Skip Navigation Links

CHP Milletvekili Ediboğlu, Gezi Parkı direnişini nasıl değerlendirdi?

CHP Hatay Milletvekili ve Dışişleri Komisyon Üyesi Dr. Mehmet Ediboğlu, gezi parkı direnişiyle ilgili değerlendirme de bulundu.

Politika   A+a-

 
  CHP Milletvekili Ediboğlu’ndan Gezi Parkı direniş değerlendirmesi
 
  CHP Hatay Milletvekili ve Dışişleri Komisyon Üyesi Dr. Mehmet Ediboğlu, gezi parkı direnişiyle ilgili değerlendirme de bulunarak “İstanbul Taksim’de Gezi Parkı protestoları ilk olarak, Taksim’in göbeğinde bulunan Gezi Parkı’nın yıkılarak yerine, Topçu Kışlası ve eşliğinde AVM yapılması kararından sonra başladı. Aslında masum bir taleple Gezi Parkı’nın içindeki asırlık ağaçların kesilmesini engellemek, yeşili korumak, kent rantının talanına karşı çıkmak, ‘canlıların ve insanların yaşam alanlarına müdahaleyi engellemek’ amacıyla yapılan bu eyleme polislerin orantısız güç kullanması olayların büyümesine neden oldu” diye konuştu.
 
 
 
  Barışçı gösteri yürüyüşü
 
  Milletvekili Ediboğlu değerlendirmesini şöyle sürdürdü;
 
  “31 Mayıs 2013 tarihinde başlayan ve ilk 10 günü hiç ara vermeden zirve noktasında devam eden ve kısa sürede tüm ülkeye yayılan zaman zaman tekrar alevlenen ve günümüze kadar gelen bu eylemlerde; TTB verilerine göre 5 masum gencimiz yaşamını yitirdi, 8163 kişi yaralandı.
 
  Bunlardan 106 kişi kafa travmasına uğradı, 63 kişi ağır yaralandı, halen 3 yaralının hayati tehlikesi mevcut, 11 kişi gözünü kaybetti, 1 kişinin dalağı alındı. AKP’nin uyguladığı orantısız şiddetle bu vahim tabloya neden olan bu eylem tarzı, hem direnişi, hem de dayanışma duygusu ile şimdiden tarihte yerini alarak Dünya’da ezilen toplumlara örnek oldu, diktatörlere ise korku saldı.
 
  Anayasa'nın 34. maddesine göre herkes izin almadan, silahsız ve barışçı gösteri yürüyüşü yapma hakkına sahip olmasına rağmen, bu süreçte polisin biber gazı, gaz bombası, plastik mermi, zaman zaman gerçek mermi ve kimyasal su kullanarak sağa sola cop savurması olayların rengini değiştirmiş, sıradan vatandaşın da bu duruma tepki göstermesine neden olmuştu.”
 
 
 
  Sermayenin birikim yaratma gayreti
 
  CHP Hatay Milletvekili M. Ali Ediboğlu sermayenin inşaat odaklı rant girişimine de değinerek “AKP rejiminin Sünni İslam toplum mühendisliği ile yola çıktığı ve yeşil kuşak projesinin bir devamı olarak iktidarı devir aldığı bu 11 yıllık süreçte, toplumda ‘ötekileştirmeyi’ arttırarak, yaşam biçimine çok kabaca müdahale etmesi, yandaş olarak oluşturduğu Sermayenin inşaat odaklı ve rant eksenli bir birikim yaratma gayreti toplum katmanlarında büyük bir tepki yarattı.
 
  İlk başta, AKP için yandaş sermayeye devletin olanaklarını sunmak ve kendi zenginini yaratmak temel amaçtı. Bu düşünce ile yola çıkan AKP için, yandaş sermayeye ivme kazandırmak, amaçladığı otoriter İslami neo-liberal rejimin inşasına katkı sağlamakla eşdeğerdi.
 
  Bu amaçla büyük kentlerin talan edilmesi gerekti. Bunun için her yol mubahtı, bu şekilde kent rantının talan edilmesi gerekiyorsa edilmeliydi. Nitekim oluşturma fırsatı bulduğu sermaye grupları bu yolla palazlandırıldı.
 
  Bu amaçla da TOKİ öncülüğünde kontrolsüz, başına buyruk devasa imar faaliyeti, yeni yandaş sermayedarı palazlandırmanın, ama aynı zamanda rejime taban yaratmanın önemli bir aracı, politika taşı haline geldi” dedi.
 
 
 
  Medyayı susturma girişimleri
 
  CHP Hatay Milletvekili Ediboğlu gezi direnişi değerlendirmesinde ayrıca özetle şu görüşlere yer verdi;
 
  “Erdoğan’ın alkol tüketimi ve kürtaj gibi konulara ek kısıtlamalar getirmesi, ülke nüfusunu artırmak için her kadının en az üç çocuk doğurması çağrısı, halkın yediği ekmekten, özel televizyon kanallarında kendilerince uygunsuz gördükleri sahnelerin sansürlenmesine, gençlerin giyeceği kıyafetten, hangi ortamlarda bulunacaklarına kadar özel yaşam alanlarına müdahalelerde bulunması, halkın bir çoğunun tepkisini çekti. Medyayı susturma girişimleri sonucunda ise Gazetecileri Koruma Komitesi'nin verilerine göre Türkiye'de İran ya da Çin'den daha fazla tutuklu muhabir bulunuyor.
 
 
 
  Öyle ki, artık yalaka, yandaş basın ve kamu görevlileri de toplumdaki kutuplaştırmayı artırma adına gemi azıya almıştır. Kendilerine belki çıkar sağlamak ve belki de ismini ezberleterek daha üst görevler bekleme adına şimdilik bize çok absürt gelen açıklamalarda bulunuyorlar.
 
  Talan ekonomisi yaratmada İstanbul’u bu plan için merkez olarak seçen AKP hükümeti (Kanal İstanbul, 3.köprü, 3.havaalanı v.s), hesaba katmadığı en sert direnişi ve darbeyi de İstanbul’da yedi. Hesaba katılmayan bilinçli İstanbul halkı ve genci Erdoğan’ın karizmasına izi çıkmayacak kalıcı bir çizik attı. Başkanlık ve Cumhurbaşkanlığı rüyalarının adeta kabusu oldu.
 
 
 
  Bütün bu yaşananlar yanında, artık hiçbir şey 31 Mayıs öncesine dönemez. Herkes hesabını İstanbul’da başlayan Gezi Parkı direnişinde ortaya çıkan ve sonrasında tüm ülkeye yayılan özgürleştirici enerjinin gücünü dikkate alarak yapmak zorundadır.
 
   Türkiye’de normalleşmeyi sağlamak için bir an önce, uzlaşı kültürünün önü açılmalı, halkın bir kısmını ötekileştiren tutum ve kararlardan vaz geçilmelidir. Gençlerin istekleri ile ilgili empati kurulmalı, hayat tarzlarına karışılmamalı, gelecek kaygıları giderilmeli, onları da bu süreçte aktif politikada yer almaları için cesaretlendirmeliyiz.
 
  Artık daha mutlu yarınlar yaratmada, Türkiye’nin yakın tarihine yeni bir kırılma noktası ya da milat olarak geçen, Gezi Parkı direniş ruhu önümüzü ve politikalarımızı aydınlatacak ve yol gösterecektir”

Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet