31 Mart 2024 günü yapılacak olan yerel seçimler yaklaşırken görüyoruz ki tüm Türkiye’de alışılagelen siyaset havası Hatay’da farklı solunuyor. İstanbul, Ankara, İzmir ve hemen yanı başımızda bulunan Adana gibi metropollerde “beka”, “terör”, “güvenlik” gibi -yerel seçimlerle alakası olmayan- meseleler konuşulurken, Hatay’da tek mesele kentin yeniden ayaklanması gündem kalabilmeyi başarıyor.

Tabi ki bizler şehrimizin bu halde olmasındansa siyasetin çirkin üslubuna, diline ve polemiklere razı olurduk. Ancak şehirde büyük bir yıkım var ve bereket versin adaylarımız bu konuya ciddi bir hassasiyet göstermekte. Yüzyıllardır, bu coğrafyada her zaman konjonktür dışında kalmayı başarabilmiş bir şehrimiz var. Öte yandan bu şehir -artık- yönetilmeyi bekliyor.

Araştırma şirketleri Lütfü Savaş’ın yerel seçimler öncesi ciddi kan kaybettiği konusunda hem fikir ve Cumhur İttifakı Adayı olan Mehmet Öntürk’ün, seçimlere giderken çok büyük bir şansı var.

O şansın adı “Cumhuriyet Halk Partisi”.

Sadece Genel Merkez değil, tüm il ve ilçe yönetimleri.

Adına ne derseniz deyin. “Acemi”, “Acz”, “Yetersiz” kelimelerini daha türetebiliriz. Ancak ortada CHP’nin bu -erken olmayan- seçime hazırlıksız yakalandığı gerçeği var.

Hatay’daki tüm adayların seçim çalışmalarını izliyoruz. Adayların nerelere, kimlerle gittiğini gözlemliyoruz. Ve ortaya şöyle bir CHP çıkmış oluyor:

Örgütün dinlenilmemesi gereken yerde örgüte kulak veriliyor. Örgütün dinlenilmesi gereken yerde örgüte kulaklar tıkanıyor.

Bir yandan “Türkiye elden gidiyor” diye muhalefet yapılıyor. Ama koltuk elden gidince ülkenin bir önemi kalmıyor, partiden kopuluyor. Nitekim Türk siyasetinin yüzyıllık çınarı olan CHP’de “Aday olmazsam bağımsız çıkarım” tehditlerine boyun eğiliyor.

Ekonomik sıkıntıların olduğu, hizmetlerin nispeten geciktiği ve zaman zaman bazı gafların yapıldığı bölgelerde bırakın bir alternatif olmayı, CHP bu yerlere uğramıyor bile. Mesela bu seçimde Hatay’da oyunu “kerhen” CHP’ye verecek binlerce insan görebiliyoruz. Ve bu oyları “kemik oy” olarak görüp, dokunmaya yeltenmeyen bir CHP karşımıza çıkıyor.

Yine de bu seçimde hemen herkes, kendi oyunu rahatça görebilecek. Seçmenin artık alternatif bulabildiği bu seçimde CHP’nin işi daha da zorlaşıyor. Ama artık kafası karışık seçmen kaygılanmıyor, merak etmiyor.

Çünkü görülüyor ki bu millet Atatürk’ün izinden gitmek için yeni bir yol bulabiliyor.

Yoksa da yapıyor.