal, aslında doğma-büyüme bir İskenderunlu olan İç Hastalıkları Uzmanı Doktor Ender Çolakoğlu’nun da hayalleri arasındaydı..
Kendisini insanlığa adamış, şifa veren bir hekim olarak ani kalp krizlerinde yaşanan çaresizliği en iyi bilenlerden birisi Doktor Ender Çolakoğlu..
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Genel Koordinatörü Ender Çolakoğlu, sağlık alanında ilkleri gerçekleştirmek için mücadele veren bir ekibin başı olarak Kalp Damar Cerrahisi ve diğer yatırımları değerlendirdi..
Bugüne kadar binlerce kalp hastası çektiği ızdıraplara bir de yol eziyetini ekleyerek büyük şehirlere gidiyor ve şifa bulmak için her yolu deniyordu.
Uzakların yarattığı sıkıntılar bir yana maddi külfet ve manevi yıpranma, sadece hastaları değil, yakınlarını da ciddi anlamda yıpratmaya yetiyordu.
Ani kalp krizlerinde en kısa sürede müdahalenin önemi çok iyi biliniyordu ama İskenderun’da bir “Kalp Damar Cerrahisi” bölümünün olmayışı, insanları sevenlerinden ayırmaya yetti.
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi, bölgenin en kapsamlı ve büyük hastanesini oluşturma çabalarında son aşamaya geldi.
İskenderunlular için “hayal” denilebilecek yatırımı Özel İskenderun Gelişim Hastanesi yaptı.
Aylardır devam eden hazırlıklar, yatırımlar tamamlandı ve Kalp Damar Cerrahisi bölümü ilk ameliyatını gerçekleştirdi.
Aslında Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Genel Koordinatörü Doktor Ender Çolakoğlu’nun da ifade ettiği gibi “Bir hayal!” gerçek oldu ve insanların hayatında çok önemli bir yeri olan Kalp Damar Cerrahisi bölümü hizmete girmekle kalmadı, Türkiye’de başarılarla dolu bir geçmişe sahip bir ekip Profesör Doktor Sedat Kalaycıoğlu başkanlığında bölge insanına hizmet vermeğe başladı.
Doktor Ender Çolakoğlu için de çok özel bir anlam taşıyan Kalp Damar Cerrahisi yatırımı ile hastane bünyesinde yapılan tüm yatırımların detaylarını konuştuk.
Doktor Ender Çolakoğlu, yapılan yatırımın öneminden bahsederken, ani bir kalp krizi sonrası yapılması gereken ilk acil müdahalenin hayat kurtardığını ve yolda kaybedilen zamanın da insanları sevenlerinden kopardığını söylerken oldukça duyguluydu.
Çok önemli ve özel bir yatırım ve ilk başarılı ameliyat sonrası gelişmeleri değerlendiren
Özel İskenderun Gelişim Hastanesi Genel Koordinatörü Doktor Ender Çolakoğlu, yeni yatırımları ve gelecekte İskenderunlular’ın emrinde olacak hizmetleri bir bir anlattı.
Gelişim Hastanesi İskenderun’da bir ilki gerçekleştirdi, ilk Koroner Baypas ameliyatını gerçekleştirdi. Bu konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Çok heyecanlıyız bu heyecanımızın için de hem mutluluk var, hem gurur var, hem de mesleki heyecan var, neticede ben de bir hekimim çok büyük heyecan duyuyorum. İskenderun’da doğma büyüme bir vatandaş olarak çok büyük bir heyecan duyuyorum. Bu hepimizin gerçekleştirmek istediği görmek istediği bir rüyaydı. Günün her saatinde kardiyovasküler işlemlerin, ameliyatların ya da kalp ile ilgili işlemlerin acil bir şekilde gerekebileceği bir merkeze her zaman ihtiyacımız olabilir. Bunun ihtiyacını çok net olarak biliyorduk. İskenderun halkı açısından bakacak olursak, çevre hastanelerde çevre illerde ki büyük hastanelerde yaptığımız bir çok değerlendirmede İskenderun’dan çok büyük bir hasta transferi olduğunu biliyoruz. İskenderun çok büyük bir merkez bir ilçe gibi görüyor ama birçok ilden daha büyük bir yer.
Hastane olarak hem çok iyi bir ekip kurduk, Gazi Üniversitesi kökenli bölgede bir çok önemli hastanede önemli başarılara imza atmış Prof. Dr. Sedat Kalaycıoğlu’nu ekibin başına getirdik. Ben bu hizmetlerin eksiksiz ve tam olarak devam edeceğine inanıyorum. Kurduğumuz Ünite dönem itibariyle bu ameliyatların yapılmasını sağlayacak en son tekniklerle donatıldı. Bu hizmetlerin İskenderun halkına ve hastanemize hayırlı olmasını diliyorum.
Sürekli gelişim ve değişimde olan bir hastanesiniz bu konuyla ilgili neler söyleyeceksiniz?
Bilindiği üzere bundan birkaç ay önce eski acil servisimizin kapasitesini üç katına çıkardık. Bir acil serviste ihtiyaç duyulabilecek her türlü tıbbi donanım mevcut. Kısa süre içerisinde hastaneyi büyütme geliştirme projemiz olacak. Bakanlıkta onay aşamasında olan bir projemiz var. Çok kısa süre içerisinde bununla ilgili büyütme çalışmalarına başlayabileceğimizi düşünüyorum. Yaklaşık olarak hastanemizin sahip olduğu kapalı alanın, yüzde 85’i kadarda bir alan daha hastanemize eklenmiş olacak. Tahmin ediyorum bu proje tamamlandığında bölgemizin en büyük yoğun bakım kapasitesine sahip hastanesi, bölgemizin en büyük hasta yatak kapasitesi sahip özel hastanesi olacağız. Bu projeyi de en geç 1 sene içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz. Bu projemiz bittiğinde her branşı içinde olan, her türlü hizmeti en son teknolojik aletlerle donatılmış şekilde halkımızın hizmetine sunan çok büyük bir hastane olacağız. Bu projeyi başlatıyor olmaktan, bu projeyi yürütecek olmaktan ve bu projeyi sonuçlandırıyor olmanın hayaliyle çok heyecanlı bir süreçten geçiyoruz.
Yeni açtığımız Kardiyovasküler Cerrahi ünitesi ve koroner anjiyografi ünitelerinde ki alanları genişleteceğiz. Zaten bizim hastanemiz tam teşekküllü bir hastane, çok fazla uzman açığı, çok fazla branş açığı olan bir hastane değil. Birkaç branşta eksiğimiz var, onkoloji ve plastik cerrahi bölümleri. Bu alt yapılarımız tamamlandıktan sonra, tam teşekküllü 3. basamak hastanesinin (Üniversite ve Eğitim Hastaneleri) hizmet verebileceği hem hekim kadrosuna hem de tıbbi donanıma sahip olabileceğimizi düşünüyorum. Üçüncü basamak hastanelerinden bir eksiğimiz kalmayacağını düşünüyorum. Bütün plan ve projelerimizi bu hedef doğrultusunda ve amaç doğrultusunda yapıyoruz.
Hatay’ın hasta profili nedir? Hatay’da hangi hastalıklar daha ön planda?
Ben biliyorum ki, şeker hastalığı ve hipertansiyon hastalıklarının dünyadaki en yoğun görüldüğü ülke Türkiye’dir. Hatay’ı da Türkiye içerisinde ayrı bir yere koymak lazım. Hem beslenme alışkanlıklarımız hem de genetik özelliklerimiz nedeniyle Türkiye’ de şeker hastalığının ve hipertansiyonun en çok, en sık görüldüğü 1. ya da 2. merkez olduğunu ben biliyorum. Bir insanın kalp, damar hastalığına sebep olabilecek en önemli şeyin hipertansiyon ve şeker hastalığı olduğunu biliyoruz. Bu nedenle bölgemizde kalp damar hastalıklarının buna bağlı olarak kalp krizlerinin çok sık olduğunu biliyoruz. Biz tam da burada koroner anjiyografi ve kalp cerrahi merkezini hizmete açarak, bölgemizde sık olduğunu bildiğimiz, risk faktörlerinin çok sık olarak yaşandığı bu ilde çok önemli bir açığı çok önemli bir hizmeti verebileceğimizi düşünüyoruz. Kişisel gözlemim de budur, şeker ve hipertansiyonun bu kadar yoğun olduğu bir bölgede, doğal risk faktörüdür bunlar, kalp hastalıklarının ve buna bağlı olarak kalp ameliyatlarının çok büyük bir ihtiyacı gidereceğini düşünüyorum.
Kalp krizleri biliyorsunuz kısa sürede müdahale edilmesi ve yanlış hareketler ölümle sonuçlanabiliyor. Bunu düşünerekten insanların bu bölüme ulaşabilmelerinde yani ilk müdahale edecek ekibi nasıl oluşturdunuz?
Bizim koroner anjiyografi ünitemiz ve koroner yoğun bakın ünitemiz 24 saat esasına göre hizmet verecek. Günün hangi saatinde olursa olsun, bir şekilde göğüs ağrısı veya kalp krizi endişesiyle acil servise müracaat eden hastada, tabi ilk değerlendirme ilgili hekimler tarafından yapıldıktan sonra, ilgilinin bir kalp krizi ya da benzeri bir durum geçirildiği düşünülüyorsa gecenin veya günün hangi saatinde olursa olsun, hastaya müdahale edebilecek donanıma sahibiz. Personel, ekipman, cihaz konusunda 24 saat esasına göre hizmet verecektir. Dünya’da yeni bir konsept var, primer anjiyografi diye, biz eskiden şöyle bilirdik, hastanın göğsü ağrırdı kalp krizi geçirirdi birkaç gün yoğun bakımda yatardı, 3 gün evinde dinlen 5 gün sonra da seni anjiyo yapalım diye ama o arada kalbin bir miktarı hasar görürdü, siz tekrar damarları açsanız bile bir insan eski performansına kavuşmasına çok mümkün olmazdı. Siz krizi geçirirken şuanda primer kurtarma diye bir yöntem var. Siz geldiğiniz acile o anda kalp krizi geçiriyorsunuz, size 90 dakika içerisinde müdahale edilebilirse ve o damarınız tekrar açılabilir hale gelirse kalbiniz hiç hasar görmeden yaşamınıza kaldığınız yerden eski kalbinizle devam edebilirsiniz. Ya da hasarınız çok çok minimilize edilmiş şekilde hayatınıza devam edebilirsiniz. Belki de koroner anjiyografinin İskenderun’da bulunabiliyor olmasının tıbbi açıdan en önemli kazanımı budur. Siz şimdi bir kalp krizi geçiriyorsunuz, otuzuncu, kırkıncı dakikada ancak kalp krizi mi geçiriyorum acaba? diye hastaneye ulaşıyorsunuz en yakında ulaşabileceğiniz merkez 1 veya 1:30 saatlik mesafede prime kurtarma yol ve yönteminden mahrum olabiliyorsunuz. Alternatif kurtarma operasyonlarının hiç birisi primer kurtarma kadar etkin değildir.