Skip Navigation Links

Kökler - Torba Tasarı

80’li yıllarda televizyonlarda raytingleri altüst eden dizilerden biri KÖKLER (Kunta Kinte) diğeri ise ISAURA (Köle Is

Gazete Köşesi   A+a-

80’li yıllarda televizyonlarda raytingleri altüst eden dizilerden biri KÖKLER (Kunta Kinte) diğeri ise ISAURA (Köle Isaura) idi. Orta çağda sömürgeci devletlerin kolonilerinden getirerek çalıştırdıkları insanların dramlarını ilgi ile izlerdik. Barakalarda karın tokluğuna yaşam savaşları çok dramatikti. Çoğu zaman hıçkırıklar içerisinde ağlayarak izlenirdi. Ben değil canım, annem, kız kardeşlerim ile komşu hanımlar ağlayarak izler ve izlemeyenlere de aynı şekilde anlatırlardı.
Şimdi bunları neden anlatıyorum. Amacım bizim Kunta Kinte’lerin dramını daha iyi algılaya bilmeniz. Diyeceksiniz ki kölelik kaldırılalı yüz yıl oldu. Artık insanlar pazarlarda mal gibi alınıp satılmıyor. Siz öyle sanmaya devam edin. Kölelik sisteminin yeni yüzü TAŞERONLAŞMA. Belki insanlarımız pazarlarda pazarlanmıyor ama hükümetin özelleştirme kapsamında yapmış olduğu ihale yoluyla taşeronlaşma yani köleleştirme.
Bakın yakın bir zamanda görüşülmeye başlanacak olan kamu oyunda TORBA Tasarı olarak bilinen yasa tasarısının içerisinde emekçi işçi kardeşlerimizi ilgilendiren bir kanun maddesi bulunmaktadır.
Kanun tasarısının, “Mahalli idarelerin ihtiyaç fazlası işçilere ilişkin hükümler” başlıklı 109.maddesinde, (1) İl Özel İdareleri ile Belediyelerin (bağlı kuruluşları hariç) sürekli işçi kadrolarında çalışan ihtiyaç fazlası işçiler, Milli Eğitim Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğünün taşra teşkilatlarındaki sürekli işçi kadrolarına atanır.” Şeklinde düzenlenme yer almaktadır.
Zaten yanlış hesaplanmış bir norm kadro uygulaması neticesinde personel sıkıntısı yaşayan belediyeler bu kararla daha da zor duruma düşmektedir. Örneğin, İskenderun Belediyesi için tespit edilen Norm Kadro sayısı 117’dir. Gün içerisinde nüfusu 400 ile 500 bin arası olan sabit nüfusu ise tahminen 220 bin (belki de daha fazladır.) olan kentimiz de belediye 117 kişi ile hizmet yapacak. Hükümet bu sayı yeterli gelmiyorsa (tabi ki yeterli gelmeyecek) işçi alma hizmet satın al diyor. Niye işçi alınmıyor? Çünkü işçi giderleri belediyeler için külfetmiş. Belediyelerin gelirlerinin çoğu personel giderlerine gidiyormuş.
Belediyeler de hizmeti satın almaya başlar. Her hizmet için İhaleler açılır. Belediyelerin hizmetini sağlamak üzere taşeron firmalar işçi alımı yapılır. Aslında bu işi kanuna uygun ve nizami yapanlar da vardır. Ama bir elin parmaklarını geçmezler. Bu işçiler asgari ücret karşılığı çoğu yerlerde 8 saatten fazla çalıştırılır. Sigorta primleri kısmi, iş sözleşmeleri tazminat hak edemeyecek şekilde düzenlenir. Yani yerli Kunta Kinte’lerimiz gık demeden çalışır. Yasayı çıkaranlarda daha fazla insana iş imkanı sağlıyoruz. Belediyelerin personel giderlerini azaltıyoruz. Derler. Aslında bu hesaplarda bir yanlışlık vardır.
Ne yanlış? Bakın yıllarca bu devlet çalışanların maaşlarından tahsil edilen vergi ve primlerle gelir elde etti. İşverenlerden alamadığı prim ve vergiler çalışanlardan tıkır tıkır alındı. İşverenlere sıkıştıkça af geldi. Ama çalışanlar tıkır tıkır ödedi. Şimdi taşeron şirketlerin kaçı nizami olarak bu geliri sağlayacak?
Hükümet bir yandan işçi dostuyum derken bir yandan da işçilerin en doğan hakkı olan sendikalaşmanın önünü kapamaya çalışıyor. Bu norm kadro uygulamasındaki yanlıştan dönülmezse belediyelerde örgütlü bulunan sendikalara üye işçilerden en az 45 bin işçi başka iş koluna geçeceğinden bu sendikalar kapanma aşamasına gelecektir. Zaten Norma kadro uygulaması nedeniyle emekli olan işçilerin yerlerine yenileri alınmadığından üye sayıları azalan bu sendikalar, bu yeni uygulama ile daha da zor duruma düşeceklerdir.
Bizde bir huy vardır. Biz yasayı çıkarırız ama çıkardığımız yasalarda hep boşluklar bırakırız. Bazıları bu boşluklardan yararlansın diye. Veya çıkardığımız yasanın icra edilip edilmediğine bakmayız. Takipçisi olmayız. Son düzenlenen İş Yasasına göre (daha önceleri 10 işçiden fazla işçi çalıştırılan yerler içindi) 30 işçiden fazla işçi çalıştırılan işyerlerinde Sigorta ve Sendika şartı konmuştu. Yani bir yerde 30 işçiden fazla işçi çalışıyorsa o işçiler sendikalı ve sigortalı olma zorunluluğu var. Uygulama da? Çocuk işçiliğine hayır diyoruz, ama 16 yaşından küçükler için asgari ücret açıklıyoruz ve uyguluyoruz. Ne yaman çelişki…
Çözüm norm kadro uygulamasından vazgeçilmeli veya norm kadro sayıları yeniden ve gerçekçi bir yaklaşımla tespit edilmelidir. Yoksa işsizler ordusuna yeniler katılacaktır. Ve yüz yıllar önce kaldırılan kölelik sayenizde yeniden ortaya çıkacaktır.
Bu arada yazımızı okuyan sayın vekillerimizden bu bahsettiğimiz madde için veto kararlarını bekliyoruz.

Diğer tüm yazıları için buraya tıklayın!
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
makale kategorileri
 
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet