Akdeniz Tüccar ve Sanayici İşadamları Derneği’nin geleneksel iftar yemeklerinden üçüncüsü gerçekleştirildi.

Arsuz Sahil Restoran’da gerçekleştirilen iftar yemeği, her yıl olduğu gibi bu yıl da bölgenin tüm inanç kesimleri, siyasi parti temsilcileri ve işdünyasını biraraya getirerek, Hatay mozaiğini yansıtması bakımından da oldukça büyük  önem taşıdı.

Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, DASİFED Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kılıçlar, siyasi partilerin meclis üyeleri ve ilçe başkanları, çeşitli din ve mezheplerin İnanç ve kanaat önderleri, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve yöneticileri, İskenderun Engelliler Spor Kulubü sporcuları, zihinsel engelli çocuklar ve ailelerinin katıldığı iftar yemeği,  Hatay’ın tüm dünyaya örnek olan onlarca farklı kültür ve inancı yüzyıllardır bağrında yaşatan kardeşlik ve  hoşgörü ortamının özetini yansıttı.

Akdeniz Tüccar ve Sanayici İşadamları Derneği (ATSİAD ) Yönetim Kurulu Üyeleri; Şekip Abacı, Gülden Özdemir, Haşim Sağır, Yusuf Yılmaz, Mehmet Ali Bulut, Galip Biçer, M. Fatin Bereketoğlu, Recep İnan, Mithat Ceritbinmez, Mehmet Parlar, Züher Bulgurcu ve Salim Köybaşı, davetlilerini kapıda karşıladılar.

Alevi İnanç Önderlerinin okuduğu Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan iftar programı, yine salonda  okunan ezan sonrası iftarın açılmasıyla devam etti.

İskenderun Müftü Yardımcısı’nın okuduğu iftar duasının ardından ATSİAD Başkanı Şekip Abacı, yapacağı konuşma öncesi, İskenderun Beş Temmuz İlkokulu’nun geçirmiş olduğu trafik kazasında hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve kederli ailelerine sabır dileyerek böyle elim bir olayın bir daha yaşanmamasını temenni etti ve akabinde terör olaylarından hayatını kaybeden güvenlik güçleri mensuplarına Allah’tan rahmet diledi.

Sosyal ve ekonomik dayanışma ile birlikte, birlik ve beraberlik, kardeşlik ve toplumsal konulara duyarlılığın ATSİAD’ın temelinde var olduğunu ifade eden Abacı yaptığı konuşmada sosyal, toplumsal konulara ve ekonominin gidişatına dikkat çekti. Türkiye’nin ve Hatay’ın içinde bulunduğu sosyal, toplumsal ve ekonomik verileri ortaya koyan konuşmasıyla önemli hususlara dikkat çeken ATSİAD Başkanı Şekip Abacı şöyle konuştu:

Türkiye’nin ilk engelli basketbol takımı ve Türkiye şampiyonu olma özelliğini taşıyan İskenderun Engelliler Spor Kulübü oyuncuları çeşitli dallarda İskenderunumuzu temsil etme başarısını göstermişlerdir ve şimdiye kadar Türkiye’nin iddialı takımları arasında mücadelelerini sürdürmektedirler. Onlara başarılar diliyor ve destekliyoruz. Başkanlarına ve yönetim kurulu üyelerine katkılarından dolayı teşekkürler ediyoruz.

Down Sendromlu gençlerimize ne demeli?  Bakınız Sayın İskenderun Belediye Başkanı Seyfi Dingil’in eşi Sayın Feraye Hanım’ın özverisi ve katkısıyla DownCafe adı altında sahilde bir Kafe açıldı. Kimler çalıştırıyor biliyor musunuz, işte buradaki Down Sendromlu gençler. Kimisi garson, kimisi pişirimci, kimisi kasada,  bana bir kahve ikram ettiler ki sormayın gitsin, lezzeti ve sunumu mükemmel, harika şeyler yaratıyorlar.  Ben burada Sayın Feraye Hanıma bu emeğinden dolayı derneğim adına şükranlarımı sunuyorum.

Peki ya, korunmaya muhtaç diye adlandırdığımız bu gençlerimiz, her biri birer pırlanta onlarla tanışmanızı öneririm. Hepsi okuyor, yarının büyük insanları olmaya aday, ben buradan dernek başkanları Sayın Zeynep Hanıma yine huzurlarınızda katkılarından ve emeğinden dolayı teşekkür ediyorum.

Yine aramızda, vatan savunmasında kahramanca savaşan ve hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah’tan rahmet, gazilerimize ve onların ailelerine şükranlarımızı sunuyoruz. Onlara vatanımız var oldukça minnettar kalacağız.

Peygamber efendimiz bir Hadisi’nde şöyle buyurmuştur;

Birbirini sevmede, birbirine acımada, birbirlerine şefkat göstermede müminler tek  vücut gibidir. Vücudun herhangi bir tarafı rahatsız olunca diğer organlar o rahatsızlığa ortak olurlar bizlerde bu rahatsızlığı hissedenler olarak, engelli kardeşlerimizin yaşam standartlarını en az bizlerin ki kadar yükseltmemiz ve yaşam kalitelerine katkıda bulunmamız gerekmektedir.  Bu konuda idarecilerimize görev düşmektedir.

