Yapılan muhtelif açıklamalardan dolayı Hatay’daki yurttaşların endişe içerisinde olduğunu ifade eden Nermin Yıldırım Kara, “Her gün deneyimlediğimiz üzere iklim krizinin etkisiyle hava sıcaklıkları günden güne artıyor. Özellikle bu sene geride bıraktığımız günlerde, küresel sıcaklık artışlarında rekor ölçümler elde edilmişti. Deprem bölgesine bahsi geçen sıcak hava dalgalarının yansıması daha da yıkıcı oluyor. Klimasız çadır ve konteynırlarda hissedilen sıcaklık çok üst seviyelere gelmiş durumda. Yurttaşlar en azından biraz serinlemek için sahillere yöneliyor. Samandağ, Çevlik, Arsuz, Gözcüler, Payas, Dörtyol ve Burnaz gibi sahillerde yurttaşlar denize giriyor. Lakin, 24 Temmuz 2023 tarihinde, Arsuz sahilinden alınan numuneler bütün Hatay halkını endişeye sürükledi. Arsuz İlçe Sağlık Müdürlüğü’nün bildirdiği üzere; muhtelif izlem noktalarından alınan yüzme suyu analizi belli parametreler çerçevesinde uygun görülmemiş ve halk sağlığını tehdit etmesi olası olarak gözükmüştür. Bu yönden Arsuz Kaymakamlığı’na yapılan bildirimde denizlere girişlerin engellenmesi istenmiştir. Aynı gün içerisinde Arsuz Kaymakamlığı’nca yapılan başka bir duyuruda analizlerin tekrarlandığı ve denizlere girilmesinde herhangi bir sakınca olmadığı ilan edilmiştir. Aynı gün içerisinde yapılan farklı bildirimler yurttaşlar tarafından güvenli açıklamalar olarak görülmemektedir.” dedi.

 

YETKİLİ KURUMLAR VE VALİLİK AÇIKLAMA YAPMALI

 

Yurttaşların yapılan yüzme suyu analizine dair şeffaf bilgilere ulaşması gerektiğini vurgulayan Hatay milletvekili, “Hatay’da aşılama oranı düşük seviyede izliyor ve sağlık hizmetleri düzgün şekilde verilemiyor. Artan sıcaklıklarla farklı hastalıklar ortaya çıkıyor. Salgın hastalık tehdidi de oldukça yüksek. Şimdi bir de deniz suyunda bulunabilecek zararlı maddeler, özellikle çocuklarda ishal ve enfeksiyona bağlı hastalıkları çoğaltacaktır. Bu bağlamda; ikilik doğuracak açıklamaları bertaraf etmek için valilikten ve yetkili kurullardan açıklama bekliyoruz. Yalnızca Arsuz değil bütün sahillerimizin ve yüzme sularımızın doğru analizleri yurttaşlarla paylaşılmalı, doğru açıklamalar kamuoyunda yaygınlaştırılmalıdır. Bunlar geçiştirilecek meseleler değil, söz konusu olan halk sağlığıdır. Depremzedelerin buradaki kırılgan durumu da ayrıca göz önünde bulundurulmalıdır.” dedi.