Arkadaşın işyerinde oturuyoruz dükkanı kapatma zamanı geldi çattı. Arabayı gündüz park etmiş, anahtarı her zaman ki koyduğu yere doğru yöneldi...
Anahtar ve ruhsat ikisinibir üst üste koymuş bizim arkadaş, ama bakıyor ki anahtar yerinde yok!!! Ruhsat olduğu yerde ama anahtar yok...
Kardeşini arıyor, babasını arıyor anahtarı soruyor, nafile ikisinde de yok anahtar.
Belki anahtarı koyduğum yeri unutmuş olabilirim deyip arabasını koyduğu yere doğru yöneliyoruz tabi ruhsat elinde.
Bir bakıyoruz koyduğu yerde araba yok, kesin çaldılar diyor direk...155 polisi arıyor polis olay yerine geliyor. Bizim arkadaş derdini anlatıyor, “Anahtarı her zaman ki koyduğum yere koymuştum ruhsatta yanındaydı anahtarı alıp arabayı çalmışlar ama ruhsatı almamışlar nedense diyor”
Neyse ekip otosuna beraber biniyoruz karakola doğru gidiyoruz polis memurlarıyla, şikayetçi olacak, polisler ilgileniyorlar “araba plakası, ruhsat vs. vs...
Tabi o sırada bütün ailesi oraya yığılıyor herkes bir senaryo yazmaya başlıyor, “Arabayı çalan kesin Suriye’ye götürmüştür orada muhaliflere satacaklardır” diyor bir tanesi, bir diğeri de arabayı parçalamışlardır diyor şimdiye kadar...Dükkan’dan çaldılar ya anahtarı kesin bilen biri yaptı diye düşünüyorlar hep bir düşünceyle.Tabi bu sırada bende yanlarındayım olan biten her şeye şahitlik ediyorum...
Arkadaşım ifadesini veriyor çıkıyor, bütün aile orada olduğu için tekrar analiz ediyorlar kim yapmış olabilir diye... Türk polisine güvenimiz sonsuz er yada geç elbette bulurlar arabayı diyoruz. Bir süre sonra saatin geç olduğunun farkına varıyoruz evlerimize dua ede ede gidiyoruz inşallah bulurlar arabayı diye...
Sabah oluyor uyandığımda ilk işim arkadaşı aramak “Ne yaptınız bulabildiniz mi arabayı” diye soruyorum.
Gülerek evet arabayı bulduk diyor.
Kim çalmış peki diye direk soruyorum!!!
Yine gülerek cevap veriyor “Araba çalınmamış ki”
Haydaaa dün akşam İskenderun’u yer yerinden oynattın arabam çalındı diye diyorum.
Ne olmuş peki arabaya?
Bizim arkadaş biraz unutkandır tabi bu söyleyeceklerimden sonra “Biraz mı? diye söylendiğinizi duyar gibiyim şimdiden...
Arabayı evden getirip park ettiğini sanıyor, koskocaman otomobili hem de kırmızı otomobili bizim arkadaş yıkamacıya vermiş anahtarıyla birlikte J
Allahtan yıkamacı tanıdık sabah geliyor dükkana ağabey arabayı dün yıkamaya verdin niye gelip almıyorsun demiş...
Bizim arkadaş araba bulunduğuna sevinsin mi? Yoksa kocaman arabayı nasıl olupta unuttuğuna yansın mı? Oysaki polislerde söylemişti “Arabayı başka yere koymuş olmayasın diye” bizim ki itiraz etmişti arabayı başka yere koyduysam anahtar nerede peki demişti...Yaşı kaç diye soracak olursanız 30lu yaşlarda ama unutkanlık başa bela...
Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!