İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çetinkaya, 8. Gün Haber’e geçtiğimiz günlerde açıklama yapan HBB Başkanı Lütfü Savaş’ın sosyal tesislere yönelik sözleri üzerine yanıt hakkını kullandı.
İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çetinkaya, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş’ın 8. Gün Haber Web Tv’ye yaptığı açıklamaları değerlendirerek, kamuoyunun da kafasını karıştıran 3 No’lu Sosyal Tesis’in İskenderun Belediyesi’ne ait olduğunu söyledi.

Sahil şeritlerindeki deniz dolgu alanlarının dolguyu yapan belediyeye ait olduğunu belirten Ahmet Çetinkaya, yasalardaki açık ifadeyle “Dolgu alanları, dolguyu yapan belediyenindir” diyerek tepki gösterdi.
8. Gün Haber Web Tv Sahibi Gökhan Gökpınar’a açıklama yaparak cevap hakkını kullanan İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çetinkaya, Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nün de Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin talebine olumsuz yanıt verdiğini belirterek, kurumların  konuyla ilgili resmi yazılarını haber ekinde yer alması için haber ekibimize teslim etti.
Yapılan deniz dolgusu alanların geçmiş yıllarda Maliye Bakanlığı tarafından İskenderun Belediyesi’ne devrettiğini hatırlatan Ahmet Çetinkaya, Hatay Büyükşehir Belediyesi kurulduktan sonra yapılan veya yapılacak dolgu alanlarının büyükşehir belediyesi uhdesinde olabileceğine dikkat çekti.

İskenderun Belediye Başkan Yardımcısı Ahmet Çetinkaya’nın 8. Gün Haber Web Tv Sahibi Gökhan Gökpınar’a yaptığı açıklamayı yorumsuz yayınlıyoruz.
3'nolu sosyal tesisin ihalesini encümen başkanı olarak ben yapacaktım. Bu yer için kamuoyunda  dedikodular vardı. Bu dedikodulardan bir tanesi de adrese teslim bir ihale olduğu gerekçesiydi. Encümen başkanı olarak ben o dakika ve o saniyeye kadar Sosyal Tesisin kime ihale edileceği, kimin teklif mektubu sunduğu, kimin dosya aldığı konusunda en ufak bir bilgim dahi yoktu. Fakat o gün itibariyle bize Büyükşehir Belediye başkanlığından bir üst yazı geldi. Yazının ekinde idare mahkemesinin bir kararı vardı. Fakat bu karar imzasız, mühürsüz hiç bir şekilde bizim açımızdan resmi evrak taşımayan bir yazıydı. Buna rağmen ben ihaleyi durdurdum. Bunun belediyemize karşı bir tuzak olduğunu düşündüm. Yasal olarak benim önümde hiç bir engel yoktu.

İdareler bir hizmet alırken   4734 sayılı ihale kanununa göre hizmet alır, 2886 sayılı kanuna göre de hizmeti ihaleye çıkartır. 2886 sayılı kanuna göre biz bu ihaleyi yapardık, onay makamına sunardık. Bunlar çok uzun sürecek olaylar değil. İhaleyi alan firmaya da davet yollardık gelir sözleşmesini imzalardı. Biz bunu çok kısa bir sürede yapabilirdik. O zaman da şöyle bir algı ortaya çıkacaktı, mahkeme kararı vardı mahkeme bunu durduruyor diye bunlar el çabukluğuyla bu ihaleyi yaptılar, aldılar götürdüler yaptılar şeklinde bir algı ortaya çıkacaktı. Bu algının önüne geçmek ve şeffaf olmak adına biz dedik ki; biz hiç bir şeyden korkmuyoruz. Madem ortada bir mahkeme kararı var biz bunu durduralım eğer karar varsa mahkemeden sonra yapalım. Eğer mahkeme kararını duyduğumuza rağmen biz bunu yapsaydık, bizi menfaat temin etmekle, adrese teslim bir ihale yapmakla suçlayacaklardı. Bizi suçlayanlara sesleniyorum hangi adrese teslim edeceğiz, lütfen gidin notere bunu tasdik ettirin. Desinler ki bu ihaleyi bu adamlar filan kişiye postalayacaklar, önce bunu notere tasdik ettirip sonra çıksınlar meydana
5393 sayılı belediye kanunun 79. maddesi diyor ki; denizden yapılan dolgular maliye bakanlığınca belediyeler, büyükşehir sınırları içerisinde büyükşehir belediyelerine terkedilir diyor. Gidiyorsunuz denizden bir yer dolduruyorsunuz bunu yapan diyelim ki belediye, denizden doldurulan yerler devletin tasarrufu altında olan yerlerdir. Bu kanunla diyor ki; tamam buralar devletin tasarrufun da olan yerler ama sen bunu belediyelere devret diyor. Kim devredecek? Maliye Bakanlığı devredecek. Nereleri devredecek? Denizden doldurulan yerleri devredecek. Bu denizden doldurulan yerler evvelce maliye bakanlığı tarafından İskenderun belediyesine tasarrufuna devredilmiş olan yerlerdir. 20.01.2006 tarihli 37 sayılı bakanlık oluruyla İskenderun belediyesinin tasarrufuna bırakılmıştır.

Büyükşehir belediyesi bu kanuna dayanarak Maliye Bakanlığından kendine devrini istemiş ve reddedilmiş. 24.09.2014 tarihli 2537 sayılarıyla buraları Hatay Büyükşehir belediyesi buraları talep ediyor daha sonra Hatay Defterdarlığı Milli Emlak müdürlüğü 31 Mart 2015 tarihli 3759 sayılı yazılarıyla bunu reddediyor. İskenderun sahili üzerinde ki sosyal tesislerin tamamını talep ediyorlar ve reddediliyor. Hepsi İskenderun Belediyesine aittir. Hatay Büyükşehir Belediyesi burada bir oyun yapıyor. Oyun aynen şöyle, Milli Emlak Müdürlüğüne yazdığı ve red cevabı aldığı yazının aynısını bize yazıyor. Halbuki burada 5393 sayılı kanun 79. maddesinde açıkça yazıyor. Yetkili Maliye Bakanlığıdır ve Maliye Bakanlığı devredecektir. O yazının aynısını da bize yazıyorlar, 3'nolu sosyal tesisi bana devredin diyor. Bize yazdığı yazıyı idari mahkemeye veriyor aramızda devir teslim varmış gibi lanse ediyor. Diyorlar ki biz yazı yazdık İskenderun Belediyesine devir teslim işlemleri devam ediyor bu yüzden ihaleyi durdursunlar diyor.

Burada Hatay Büyükşehir belediyesi 6360 sayılı kanunla kurulmuş bir büyükşehir belediyesi. Bu kanunda büyükşehir belediyesine devredilecek yerler açık ve net şekilde yazılıyor. Dolgu alanları bunların içerisine geçmiyor. Hatay büyükşehir belediyesi 5393 sayılı kanunun 79. maddesine göre bu dolgu alanları benim diyor. Bu dolgu alanlarını kendileri doldurmamıştır ve hazinede kendilerine devretmemiş ortada böyle bir durumda yok. Nasıl kendilerinin olabilir?

Bir de tapu kanunu var. Tapu kanununda açıkça belirtilmiştir, dolgu alanı dolduranındır diyor. Burada 3'nolu sosyal tesis yöresel bir tesistir. Dolayısıyla Hatay büyükşehir belediyesinin görev alanına giren bir tesis değildir. Hadi bunların hepsi yanlış olsa kendiler doğru olsa dahi, dolgu alanları Hatay Büyükşehir belediyesine ait olsa bile üzerinde ki binayı ben yapmışım, bu başkasının arazisine yapılan haksız inşaata girer. O zaman da ne yapabiliriz? Hukuka gidilir hangisinin ederi yüksekse yer ona verilir zaten. Üzerinde ki sosyal tesisi biz yapmışız sen nasıl sosyal tesis alıyoruz? Bir de bilgi karışıklığı yaratıp İskenderun halkının olması lazım burası deniliyor. Biz başka bir ülkenin halkına vermiyoruz. Yine İskenderun halkı faydalanacaktır.