Duyurular, ilanlar, haberler ve de kurum ve kuruluşların pankartları..

O kadar çok gözümüzün içine sokuldu ki, Kapalı Spor Salonu’nda izdiham olacak..

İnsanlar kapıda kuyruk olacak..

İnsanlar salona girmek için birbirlerini ezecekler gibi bir izlenim edindim..

Çok heyecanlanmıştım..

Ta ki;

Türkiye Boks Şampiyonası’nın kortej yürüyüşünde karşılaştığım tablo beni hayal kırıklığına uğratana kadar.

Hayallerim yıkılmıştı..

Kurum ve kuruluşların astıkları pankartların sayısının 10’da biri kadar adam yoktu kortejde..

Yağmura bağlandı olay..

Yağmur bahane tabii..

Birileri turnuvayı fırsat bilip şov yapmıştı..

Pankart astıran kurum ve kuruluşlardan birer kişi katılsa sorun ortadan kalkacak cadde baştan sona dolacak..

Kalemi eline alan yazıyor da, işte bu işler öyle olmuyor..

Samimiyet ararım..

Sonra da çıkıp da kent menfaatleri edebiyatıyla basın toplantıları düzenliyorlar..

Alın size kent menfaati ve muhteşem bir tanıtım fırsatı..

Gönlümüzde önemli bir yeri olan Sevgili Ağabeyim Nuri Erdener’in tüm uğraşları, kent menfaatleri adına attığı tüm adımlar, tüm iyi niyeti yerle bir edildi..

Bir daha da böyle bir fırsat ele geçmez ve de Nuri Erdener ağabeyim de böyle bir sahipsizlikten sonra böyle bir organizasyona da bir daha da girmez bundan eminim..

Lütfü Savaş: Tabi ki AK Parti’ye Geçerim !!!

Velhasıl-ı kelam gelelim Hatay’ın Lütfü Savaş’ına;

Arsuz Höyük Mahallesi yani Köyü..

Doğasıyla, insanlarıyla, mesire yerleri ve muhteşem atmosferiyle Höyük Köyü..

İlk kez sıcak asfaltla tanıştı köy halkı….

Yağmurlar, seller ve açılan kocaman çukurlardan isyan ediyorlardı..

Ve sonunda imdada Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş ile Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha yetişti..

Yolları asfaltla kaplandı ve herkes mutlu..

Teşekkürler Lütfü Savaş ve Nazım Culha diyerek protokolü karşıladılar..

Höyük Köyü’nde yemek yedikten sonra Hatay Büyükşehir Belediye Başkanım Lütfü Savaş’la makam aracında sohbet ettik, röportaj yaptık.

Dedi ki; Hizmetin siyaseti olmaz..

Beni bilen bilir.. Herkes Lütfü Savaş’ı bugüne kadar yaptıklarıyla tanıyor ve yapacağı hizmetlerden de emin..

Hatay’ı bir bütün olarak kucaklamak arzusunda..

Özellikle de o kendinden emin gülüşüyle de, güven ve huzur veriyor..

Hiç hizmet görmemiş köylere öncelik ve altyapı diyor..

Ve Büyükşehir Meclisi;

AK Parti’li muhalif çoğunlukla arası nasıldı?

Halk için üretilecek hizmete oy versinler bana yeter diyor..

Ve sohbetimizin en can alıcı bölümü;

Pazar günü malum Başbakan Ahmet Davutoğlu geliyor..

Karşılama için davet edilmiş bunu öğreniyorum..

-Karşılar mısınız?

-Evet! Neden olmasın?

-Ama AK Parti’ye geçecek, geçiyor demezler mi?

-Tabi ki AK Parti’ye geçerim.. Önümüzde bayramlar var, AK Parti’ye de uğrar bayramlaşır bir çaylarını içerim!!!

Ve tebessüm ediyor..

Aldığım yanıtla şok oldum diyebilirim..

İnce bir zeka ürünü güzel bir cevap..

Önümüzde bayramlar var.. AK Parti’ye geçer bir çay içer bayramlaşırız..

O kadaaarrrr!!!

Siyaset gömleğini çıkarmış partiler üstü bir kimlikle kendinden oldukça emin.

Hatay halkının büyükşehir belediye başkanı olmanın sorumluluğuyla Türkiye’nin başbakanını tabi ki de karşılarım demeye getiriyor..

Kişisel hırs ve kaprislerinden arınmış bir hizmet adamının yapması gerekeni söylüyor..

Ve haklı..

Oy vermeseler de AK Parti, MHP ve diğer siyasi parti mensuplarına da hizmet etmek ve onları da temsil sorumluluğunu hatırlatıyor..

Yürekli ve sorumluluk sahibi bir davranış şekli..

Alkışlamak lazım…

Herşeyden önce Hatay’da huzur vaat eden bir Lütfü Savaş’tan beklediğimden fazlasını duymak beni de mutlu ediyor..

Başarmak için, Hatay’ı bir bütün olarak hizmet yağmuru altında ıslatmak için çok çalışıyor..

Vatandaşla kucaklaşıyor;

Höyük’te sac ekmeği yapan kadınların yanına gidiyor, onlarla sohbet ediyor, açtıkları ekmeği alıyor, yanındakilerle paylaşıyor ve yerken de ellerine sağlık diyor ve ekliyor: “siz ekmek açarken toz, kir altında olmayın diye yollarınızı asfaltladık, güle güle kullanın.”

Ekmek açan elleriniz dert görmesin derken de tatlı bir tebessümle teşekkür ederken;

Samimiyetle..

Sevgiyle..

Saygıyla..

Huzurla ayrılıyor bulunduğu mekanlardan..

Herkesin özlediği bir tablo..

Teşekkürler Lütfü Savaş..

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!