İskenderun Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Levent Yılmaz, geçtiğimiz hafta Antakya ve Dörtyol ticaret ve sanayi odası başkanlarıyla birlikte yaptıkları ortak basın toplantısının ardından bazı durumların yanlış anlaşılmalara neden olduğunu belirterek, konuya açıklık getirdi.
Nursan Group’un yaşadığı durumun farklı bir boyut olduğu gibi, yapılan ortak açıklama sonrası ayrıntılara vakıf olduğunu belirten Levent Yılmaz, İskenderun Körfezi’nde faaliyet gösteren demir çelik tesislerinin durumlarının iyi olduğunu ve işçi çıkarma gibi bir durumun söz konusu olmadığını söyledi.
Bir çok konuda yanlış bir algı oluşmasından duyduğu rahatsızlığı dile getiren İTSO Başkanı Levent Yılmaz’ın açıklamasını aynen yayınlıyoruz:
“Açıklamadan Yanlış Algı Oluştu !”
Yapmış olduğunuz haberlerin ne kadar önemli olduğunu görmüş olduk. O gün ki toplantıda belirtmek istediğimiz asıl konu; bu sektördeki problemlere dikkat çekmekti. Bu problemleri ortaya koyup, bu problemlere yönelik hükümetimizin alacağı kararlar varsa bu kararların hızlı alınmasına yönelik açıklama yapmıştık.
Yalnız o gün ki toplantı sonrası beni rahatsız eden bir takım şeyler oldu. O gün biz oda başkanlarımızla beraber açıklama yaptık. ATSO Başkanımız Hikmet Bey ve DTSO Başkanımız Hikmet Bey teşrif etmişlerdi.
Biz bireysel olarak bildiğimiz kadarıyla bu sektörde yaşanan problemleri basınla paylaşarak herkesin dikkatini çekip, herkesin bu konu da karar alması, bir nevi fikir birliğinin sağlanmasını umduk. o gün ki düşüncelerim ne ise bugün aynı kanaatteyim.
“Tek Sorun Nursan’da !!! Demir Çelik Sektörü İyi Durumda..”
Rahatsız olduğum nokta ise; bu sektörde problem var dediğimiz zaman, sektörün genelinde bir problem olduğunun algısı oluştu herkeste ve bütün bu sektörde üretim yapan sanayicilerimiz beni aradılar. Sektörümüz bölgemizin göz bebeği, demir çelik sektörü ihracat rakamlarına baktığımızda hem ülkede hem de bölge en etkili sonuçları veren bir sektör. Sanki bütün sektör problemler yaşıyor, bütün sektör çökecek, demir çelik sektörü bitti gibi bir yanlış bir algı oldu.
“Nursan Dışında İşçi Çıkaran Yok !!!”
Dörtyol Ticaret ve Sanayi Odası Başkanımızın bahsettiği durum da, odamızın üyesi olan bir arkadaşımızın, fabrikasının yaşamış olduğu bir problem, biz de birçok detayına da girmek istemedik. Orda yaşanan problemin bütün sektör üreticilerimizin bu problemi yaşıyor gibi bir algı oluşmasını çok doğru bulmayız.
Ayrıca Dörtyol Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu'ndaki bir arkadaşımız o gün ki toplantıda söz aldıktan sonra isim kullanarak bazı fabrikaların işçi çıkartacaklarına ilişkin bir açıklamada bulundu, çok doğru olmayan bir durumdu, müdahil olmak istemedim fakat böyle bir durumun söz konusu olmadığını benim dün ki ve bugün ki yaptığım görüşmelerde fabrika sahipleri arkadaşlarımız telefon açarak işçi çıkarma gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirttiler ve diğer fabrikalarda da böyle bir durumun söz konusu olmadığını diğer fabrika sahibi arkadaşlarımız belirtti. Sektörün genelinde bir problem olduğu yönündeki yanlış algıdan rahatsız olduklarını ve bankaların bu konuya ilişkin kendilerini arayıp, 'sektörde ne oluyor' yönünde sorduklarını, ortaklık görüşmelerinde dahi konu hakkında 'nedir bu?' diye sorduklarını belirttiler. Bu yüzden bugün ki toplantının yapılmasındaki düşüncemin sebebi sakın ola yanlış anlaşılmasın; büyük bir kaos ortamı var, demir çelik sektörü bitti gibi durumun ortada olmadığını belirtmek istiyorum.
“Üyemizin Arkasında Durmak Zorundayız !!!”
Biz kapanacak olan veya kapanmak üzere olan, hangi fabrikamız olursa olsun, isterse farklı odaların üyeleri olsun; kapanmasını istemeyiz. Sonuçta ülkemizde ihracat yapan, bu bölgeye istihdam yaratan, değer katan bir fabrikamız bu. Onun tabiki de yanında olmamız gerekiyor. Onun yanında olurken de devletin yapması gereken, eğer usulsüz bir iş yapılmışsa yapması gereken neler varsa devlet büyükleri, hükümet yetkilileri bu konu da kararlarını verecek, bizim işimiz de bu değil zaten. Ama biz istiyoruz bütün fabrikalarımız işlerini sürdürsün, işçilerimiz işlerinden olmasın. Hatta şunu da duyuyoruz; eğer böyle bir olumsuz durum varsa, o fabrikada çalışanların bir kısmını da diğer sektörler sanki biz sahipleriniz diye açıklama yaptıklarını duyuyoruz.
Çok olumsuz bir tablo çizmenin bu bölgeye zarar verecek olması gibi bu sektöre de, fabrika sahiplerine de ciddi zararlar vereceklerini düşünmekteyiz. Bu düzeltmenin de yapılmasını istiyorum.

“Bankaların Endişeleri Yersiz !!!”
Bütün kredi kullanan fabrika sahiplerini bankaların aradığını duyduk. Bu yüzden çok hassas bir konu arkadaşlar. Bu sektör hakkında da üretici kadar bilgiye sahip olma gibi şansım yok. Ben ticaret ve sanayi odası başkanıyım, üyelerimizin herhangi birinin yaşadığı bir sıkıntı karşısında sonuna kadar yanında olmalıyım, ama birinin yanında olurken diğerlerine zarar veriyorsak bu doğru olmaz, sistemin bütüne zarar veriyorsak bu hiç doğru olmaz. O yüzden önceki toplantıda ayrı ayrı fikirler birleşince bir karmaşa oluştu gibi.
Hepimizin amacı bir, amacımız aslında, bu bölgedeki bu sektörün diri kalması işini doğru yapıyor olması, işçilerin işlerini kaybetmemesidir, asıl amacımız buydu ve hala amacımız budur. Bireysel olarak irili ufaklı bu bölgeye değer katan, çok sayıda insan çalıştıran firmalarımız var ve bu firmalarımız bu süreçte zarar görecekse bizim hepimizin bu anlamda hem çok dikkat etmemiz gerekiyor hem de açıklanacak, ifade edilecek sözlerin nereye fayda sağlayacağını tartarak, ölçerek değerlendirmemiz gerekiyor. Bu yüzden böyle bir toplantı yapma gereksiniminde bulundum, her üyemiz bizim için aynıdır, bu şekilde de davranmak zorundayız zaten. Bizim için önemli bir konu, herkes için aynı önemi taşıyor tabii ki. Lütfen kimse bunu birilerine zarar verecek, birilerine menfaat sağlayacak bir hale çevirmesin. Bizim tek amacımız var; bütün üyelerimizin müşteri faaliyetlerinin, müşteri menfaatlerinin korunması ve kollanması. Bugüne kadar bu bölgeye ciddi değerler katan fabrikalarımızın, firmalarımızın, sanayicilerimizin işlerini doğru şekilde idare etmelerine fayda sağlayacak açıklamalar, çalışmalar yapıyoruz burada. Bu bağlamda farklı asla bir düşüncemiz yok bundan sonra da böyle olacak. Yanlış anlaşılmalarda sebebiyet verilmesini istemiyorum.
Bir gazetecinin sorduğu ”Nursan'ın Ekonomik Faaliyetini durdurması olayı ekonomik kriz ya da ihracattan kaynaklı olmadığı, Maliye Bakanlığı'nın ihbar sonrası yaptığı incelemelerin neticesinde ortaya çıkan 2 Katrilyon vergi kaçağının neden olduğu iddiaları gündemde. Bu durumda; Nursan'dan çıkarılan işçilerin üzerinden yapılan mağdur edebiyatı ne kadar masumca? Yahut bu durum; Nursan'ı ne kadar masum kılabilir? “sorusuna da açık yüreklilikle yanıt veren İTSO Başkanı Levent Yılmaz şöyle konuştu :
Önceki yaptığımız basın toplantısı sonrası Nursan'ın yaşadığı sıkıntılardan haberimiz oldu. Tabii yargıya intikal etmiş bir konu, bu konu da; evet bu yapılmıştır, usulsüzlük vardır, hususi fatura kesilmiştir şeklinde bir bilgimiz yok, bu konulara da girmemiz çok doğru olmaz. Bu arkadaşlarımızın yıllardır nerden nereye geldiklerini biliyoruz bu kurucu arkadaşlarımızın. Ben bu bağlamda işlerini devam etmelerini istiyorum ki bütün arkadaşlarımız bunun kanaatinde. Orda çalışan insanlarımız boşta kalmasınlar, açıkta kalmasınlar. Bu çerçevede yapıyoruz yapmamız gerekeni fakat inanın bilgimiz yok. Bu konuya girmem de çok doğru olmaz, çok derin, sağlıklı bir bilgiye sahip değilim.