Neler yapılabilir? Engellilerin fiziksel ve kabiliyetlerine uygun eğitim verilebilir, şehir planlarında engellilerin rahat seyahat edebilecekleri yol, araç, kaldırım, merdiven, park, tuvalet gibi ihtiyaçları içeren şehir imar planları daha hassas bir şekilde yapılabilir.

Engelliler için ayrılan iş kontenjanlarına alınmaları konusundaki hassasiyet gösterilebilir, rehabilitasyon merkezlerlerinin yeterli sayıda olması gibi ve daha başka yapılacak çalışmalarla engelli vatandaşlarımızın yaşam kalitelerini yükseltilebilir.

Değerli dostlarım birazda ekonomiden söz etmek istiyorum;

Ülkemiz ve özellikle bölgemiz zor günlerden geçmektedir. Hatay’ın, coğrafi konumu nedeniyle yaşanan krizde en hassas bölgede bulunmaktadır. Dolayısıyla ekonomisi en çok etkilenen 9 ilden birisidir. Bu münasebetle ilimizde ekonomik verilerin kötüye gittiği hepimiz tarafından gözlenmektedir.

Özellikle, işsizlik, ihracat, nakliye ve turizm sektörlerindeki daralmalar çok dikkat çekicidir. Ayrıca finans desteğinin de geri çekildiğini düşünecek olursak bakın önümüze nasıl bir tablo çıkmaktadır.

2010 yılında Hatay’da 180 Milyon TL’lik takipteki kredi miktarı,  2015 yılı sonunda 3.kat artışla 545 Milyona yükselmiştir.

Türkiye’de kullandırılan nakdi krediler bakımından da ilimiz 2010 yılında 8. sırada iken 2015 yılında 13. sıraya gerilemiştir.

İşsizlik oranı 2011 de % 12 iken 2015 yılında % 16.5’e yükselmiştir.

İhracattaki payımız % 1.55 iken 2015 yılında  %1.35 gerilemiştir. İhracatımızın büyük bölümünü yaptığımız ve sorunlu olduğumuz Ortadoğu ülkelerine Rusya’da eklenince narenciye, yaş sebze, meyve ve ihracatımızın  % 60’ını oluşturan demir ve çelik ihracatında ciddi anlamda geriye düştük.

Değerli dostlar,

Eğer bu krizler yaşanmamış olsaydı ilimizde 4 Milyar Dolar’lık ciddi bir ihracat rakamından söz ediyor olacaktık.

Turizm yönünden baktığımızda, yine ilimizdeki savaş algısından dolayı tesislerimiz ancak % 25-30 dolulukla çalışmaktadır. Kısacası sınır kapıları kapandıktan sonra ilimizin ticareti, ihracatı, nakliyesi ve turizmi ciddi anlamda etkilenmiş ve kayba uğramıştır.

Peki bizler iş adamları olarak, bu olumsuzlukları daha aza indirgemek adına nasıl katkıda bulunuyoruz.

Derneğimiz ve Hatay’da bulunan diğer sivil toplum kuruluşlarıyla, özellikle DASİFED’in (Doğu Akdeniz Sanayici ve İş Adamları Federasyonu ) önderliğinde bir araya gelerek çözümler üretiyoruz.

Hatay iş dünyası çözüm buluşması adı altında, ticaret odalarıyla çalışmalarımız da çok iyi sonuçlar elde ettik ve bir sonuç bildirgesi ile hükümetimiz yetkilerine sunmak üzere hazırladık. Bu bildirgede, Suriye krizinden etkilenen, illerin, başta ilimiz olmak üzere teşviklerin artırılması,        

İlimizin 4.bölge’den 6.bölge teşvik kapsamına alınması. İhracat ve nakliye sektörlerine  destek sağlanması, özellikle deniz yolu ile yapılan nakliye navlunlarının desteklenmesi.                                                                                          Turizmin etkilenmemesi için Hatay’da savaş var algısının giderilmesi ve finansman erişiminin desteklenmesi gibi konular işlenmiş ve çözüm önerileri olarak sunulmuştur.

Saydığım bu olumsuzluklara bir çare bulunacak olursa ki, bunu hükümetimizden bekliyoruz. Bölgemizin geleceğinin önün açılacağı konusunda inancımız vardır.

İşte bizler ve bizim gibi olan sivil toplum örgütleri, bu meselelerin çözümü için güçlü olmak zorundadır. Her sorumlu kişinin veya kurumun kendi alanında olan konulara katkı yapması ilimiz, ülkemiz ve toplumumuz adına faydalı olacaktır.

Ayrıca ülkemizde ve bölgemizde barışın yaşanması ve kardeşliğimizin, birlikteliğimizin devam etmesi, aramıza nifak sokulmaması konusunda hepimizin duyarlı olması gerektiğini belirtmek isterim.