Özel Deva Hastanesi Psikolog Ayten Belemir Yavaşoğlu, okulların açılmasıyla birlikte öğrencilere verilen ev ödevlerinin kabusa dönüşmemesi konusunda velilerin dikkatli davranması gerektiğini belirtti.
Psikolog Yavaşoğlu, okulların açılmasıyla birlikte öğrenci, öğretmen ile veli arasındaki işbirliği ve uyum sürecinin başlayacağını hatırlatarak, bu iş birliğinin sağlıklı yürütülmesi gerektiğini söyledi. Ev ödevlerinin amacının okulda öğrenilenlerin pekiştirilmesi olduğunu anlatan Yavaşoğlu, "Ev ödevi maratonunda öğrenciler kadar, veliler ve öğretmenler de yeni başlayan bir eğitim-öğretim sürecinin yolcularıdır. Bu üç dinamiğin birlikte yol alması ve aynı duyguları paylaşması ile işler daha kolay ilerler. Veli olarak rehber olmayı başaramadığımızda çocuğumuzun ev ödevini dikkate almaması ve sorumluluklarını yapmaması sorunu ile yıllarca uğraşmak zorunda kalacağız. Ev ödevi zorunluluk nedeniyle bir şekilde yapılır. Bazı aileler çok ödev, bazısı az ödev ister ve hatta hiç ödev istemeyenler veliler de vardır. Bunun kararını eğitimcilerin vermesi sağlıklıdır. En ideal yöntem öğrenci, veli, öğretmen işbirliğinin sağlıklı yürütülmesidir. Böylelikle karşılaşılan zorlukları yenmek kolaylaşır. Yalnız bunu abartan veliler ve öğretmenler de oluyor. O zaman öğrenci adına 'sağlıklı kazanım elde edelim' derken, çocuğa zarar da veriyor olabilirsiniz" dedi.
Ev ödevini yaparken zorlanan çocukların gözlemlenmesi ve durumun öğretmeni ile paylaşılması gerektiğini vurgulayan Yavaşoğlu, "Çocuklar seviyelerinin altında veya üstünde ev ödevleri ile karşılaştıklarında pes edebilir, bırakabilir. Çocuk ödevini yapmıyorsa, bunun üzerinde durup öğretmen eşliğinde teşvik edilip desteklenmelidir" diye konuştu.
EV ÖDEVİNİ SEVDİRME YÖNTEMLERİ
Okul yaşındaki çocukların en az sevdiği kelimelerden bir tanesinin "ödev" olduğunu söyleyen Yavaşoğlu, çocukların ev ödevi sevdirilmesi gerektiğini de kaydetti. Ev ödevini sevdirme yöntemlerini de anlatan Yavaşoğlu, "Çocuğunuzun ödev yapmak istememesinin altında yatan nedenleri anlamak gerekmektedir. Bu durum karşısında "çocuğunuz için onu mutlu edecek bir çalışma düzeni ve çalışma alanı oluşturmak" çözüm yönteminiz olacaktır. Bununla birlikte, Çocuğun okuldan gelir gelmez ödevlerini yapmasını beklemek yanlış olacaktır, bir süre dinlenmesine izin verin. Okulun ilk gününden itibaren, mutlaka ev ödevi için bir zaman belirleyin. Bu, her gün akşam yemeğinden önce veya sonra bir zaman olabilir. Ödev yapmak ve ders çalışmak için belirli bir çalışma alanı oluşturun. Bu alanın tüm dikkat dağıtıcı (gazete, cep telefonu, tablet bilgisayar vb.) şeylerden arındırılmış olması iyi olacaktır. Uzun süreli ödevlerde çocuğun konsantre olması zorlaşacağından dolayı, uzun ödevleri bölümlere ayırarak ve ara vererek yaptırın. Maksimum 15-20 dakikada bir ara vermek idealdir. Ödevi oyuna dönüştürüp çocuğunuzun yaş grubuna göre oyun kartları gibi materyaller kullanıp ödevde istenen konuyu farkında olmadan çocuğunuza öğretmiş olabilirsiniz" diyerek velileri uyardı.
ÖDEV SORUMLUĞU KAZANDIRMA
Yavaşoğlu, her çocuğa ödev sorumluluğu kazandırılması gerektiğini belirterek, çocuğa ödev sorumluluğu kazandırılmasındaki temel kişilerin anne-baba olduğunu vurguladı. Yavaşoğlu, "Her anne baba çocuklarının ödevleri ile ilgilenmelidir. Çünkü onların sorunlarına yardımcı olmak, beraber sorunların üstesinden gelmek çocukların hoşlarına gitmektedir. Ödevlerinde anlamadıkları yerlerde yardım isteyebilecekleri söylenmeli, yol gösteren kişi olunmalıdır. Okula başlanılan ilk birkaç hafta, okuldan evde yapılması için herhangi bir ödev verilip verilmediği sorulmalıdır. Ancak ödevi yapması için ısrarcı olunmamalıdır. Ödevlerini yapmadan gittiği takdirde öğretmenine nedenlerini kendisinin anlatması sağlanmalıdır" dedi.
Yavaşoğlu, çocuğun ödev sorumluluğunu kazandırmak için uygulanacak yanlış ve ısrarcı tutumların ise ev ödevini, hem öğrenci hem de veliler için kabusa dönüştürebileceğini ifade etti.