Skip Navigation Links

Mutlu musunuz?

Büyüyünce ne olacaksın diye sordular bize..

Gökhan GÖKPINAR

Gazete Köşesi   A+a-

İyi hatırlayın o ânı.. 
Neydi aklımıza ilk gelen ? 
Doktor, avukat, mühendis, mimar, öğretmen... 
Hiç aklımıza gelmemişti aslında “Mutlu Olmak” istiyorum diye haykırmak !!! 
Bu nedenledir ki kocaman mutsuzlukları olan bir toplum olduk... 
Çıkın çarşıya, pazara, AVM’lere bakın insanların yüzüne kaç mutlu insan görüyorsunuz?
Düşünün.. 
Çok iyi bir mesleği, çok parası, çok güzel-yakışıklı sevgilisi, eşi olan da mutsuz, 
Olmayan da!!! 
Mutlu olmak !!! 
Ama nasıl?  
Mutluluğu bulan oldu mu gerçekten ?  
Formülü, yöntemi, bir yolu varmıydı?  
Aaahhh ki ne aaahhh... 
Var tabi var.. 
Kendini sev..
 Önce kendine saygı duy..
 Elindekinin, yanındakinin, kollarındakinin, sahip olduğun herşeyin az veya çok kıymetini bil,
 Yetinmeyi öğren... 
Hırsların ve egolarından arınmaya bak !
Başkalarının sahip oldukları değil !
 Senin olanı, sana ait olanı sev ve sahip çık ki, 
Bana göre mutluluğun formülü de yöntemi de yolu da bu...                        
Senin hakkında ne düşündükleri önemli miydi?  
Belki ! 
Ama o kadar da önemli değil.. 
Önemli olan sensin... 
Sen ve seni sen yapan değerlerin.. 
Sahip oldukların.. 
Sorumluluk önemliydi..  
Anne-baba, aile, çevre, iş hayatı ve her ânını takip eden, zaafını, eksiğini, açığını yakalamak için pusuda bekleyenler...  
Aaahhh…  İşte bütün mesele de burada.. 
Sen sadece geleceğe emin adımlarla ilerle ve bakma arkana... 
Sadece geleceğe gülümse... 
Gülümse ki, candan yürekten mutluluğunun peşinden koşsun seni seven değer veren herkes... Mutsuzluk, müzmin  hastalık gibidir ! 
İlaç da kâr etmez çaresi de yoktur... 
Yalnızlık kaderleri... 
Ve de en büyük korkuları da en yakınlarındaki insanların mutlu olduğunu görmek....  
Büyüyünce ne olacaksın diye sormayın çocuklara ! 
Onların mutlu çocuklar olarak büyümelerini sağlayın ve yaşamları boyunca mutlu insanlar olmaları gerektiğini öğretin... 
Hayatın zorlukları, sıkıntıları, engelleri, tüm kötülükleri yenmenin tek çaresi çözümü mutlu nesiller yetiştirmekten geçiyor... 
Allahım hiçkimseye dermansız dert vermesin... 
Bu nasıl yazı diye düşünenlere.... 
Hiç hayatında dert, sıkıntı, kötülük, vahşet görmedin mi diyenlere... 
Hepsini gördüm kardeşim hepsini.. 
Dünyanın bu şekilde kirlenmesinin temel nedeni de mutsuz insanlar değil mi ? 
Mutlu insanlardan oluşan toplumlarda var mıdır böyle nahoş manzaralar..
Bakın katillere..
Bakın vahşet yapanlara..
Bakın şiddeti hayatlarından çıkarmayanlara..
Tamamı mutsuz büyümüş çocuklardan oluşuyor..
Ne olduğun değil, mutlu ya da mutsuz olduğun önemli bu durumda..
Düşünün..
Çocukluğunda sürekli şiddet gören bir kız çocuğunu..
Büyüyecek…  Anne, öğretmen, doktor, mühendis olacak..
İçinde bir yara !
Bilinç altından çıkmayan onca kötü anı !
Nasıl mutlu nesiller yetiştirmesini bekleyebilirsiniz ?!!!
Mutlu bir mimarın projeleriyle mutsuz bir mimarın eserlerini..
Mutlu bir öğretmenle mutsuz bir öğretmenin yetiştirdiği çocukları..
Mutlu bir doktorun hastalarına faydasıyla mutsuz bir doktorun hastalarına faydası, şifasını kıyaslayın..
Mutlu insanlar yetiştirin hayatınızda..
Mutlu insanlar biriktirin çevrenizde..
Mutlu insanlar gördüğünüzde onları bırakmayın..
Gözlerine bakın ve siz de mutlu olmaya bakın..
Geçmişe kocaman bir sünger çekerek..
Sadece hayata gülümseyin..
Hayat kısa..
Gülümsemek bir an ve bir ömür..
Ömür dediğin ise göz açıp kapayıncaya..
Mutlu kalın.. 
  
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
makale kategorileri
ramazan bayrami 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet