Skip Navigation Links

GDO'da denetim mekanizması arttırılmalı

Genetiği değiştirilmiş ürünlerin tehlikeli olduğunu belirten Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, bu konuda denetim mekaniz

Gündem   A+a-

Geleceğimizi dinamitlediğimizi belirten Prof. Dr. Ortaş:
GDO'da denetim mekanizması arttırılmalı

Genetiği değiştirilmiş ürünlerin tehlikeli olduğunu belirten Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, bu konuda denetim mekanizmasının daha çok arttırılması gerektiğini söyledi.


İskenderun Güney Eğitim Vakfı'nın (İGEV) düzenlediği 'Genetiği Değiştirilmiş Organizmaların İnsan ve Çevre Sağlığı Üzerine Etkileri' konulu konferansta konuşan Prof. Dr. Ortaş, ilkel insandan modern yaşama kadar talep ve kaygıyı güvenli yaşam istemi ve besin talebi oluşturduğunu vurguladı.
Dünyada gelir kaynağı adaletsizliği nedeniyle 8 milyon insanın açlık sınırında olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ortaş, "Ne oldu da düne kadar geçinme kaygısı olmayan insanlar, günümüzde ciddi anlamda gıda bulmakta zorlanıyor? Çöpten geçinen insanlar var. Dünyada gelir kaynağı adaletsiz dağılıyor. 8 milyon insan açlık sınırında. Dünya dengesiz yaşamla karşı karşıya. Gelir dağılımı dengesizliği var" dedi.

'Dünyayı kötü yönde değiştirdik'
İnsanoğlunun dünyayı tahrip ederek, yüzde 83'ünü kötü yönde değiştirdiğini anlatan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Prof. Dr. İbrahim Ortaş, şöyle konuştu: "Toprakla insan arasında ilişki var. Topraktan geldik, toprağa gideceğiz. Toprak bizi besleyendir. Toprak bizim sadık yarimizdir. Su, hava kirliği, gıdaların tadı tuzu kalmaz oldu. Dünyayı tahrip ettik. İnsanoğlu dünyanın yüzde 83'ünü değiştirdi. Çoğunu da kötü değiştirdik. Deniz kenarında şiddetli yağış düşüyor. Çok sayıda fakirin evi suyun altında kalıyor. Her yer betonlaştı evler tahrip ediyor. Dünya alarm veriyor. Önümüzdeki dönemde ülkemizde kuraklık bekliyoruz. Bazı bölgelerde göçler olacaktır."

'Yeryüzü hepimize yeter, yeter ki birbirimizi anlayalım'
6 milyar olan dünya nüfusunun 2060'ta 16 milyar olmasının beklendiğini anlatan Prof. Dr. Ortaş, 20 yılda dünya nüfusunun ikiye katlanarak, artan nüfusun beslenme talebini arttırdığını anımsattı. Nüfus artarken tarım alanlarının da azalarak günümüze geldiğimizi ifade eden Prof. Dr. Ortaş, "İnsanlar artık sokaktan besleniyor. Niye dünya yaşanmaz hale geldi? Niye insanlar aç? Nerede yanlış yaptık? Kim bu duruma neden oldu? Bu sorular sorulmalı. Aç gözlülük mü küreselleşme mi kapitalizmin yarattığı sonuç mu? Dünya 6.5-7 milyar doyurabilir ama bir sorun var ki o da kaynaklar dengeli paylaşılamaması. Yeryüzü hepimize yeter. Yeter ki biz birbirimizi anlayalım" diye konuştu.

'Kendimizi yok edemeyiz'
İnsanların karın doyurma kaygısı ile genetik mühendisliğin geleceği olan meslek olarak gösterildiğini belirten Ortaş, genetiği oynanarak üretilenlerin sağlığa olumlu katkısı olmamasının da kaygılandırdığını söyledi. Prof. Dr. Ortaş, "Kendimizi yok edemeyiz. Buğday, mısır denemeleri yapıyorum. Buğdayı sulamıyoruz, bakıyoruz tohum vermeye başlıyor. Geleceğimizi garanti altına almalıyız. İncir burada çok yaygın. Bir sürü incir çeşidi var. Hiçbir ağaç bu çok güzel incir yetiştirmiş demiyor. O 'ben varlığım sürdürmek için geleceğimi garanti altına almalıyım' diyor. Geleceği riske atmak zorunda değiliz. Varlığımız devam etmek zorunda" dedi.

'En çok beş bitkide çalışılıyor'
Genetiği değiştirilmiş ürünlerin tehlikeli olduğunu vurgulayan ve en çok 5 bitkide çok çalışıldığını söyleyen Prof. Dr. Ortaş, mısırın tatlandırıcı kısmının alınıp, elde edilen şurupla şeker, çoğu üründe tatlandırıcı olarak kullanıldığını anlattı ve şöyle konuştu: "Soya, mısır, patates gibi ürünlerin zararlılara karşı öldürücü genler nakledilerek yeni ürünler oluşturulmaktadır. Bunlar ancak organizması değiştirilmiş ürünler. Şeker, pancardan değil mısır şurubundan yapılıyor. Hayatımızın her anında genetiği değişmiş ürün alıyoruz. Genetiği değişmiş ürün temelinde genleri bir canlıdan alıp başka canlıya nakletme işidir... "
Ülke olarak son yıllarda geldiğimiz noktada Amerikalı büyük şirketlerin tohum işine girdiğini anlatan Prof. Dr. Ortaş, "Yalnız dışardaki şirketlerden tohum satın alır hale geldik. Bir başka ülkenin gıda talebini elinde tutuyorsanız topla tüfekle işgal etmeye gerek yok. En ciddi sorun bu. Toprak olması yetmiyor toprak var ama tohum başkasının elinde. Tohumculuk yasası geçti. Kendi bizim tohumumuz yok. Artık tohum tekellerin eline geçmiş durumda" diye konuştu.

