Tufan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı ve Payas Organize Sanayi Bölgesi Denetim Kurulu Üyesi Osman Tufan, Avrupa’da yaşanan kriz nedeniyle soğuk rulo da Avrupa’nın yaşadığı ihracat sıkıntısını aşmak için fiyatı aşağıya çektiğine dikkat çekerek, “Avrupa’da 2013 yılında krizler yaşandı. Özellikle 2013’te soğuk rulo üretiminin Avrupa’da olması, Avrupa’nın da ihracatında sıkıntı olmasından dolayı ülkeler ürettikleri soğuk ruloyu Türkiye’ye daha ucuz fiyatlarla verdiler. 2013 yılındaki %32’lik bir ithalat artışının sebebi çok uygun fiyatlarla bize mal vermelerinden kaynaklanmıştır. Bu da tabi bizim 2014 yılına bir hazırlık vesilesi oluşturdu. 2014 yılına baktığınızda ilk 3 aylık hatta 4 aylık otomotiv ihracatımızda yaklaşık %17’lik bir artış görürsünüz. İşte geçmiş yıllardaki 2013 yılında yapılan ucuz ithalattaki kaliteli soğuk rulonun bu dönemde otomotiv üretimimizin artışına sebebiyet vermektedir” dedi.
İthalatın yanı sıra kaliteli üretim yapan Ereğli’nin de satışlarının arttığına vurgu yapan Tufan “Amerika'ya hatta İspanya’ya dahi çok yoğun miktarda Ereğli saçlarının satışında artışlar oluşmuştur. Türkiye’de ve Avrupa’dan kaynaklanan karşılıklı bu arz talep piyasayı biraz canlandırmıştır. Ereğli’nin ürettiği kaliteli malın tamamının yurt dışına gitmesi bizim bu defa özellikle Ukrayna’dan soğuk sac ithal etmemize sebebiyet vermiştir. Hatta fiyatlara baktığımızda da bunu teyit ediyor. 680 ile 690 dolara tonu olduğu gözleniyor. Avrupa’daki ekonomi hareketlenmesi Avrupa’daki talebin oluşmasıyla bizim Ereğli’nin ihracatının artması özellikle otomotiv saclarının rağbet görmesi bizim soğuk sacda 2014’teki artış 2013 yılında ise Avrupa’daki ucuz fiyattan kaynaklandığını tahmin ediyorum” şeklinde konuştu.
TÜRK ÇELİĞİNİN % 40 BÖLGEDEN
Avrupa Birliği’nin de dahi Türkiye’nin 2014 de %2.5 ya da %3 büyüyeceğini öngördüğünü vurgulayan Tufan, “Özellikle Amerika’dan talep görmesi Ereğli’nin ful ihracat çalışması bizim sanayiinin geliştiğini ve çalıştığını gösterdiğini görüyoruz. Piyasalarda durgunluk beklemiyoruz. Yani yine göreceli bir 2013’e göre daha iyi bir üretim ivmesinin olacağını, ihracatın da geçen yıla göre minimum %10 civarında totalde artacağını tahmin ediyoruz. İskenderun ve çevresi olmak üzere bölgenin Türkiye demir çelik üretiminin yüzde kırk civarında ve üzerinde bir üretim yaptığını görmekteyiz. Türkiye’de geçen sene demir çelik ve sıvı çelik üretimi yaklaşık 36 milyon ton civarında gerçekleşti. Bunun da yaklaşık 15-16 milyon tona yakını bizim körfez bölgesinde üretildi. Tabi bizim bölgemizde de özellikle çeliğin üretimi iki konuda oluşur. Bir; demir cevherinde sıvı çelik üretme, iki; hurdadan kütük üretme. Sadece cevherden İskenderun Demirçelik Fabrikaları üretiyor yaklaşık dört buçuk-beş milyon ton civarında” diye konuştu.
11 MİLYON TON ÇELİK HURDADAN ÜRETİLİYOR
İskenderun ve Çevresinde ark ocaklı çelik üretim tesislerinde yaklaşık 11 milyon ton çeliğin hurdadan üretildiğini kaydeden Tufan, hurdanın tedarikinin Amerika’dan başlayarak Avrupa’ya. Avrupa’nın tamamından, Ukrayna’dan ve Afrika’dan dönem dönem tedarik edildiğini ifade etti. Tufan daha önceki yıllarda da özellikle Arap camiasındaki Libya, Fas, Tunus, Cezayir, İsrail, Lübnan’daki savaş ortamı olmadan da daha fazla hurda temin edilebildiğini de hatırlattı.
AVRUPA PAZARINI ETKİLİYORUZ
Türkiye’nin Avrupa’dan iyi bir hurda alıcısı olduğuna da işaret eden Tufan, şunları söyledi: “Türkiye’nin piyasada hurda oyuncusu olması Amerika’dan gelen hurda fiyatlarının sürekli bir belirleyicisi olduğu gözüküyor. Hurda fiyatlarını Amerika ve Avrupa pazarı üzerinde en fazla etkileyen ülke Türk alıcıları oluyor. Tabi Türkiye’nin de her ay yaklaşık bir buçuk milyon ton civarı, iki buçuk milyon tona yakın hurda aldığını düşünürseniz bu da senelik 20-25 milyon tona yaklaşan bir hurda ithalatı oluyor. Bu da haliyle bizim dışa bağımlı olduğumuzu, hurdanın fiyatının artması da biz çelik üreticilerinin sürekli fiyatındaki etkileşime sebep oluyor. Bunun çok kullanılması veya aşağı kullanılması da dünyadaki taleple birbirini takip ediyor. Eğer dünyada inşaat demirine veya inşaat demirinin türlerine ihtiyaç fazlaysa biz fazla hurda alıp talepçi oluyoruz. Bu arada fiyatların yükselmesine sebep oluyor.”
Hurda talebine karşı yurt içindeki hurda artışını teşvik edecek çalışmaların yapılması gerektiğini de anlatan Tufan “Bunu giderecek özellikle yurtiçindeki hurda artışının teşvik edecek çalışmalar yapılması gerekiyor. Bunlar hurda araçların trafikten çekilmesi, üretimden hatta diğer hurda artışını sağlayan tesislerin, imalat tesislerimizin daha çok üreterek hurda sağlarsa bizim Türk üreticilerin hurda azalmasının girişimini ne kadar azaltırsak o kadar yurt dışına çıkan dövizimizin de eksilmesi demektir. Bu arada da hurda fiyatlarını ne kadar uygun alabilirsek de maliyetlerimizin daha aşağı çekme sebebi olur. Bu da bizim karlılığımızı arttırır diye düşünüyorum. Hurda fiyatlarının şu anda en kaliteli fiyatları bonus dediğimiz birinci sınıf hurdaların 390-392-389 Dolar bandında oynadığını işte haşemiz bir dediğimiz 80’e 20 kalitesinin 370-372 yani bu bantta olduğunu, daha aşağı kalitelerin de 360-355 dolara kadar indiği bugünkü tarih itibariyle dünya piyasaları bu şekilde oluşuyor.”