Türkiye’de çeşitli illerden kiraladığı araçları Suriye'ye geçirerek IŞİD'e sattığı iddia edilen kişi, mahkeme tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Hasan Said Yüksekbaş; “hakkımda 473 arabam olduğu, bu araçları Suriye üzerinden IŞİD’e sattığım hatta Suriye sınırında gözaltına alındığım iddia ediliyor. Benim doğduğum günden bu yana aldığım araba sayısını toplasanız 90 civarında araba yapar. Ben Suriye sınırında değil İskenderun ilçesinde türbede iken kendim polise teslim oldum. IŞİD’le hiçbir ilgim yok. Alevi olduğumu ve IŞİD’e nasıl araç satabilirim dedim farklı şekilde yansıtıldı” dedi.

Adana’da polisten kaçma sebebinin basın mensuplarının kendisine yönelttiği sorular olduğunu kaydeden Yüksekbaş; “Ben Adana’da polisin elinden ne kelepçeyle ne omuz atarak ne de koşarak kaçmadım. Adana’da gözaltına alındığım zaman benim hiçbir sorunum yoktu. Kaçma niyetimde yoktu. Basın mensupları bana 500 aracı IŞİD’e nasıl sattınız gibi sorular sorunca ben kendimi bir an suçlu hissettim. Adli Tıp’a parmak izine giderken kelepçemi çıkarttılar. Orada lavaboya gitmek istedim. Lavabodan çıktığımda kimse bana bakmıyordu. Yürüyerek merdivenlerden indim. Emniyetten çıktık polise selam verdik kimse bize dur demedi. Taksiye bindim gittim. Kimsede bana gel demedi” şeklinde konuştu.

Ailem ve Ticari İtibarım Yıprandı

Hakkındaki iddialar ile ilgili aile ve ticari itibarının yıprandığını ifade eden Yüksekbaş, konuşmasını şöyle sürdürdü; “bu iddialar ile ilgili 3 aydan bu yana mücadele ediyoruz. Bu iddialar yüzünden hem ailemiz hem ticari itibarımız yeterince yıprandı.

İspatlasınlar İstenilen Cezaya Razıyım

İnsanlar diyor ki biz bu firmaya araç kiraladık. Arabalarımızı Suriye’ye sattı. Toplam kiralamış olduğumuz 54 aracım var. Bu araçların toplam 39’unu belgeler ile geri iade etmişiz. Araçlarını iade ettiğimiz firma sahibi 1 ay sonra ortadan kayboldu. Söz konusu firma bizim 25 aracımızla birlikte tüm Türkiye’den yaklaşık 100 civarında araç götürdü. Söz konusu firmanın sahibinin benim adamım olduğu söylenip bu arabaları Suriye’ye sattığım yönünde konuşulmuş. Ben doğduğum günden bu yana aldığım araba sayısını toplasanız 90 civarında araba yapar. 90 arabanın 20’si benim. 40’ını da iade etmişim. Geri kalan araba sayısını da söz konusu firmaya iade ettim. Suriye sınırında benim yakalandığım söyleniyor. Ben İskenderun İlçesi’nde bulunan Karaağaç Mahallesi Hızır Hazretleri türbesinde gözaltına alındım. İskenderun Emniyetinde ifadem alınıp savcılığa sevk edildikten sonra da beraat ettim. Adana’da benim için çete lideri dediler. Eğer benim firmamda çalışan birinin, benim firmamın kaşesiyle, benim kimliğimle bir araç kiralanmışsa istenilen cezaya razıyım ben. Söz konusu firmaya verilen araçların sorumlusu olarak beni gösteriyorlar. Adana İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri savcılıktan özel izin alıp İskenderun’da beraat etmeme rağmen beni buradan ifadeye götürdüler. Adana’da adliyeye çıktığımda savcıyı dahi görmedim. Avukatım içeri girip çıktı ve bana serbest olduğumu söyledi. Benim Türkiye kayıtlarında arandığım bir dosya yok. Ben basın mensuplarının yönelttiği soru üzerine Alevi IŞİD’e araç mı satar dedim. Bunu da farklı şekilde yansıttılar”

Avukat Eker: Aksi Belgeleri İbraz Ettik, Müvekkilim Serbest

Müvekkili aleyhindeki suçlamaların aksini ortaya koyan belgelerle gerekli yerlere ibraz edip müvekkilinin serbest bırakıldığını anlatan Avukat Salih Eker ise; “müvekkilim hakkında İstanbul Anadolu 31. Asli Ceza mahkemesi, İskenderun ve Adana savcılığı tarafından çıkartılan birtakım ihzarlar vardı. Müvekkilim o ihzarlara karşın ifadelerini verdi. Kendisi aleyhinde basında çıkan bizce asılsız bazı suçlamalara ilişkin bu suçlamaların aksini ortaya koyan belgeleri gerekli yerlere ibraz ettik. Ve müvekkilimiz serbest kaldı” dedi.