'Doğadaki çeşitlilik yaşamın tadıdır'
Günümüzde ürünlerde daha çok gübre ve kimyevi ilaç kullanıldığın tespit edildiğini anlatan Prof. Dr. Ortaş, "Bitkide sağlığı çözdük ama daha çok ilaç kullandık. Daha çok ilaç daha çok çevre kirliliği demek" dedi. Transgenetiğin olumlu beklentileri ile olumsuz kaygılarına dikkat çeken İbrahim Ortaş, olumsuz etkilerini insan ve hayvan sağlığı üzerindeki taşıdığı riskler, sürdürülebilirlik riski, kanser ve alerji yaratılması olarak ifade etti. Doğada çeşitliliğin yaşamın tadı ve tuzu olduğunu belirten Prof. Dr. Ortaş, şunları söyledi: "Bizim çil horozumuz, Kilis koyunumuz kaybolmuş. Herkes birbirine benzemesi sıkıcı olur. Tadımız tuzumuz çeşitlilikten korkmayalım. Böcek ve mikropların bir kısmı olmazsa çöpte doğada kaybolmaz. Doğada herşey bir denge üzerinde gidiyor. Toprağı rahat bıraktığında ne çıkıyorsa o toprağın sahibi o bitkilerdir. O bitki çıkıyorsa o yaşayan topraktır. Transgenetiğe kim karşı çıkıyor organik tarım, çevreciler, kim destekliyor üretici firma, tarımsal üreticiler, bundan para kazananlar buna taraf oluyorlar. Artan kanser riski çok ciddi. Gıdalarda kalıntı madde artıyor. Bilimsel veriler kaygılandırıyor bizi. Çok sayıda literatür çalışması var kanserle ilgili. Vitamini eksik alıyoruz. Eskiden hayvanlar yeşil ot yerdi. Yeşil otlarla hayvanların beslenmesi gerekiyor."

'Doğal ürünleri tercih edin'
Bir soru üzerine, ketçap gibi ürünlerin sanayi domatesinden yapıldığını bu domatesin dışarıdan geldiğini belirten Prof. Dr. Ortaş, "Genetiği değiştirilmiş ürün olarak kabul edebilirsiniz. Kolanın içindeki şeker mısır şurubundan yapılmış bilinçli tüketici olmanın yolunu bilin. Türkiye'de yağlar büyük ölçüde ithal ediyoruz. Benim tercihim zeytinyağı ve tereyağı. Mısır özü kötü değil ama genetiğiyle oynanmışsa sıkıntı oluyor. Doğadan gelen ürün milyonlarca yıl canlıları taşımışsa bu kendini kanıtlamıştır. Önemli olan doğal olması. Doğanın parçası olmasıdır" diye yanıt verdi. Akılcı olarak doğadan ve insandan yana taraf olunması gerektiğini anlatan Prof. Dr. Ortaş, "Olaya bütünsel bakmak gerekiyor. Sorun bir bütün ve olaya insan ve çevre sağlığını dikkate alarak bütüncül bakmak gerekiyor. Akılcılığı elden bırakmamalı. Sorun gıda yetersizliği değil dengesiz dağılımı. Doğada toplamalıyız. Önce doğa. Doğayla birlikte insanın varlığı hesaba katılmalı. GDO'nun ülkeye girişinde kontrol altına almalı. Laboratuvar sayısı artmalı. Daha sıkı denetim mekanizması getirilmeli. Ürünlerin üzerinde kaynağı ve GDO'lu olup olmadığı belirtilmelidir. Ürünlerin tüketim tarihine bakılmalıdır. Tüketici bilincine ulaşmalıyız. Elimizdeki kaynağı koruyup ıslah çalışması yapmalıyız" dedi.

"GDO'lu ürünlere karşı duyarlı olunmalı"
Türkiye'nin kendi kendine yeten yedi ülkeden biriyken son yıllarda ithal eder duruma geldiğimize dikkat çeken İbrahim Ortaş, "Biz buğday toplumuyuz. Hala dışarıdan buğday alıyoruz. Doğal yollarla üretilen gıdaların tüketilmesi insan sağlığı için sürdürülebilirlik için önemlidir. GDO'lu ürünlere karşı duyarlı olmalıyız. Taş devriminden bilgi toplumuna gelen insan GDO'lu gıdalar ile sonunda kendi doğasını dinamitlemektedir" ifadesinde bulundu.
Bilinçli tüketici olmak gerektiğini de söyleyen Prof. Dr. Ortaş, kendisinin doğal ürünleri tercih ettiğini sözlerine ekledi. İGEV Başkanı Mithat Barutçu da konferansın açılışında, vakıf olarak aydınlık bir gelecek için Atatürk ilkelerine laik demokratik Türkiye Cumhuriyeti'ne, bayrağına ve vatanın bölünmez bütünlüğüne bağlı aydın bir nesil yetişmesi için eğitime yaptığı katkıların yanı sıra, sağlık, sosyal ve kültürel içerikli konularda konunun uzmanını getirerek eğitim seminerleri düzenlendiğini belirtti.

 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
ramazan bayrami 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet