Gebelikteki depresyon preterm eylem(erken doğum)preeklampsi(gebelik zehirlenmesi),zor doğum,doğumdan daha fazla cerrahi müdehaleye gereksinim duyma ,gebelik haftasına göre küçük fetüs ,düşük doğum ağırlıklı ,düşük apgar skorlu yeni doğan gibi olumsuz gebelik ve yüksek riskli gebelik gibi durumlar yol açabilir.
Gebelik döneminde kadınların %80'inden fazlasında duygudurum dalgalanmaları olabilmekle birlikte,bunların sadece %10-20'sinde hem annenin hem çocuğun sağlığını etkileyen bir ruhsal bozukluk olan gebelik depresyonu ortaya çıkar.Gebelikte depresyon ve depresif belirti görülme sıklığı %12-36 arasındadır.
Daha önce anksiyete ya da depresyon geçirmiş olması, önceki doğumlarından sonra postpartum depresyon ya da annelik hüznü geçirmiş olması ,gebelik süresince huzursuzluk ve endişe yaşaması,yüksek riskli gebelik geçirmesi ,evlilik ya da iş değişikliği gibi yaşam stresleri/krizleri olması ,eşiyle iletişim zorluğu ,değer atışması ,karar verme uyumsuzlukları ve sevgi eksikliği gibi evlilik memnuniyetsizlikleri olması, aile ve yakın arkadaşlarından algıladığı sosyal destek düzeyinin düşük olması ,bebeğin bakımını eşi olmadan tek başına üstlenmiş olması, istenmeyen ya da planlanmayan bir bebek olup olmadığı ,düşük eğitimli ya da düşük gelirli olması ve en önemlisi annelik rolüne alışamamış bir anne olması bu duruma yol açabilir.Ayrıca özsaygısı düşük ,sosyal desteği az olan veya hiç olmayan ,eşiyle evlilik uyumu iyi olmayan ,ilk kez hamile kalan ,gelir düzeyi düşük ,sürekli olumsuz yönde düşünme eğilimi olan ,yaşamında büyük travma yaşamış ,geçmişinde şiddet gören kadınlarda gebelik depresyonu riski yüksektir.
Uyku ve iştah değişiklikleri ,duygu durumda değişkenlik ve aşırı yorgunluk libido kaybı ,yoğunlaşma güçlüğü , doğumla ilgili kaygılar görülebilmektedir.
Gebeliğin erken dönemindeki şiddetli bulantı ve kusmanın gebelikteki yaşanılan depresyonla ilişkisinin olduğu saptanmıştır.
Gebelik depresyonuna yatkınlığı arttıran bir diğer etmen de beslenme düzeni ve kalitesidir.Bu dönemde sosyal destek gebeyi duygusal ve bilişsel olarak rahatlatmakta ,sosyal imkanlardan daha fazla yararlanmalarına ,stres etmeni ve kaygı ile daha fazla baş etmelerine yardımcı olmakta ve annelik rolüne geçişi kolaylaştırmaktadır. Bu dönemde eş ,aile ve arkadaş desteği çok önemlidir.
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!