Skip Navigation Links

İhmal Var mı?

Zakir Karaca (1970) 29 Ocak 2010 tarihinde Dörtyol Sulh Ceza Mahkemesinde görülen davasının ardından İskenderun Kapalı Ceza Evine konuldu.

Gündem   A+a-

İHMAL VAR MI?

Sedat İSKENDEROĞLU / DÖRTYOL

Zakir Karaca (1970) 29 Ocak 2010 tarihinde Dörtyol Sulh Ceza Mahkemesinde görülen davasının ardından İskenderun Kapalı Ceza Evine konuldu. Ceza evine gönderilen Zakir Karaca’ya sağlık raporu tanzim edildi. Fakat ceza evinde üçüncü ayından itibaren sağlık durumu kötüye giden Zakir Karaca hızlı kilo kaybı yaşayarak 60 kilo ağırlığından 30 kiloya kadar düştü. Bu süre zarfında ağzında ve vücudunun değişik bölgelerinde yaralar çıkmaya başladı. Ceza evindeki hastalığı sırasında mahkûm arkadaşlarının refakatinde geceler geçirdi.
05/01/2011 tarihinde İskenderun Kapalı Ceza Evinde durumu ağırlaşan Zakir Karaca İskenderun Devlet Hastanesine sevk edildi. Burada yapılan ilk tanısında HİV Virüsü taşıdığı şüphesiyle Adana Balcalı Hastanesine sevk edildi. Adana Balcalı Hastanesinde Yrd. Doç. Dr. Aslıhan Candemir tarafından muayene edildikten sonra “Hasta kliniğinde yer olmaması nedeniyle mahkûm koğuşunda izole olarak takip edilmesi uygundur. 5 kişilik odada kalması diğer hastaların hayatını riske edebileceği için hasta yatırılmamıştır.” Denilerek tekrar İskenderun Ceza Evine gönderildi.
İskenderun Ceza Evinde bir tecrit odasında kalan Zakir Karaca 06.01.2011 tarihinde burada yaşamını yitirdi.
Ailesine 07.01.2011 tarihinde haber edilerek adli Tıbba gelmeleri istendi.
Yaşanan süreci anlatan Zakir Karaca’nın amcası Şahin Karaca; “Yeğenim 2010 yılında ceza evine konuldu. O zaman sağlıklı olduğuna dair bir rapor alındı. Geçer süre zarfında hızlı kilo ve şuur kaybı yaşamaya başladı. Yeme düzeni bozuldu. Biz defalarca muayene edilmesi için dilekçe verdik. Ceza Evi müdürlüğünden ilgilenildiğine dair bize sözlü cevap verildi. Ama yeğenimin sağlık durumu sürekli kötüye gitti. En son Yıl Başında gittiğimiz açık görüşte de sağlık durumunun hiç iyi olmadığına şahit olduk, ama hastalığının ne olduğunu öğrenemedik. 06/01/2011 tarihinde kardeşim İbrahim’e oğlunun öldüğünü vefatından 13 saat sonra bildirmişler. Cenazemizi Adana Adli Tıp kurumundan teslim alarak 08.01.2011 tarihinde defnettik. Daha sonra ölüm raporlarından yeğenimin HİV Virüsü kapmış olduğu için vefat ettiğini öğrendik. Bize bu durum daha önce bildirilmediğinden cenazemizi hiçbir karantina tedbiri almadan defnettik. Hatta cenazemizin yüzünde açık yaralar vardı. Aile yakınlarından çok kişi cenazeyi öptü. Hem biz hem de İskenderun Kapalı Ceza Evindeki koğuş arkadaşları büyük bir riske atıldı. Adana Balcalı Hastanesine sevk edildiğinde oradaki uzman doktor diğer hastaların risk altında kalmaması için yatışını uygun görmezken, durum Ceza Evi İdaresine bildirilmişken biz burada büyük bir ihmalin yaşandığını düşünüyoruz. Haklarımızı yasal yollardan sonuna kadar arayacağız” dedi.
Zakir Karaca’nın kardeşi Muzaffer Karaca’da yaptığı açıklamada; “Abim ceza evine konulurken bir sağlık raporu alındı. Bu sağlık raporunda ağabeyime sağlam denildiyse hüküm altında bulunduğu süre içerisinde HİV Virüsünü nereden kaptı. Yok, eğer Hiv Virüsünü öncesinde kapmış ise ağabeyim neden 35 kişilik bir kovuşa alınarak diğer mahkûmların da hayatı riske atıldı. Sağlık durumu her gün kötüye giden bir mahkumun hastalığının detayları neden bu bir yıllık süre içerisinde araştırılarak teşhis edilmedi. Adalet Bakanımızın bu konularda bir soruşturma başlatarak bizleri aydınlatmasını bekliyoruz” dedi.


 

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet