Skip Navigation Links

Sanayiciye destek olmak insanlığa hizmettir..

2012 yılını sanayici açısından değerlendiren Tufan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, aynı zamanda 2013 yılı umutlarını da anlattı.

Ekonomi   A+a-

 
 

 
 
 
 
Yatırımlarıyla milyonlara iş, aş imkanı sunan, ülke ekonomisine katma değer üreten, ihracatıyla ekonominin büyümesine vesile olan sanayiciye destek olmanın aynı zamanda insanlığa hizmet anlamına geldiğini belirten Tufan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan:
Sanayiciye destek olmak insanlığa hizmettir..
İskenderun Körfezi’nde Hatay’ın Dörtyol Ve Payas ilçelerinde demir-çelik, eğitim, nakliyat ve akaryakıt sektörlerinde faaliyet gösteren Tufan Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, 8. Gün Gazetesi Ve 8. Gün Haber Portalı Sahibi Ve Yazı İşleri Müdürü Gökhan Gökpınar’ın sorularını yanıtladı.
2012 yılını sanayici açısından değerlendiren Tufan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, aynı zamanda 2013 yılı umutlarını da anlattı.
Başarılı işadamı Tufan, Ortadoğu’daki “Arap Baharı” olarak adlandırılan ayaklanmaların “Arap Cehennemi”ne dönüştüğüne dikkat çekerek, Ortadoğu’daki iki yıllık karışıklık döneminde Türk ihracatçıları, müteahhitleri ve yatırımcıların büyük bir zarara uğratıldığının altını çizdi.
Tufan Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, demir-çelik sanayicisi açısından 2012 yılını bakın nasıl değerlendirdi: “Bildiğiniz üzere 2008 yılının Temmuz’unda başlayan bir kriz, küresel krizin dalgası yayıla yayıla 5 yıldan beri devam ediyor. Böyle büyük krizlerin 1 veya 2 yıl süre içinde bitmesi pek beklenmez.
Bu kriz döneminde 2012’e kadar gelen süreçte çok iyi idare ettik. Bu süreçte tek başımıza hareket etmedik. Paydaşlarımızla, çevremizde bu sektörde bulunan kişilerle birlikte hareket ettik. Zaman geçtikçe dünya ülkelerinde, demir-çelik sektöründe olan firmalar kendi ülkelerinde destek bulmaya başladılar. Korumacılık sistemi gelişti. Bütün ülkeler kendi sanayicilerini koruma altına aldılar. Biz 2011 yılının sonuna kadar çok ilerlemeler kat ettik. 2012 yılı da demir-çelik sektörü ve bölgemiz açısından büyüme yılı oldu. Türkiye’de demir-çeliğini yaklaşık yüzde 45’ini bölgemiz üretiyor.
Yıllık 18 milyon ton, bizim açımızdan baktığımız zaman işlerimiz çok mu iyi oldu? Hayır! Bu sene kapatmadık ama küçüldük, büyüyemedik işlem hacimlerimiz daraldı, bölgemizde ki rokasyon olarak yakın bölgelerde ki, İran, Irak, Suriye, Lübnan, Fas, Cezayir, Tunus tamimiyle birlikte bunlarda başlayan son 2 yılda ki Arap baharı dediğimiz olay, maalesef Türkiye’de Arap cehennemine dönüştü. Bize çok getirecek dediğimiz işleri getiremedik. Müteahhitlerimizi kovdular, paralarımızı ödemediler. Böyle olunca haliyle sanayiciye de yansıyor. Böyle bir ortamda 2012 yılını geçirdik. Biz sanayiciler olarak önümüzde ki yıllarda tekrar 2012 yılında ki ortamın bir daha gelmesini istemiyoruz. Dışarıdan bakıldığında sanayici hep büyütmek, istihdam yaratmaktır, fakat şartlar öyle çok zorluyor ki, bırakın istihdam yaratmayı elimizde ki mevcut elemanları da çıkartmak zorunda kalıyoruz. Örneğin bölgemizde açılmış en geniş yassı ürünlerinde ki firma olan MMK tesisleri, 600 işçisine izin verdi. Yarın İsdemir veya başka bölgede ki sanayiciler aynısını yapacaklar. 2012 yılının bu kadar darbeli ve sıkıntılı geçmesine rağmen çok dirayetli bir şekilde ayakta kaldık. Ben inanıyorum ki 2012 yılını hiçbir sanayici, hiçbir işletmeci bir daha görmek istemeyecektir.”
“Sanayici Kazandığını Yine Yatırıma Dönüştürmek Zorunda!!!”
Tüm yaşanan sıkıntılara, olumsuzluklara, Dünya’da ve Ortadoğu’da devam eden krize rağmen sanayicinin yatırımlarını sürdüğü gerçeğine dikkat çeken Osman Tufan, “Sanayici, sanayiden kazandığını tekrar sanayiye veriyor. Eğer kendinizi geliştiremeseniz ivme kazandıramazsanız, dünyada gelişen teknolojiye ayak uyduramazsanız veya teknolojinin yanına yeni katma değer yaratan ürünler koyamazsanız, hep geri planda kalırsınız. Bunun için sanayicimiz bunun farkında muhakkak ki yeni yatırımları, yeni gelişmeleri ve dünyanın beklediği yeni kaliteleri ortaya koymak zorundadır. 2012’de hep söylenen bir söz var “Tüneldeki ışık gözüktü” gerçekten finansman konularında gözüktü. Sanayide de 2012 yılında artık ışık belirlendi. 2013 yılına doğru sanayicimizin yavaş yavaş açıldığını hissediyoruz. Burada tek başına sanayici de olmuyor, sanayiciye yine güzel bakış açıları var. Burada aslında finansal ya da devletin yatırım yapan sanayiciyi koruması açısından çok önemli tedbirler bekliyoruz. Yıllardan beri konuşuyoruz, ucuz maliyet, ucuz enerji diyoruz ama tam aksine büyük zamlar yapılıyor. Buradan devlete sesleniyorum; hafta sonları bütün sanayicilere ucuz enerji versinler. Cumartesi, Pazar insanlar nihayetinde tatildeler. Enerji fazlalığı çıkıyor, sanayici 2013 2014 yıllarında kendini daha çok ayakta tutabilsin. Yatırım yapmak istihdamı sağlamak demektir. Biz istihdamda geri ülkeyiz, madem istihdamın olmadığı yerde anarşi olur, terör olur, yoksulluk olur, fakirlik olur, o zaman verin sanayicilere uygun kredileri, uygun çalışma alanlarını verin bizde istihdam yaratalım. İşsiz insanlarımız kendilerini başka yerlerde aramasın, hırsızlıklar olmasın, gasplar olmasın, terör olmasın, savaş olmasın. Savaşlar baktığınız zaman tamamiyle menfaati olan kişilere yarıyor. Bizim teröre ayırdığımız bütçe neredeyse 100 milyon dolarları geçti. Bu paraları sanayicilerimize verseler, orada ki bulunan vatandaşlarımızın, fakirlerin daha çıkmasını engelleyebilseydik, inanıyorum ki bu fabrikalarımız daha çok gelişecek ve dünyanın çok farklı yerlerine güzel satışlar yapacaklar. Bunun içinde sanayimizin büyümesi lazım. Bunun için yer lazım organize sanayi bölgeleri lazım buraların devlet tarafından altyapılarının hazırlanıp sanayiciye sunulması lazım. OSB diyorsunuz yapacaksınız arsa yok, zaten arsa fiyatları uçmuş gidiyor. Sanayicimiz tek başına bunları yapıyor ama yetmiyor. Bölgemizde Türkiye’nin rokasyon olarak en iyi bölgesi, körfeze, Orta Doğu Ülkelerine, Kuzey Afrika ülkelerine inanılmayacak yakın bir bölgeyiz. Bölgemizin sanayicilerini işletmecilerini daha çok teşvik edeceksiniz ki bölgemiz şaha kalksın. Bu bölgede çalışan bütün kesimi tebrik ediyorum. En yakın komşumuz Suriye’de milyonlarca dolarlık ihracat yaptığımız yer tıkandı, buna rağmen sanayicimiz tüm finansman kuruluşlarına olan borçlarını geciktirmeden ödüyor. Vatanına, milletine, halkına düşkünlük bence budur. Bu bölgeye devletimizin bakış açısının çok farklı olması lazım.” Dedi.
“Doğu ve Güneydoğu’nun Potansiyeli Körfeze Akar”
Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in çılgın proje olarak adlandırdığı Hassa Tüneli projesinin İskenderun Körfezi’ne katkılarını anlatan Tufan Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, “O söylenen proje devasa bir proje, Sayın Bakanımızın özellikle bu konuya duyarlılık göstermesi sanayicileri çok mutlu ediyor. Hassa Hatay’ın geri kalmış farklı bölgelerden bir tanesi orada devletin bu işe aktaracağı arsaların veya tahsis edeceği arazilerin fazla olacağı çok doğru. Sayın Bakanımızın bölgemize göstermiş olduğu mütevazi davranışlarından bir tanesidir. Hatay’daki milletvekillerinin hepsinin destek vermesi, Hatay için yeni bir kapı, Orta Doğuya yeni bir oluşumun çıktığını gösteriyor. Bu Gaziantep, Kahramanmaraş, Mardin tamamının Akdeniz’e ulaşmasını sağlayacak bir proje. Bu konuda hepimize çok büyük görevler düşüyor. Burada en önemli özellik tamamıyla sanayiye ve ihracata yoğunlaşmak. O bölgede ki arazilerin, hem hazine arazilerinin çok olması hem de diğer halkımızın da arazilerinin olması bazı arazi rantçılarının önünü kesecektir. Bu Hassa projesi Türkiye’nin daha da ileri bir konuma getirecektir ve Hatay’ın da 1 numara olmasına vesile olacaktır.
  
“Her bölgenin Üretim İhtisası Başkadır”
İskenderun Körfezi’nde ürün çeşitliliğinin artırılması, demir çelik, profil, sac ve diğer ürünlerin “Niha-i ürün” olarak da bölgede üretilmesi hususunda da görüşlerini dile getiren Osman Tufan, “Her bölgenin bir çalışma esası vardır. Her bölgede her şeyi yapamıyorsunuz. Örneğin tekstil dediğinizde Denizli ve Bursa bölgeleri ön plana çıkıyor. Demin demiştim katma değeri yüksek ürünler üretmeliyiz. Bunların da en büyük sebebi, eğer sizler Kobilere gerekli bu OSB’de ki kolaylıkları sağlayabilirseniz küçük yatırımcı dediğimiz, çatal, bıçak, masa gibi yan ürünlerin tamamını burada üretebilir. Siz o insanları buraya gelmeye teşvik edemezseniz ne olacak? Şuanda Kayseri’ye bakın 5-6 tane Organize Sanayi Bölgesi olmuştur. Gaziantep’e bakın 7 veya 9 tane OSB oluşmuştur. Bize baktığınızda bir Payas Organize Sanayi Bölgesi, İskenderun Organize Sanayi Bölgesi var. Erzin OSB’yi 7 yıldan beri açamadık. Osmaniye Organize Sanayi sonradan açıldı ama bizi geçti. Bazı prosedürleri çözmek gerekiyor. Bugün araba veya ev alacak olun bütün bankalar size çok rahat destek veriyor. Peki yatırım yapacağız, makine alacağız. Bunlar için destek vermiyorlar. Çünkü bunların tamamında yabancı sermaye var. Bizim hiçbir zaman üretim yapmamızı istemiyor. Devletimiz burada çıkacak ortaya, bankaya diyecek ki; “Türkiye’ ye geliyorsan senin yüzde 50 tüketiciye kredi veriyorsan, yüzde 50 de sanayiciye kredi vereceksin” KOBİ’leri destekleyin uzun vadeli kredilerle bakın o zaman nasıl gelişiyor olaylar. Ama siz günlük faizler, krediye tahsis edilirse bunun altında nasıl çalışacak KOBİ’ler. Her şeye aniden kredi veriyor bankalar. Bunları defalarca Milletvekilleri, bakanlar belirtiyor önemli olan yatırımcıyı korumak, yatırımcının daha çok istihdam yaratacak, fabrikalar kurmamız lazım. Siz böyle küçük üretimler yapamazsanız, destekleyemezseniz bu Türkiye’nin cari açığını nasıl kapatacaksınız. “ diyerek önemli bir hususa dikkat çekti.
“Sindire Sindire Büyüyeceğiz”
Tufan Şirketler Grubunun önümüzde ki yıllardaki hedeflerini de anlatan Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, “Biz yeni kurulmuş 7 yıldan beri gelişen bir firmayız. Öyle hesapsız büyümek, orantısız büyümek insanları her zaman zor durumda bırakır. Amacımız sindire sindire büyümeyi sağlamaktır. Şirketler grubu olarak demir-çelik, nakliyat, petrol, ve eğitim kurumlarında çalışıyor. En önemli hedeflerimizden bir tanesi eğitim konusudur. Eğer geliştirebilirsek, devletimizin verdiği teşvikleri bölgemize getirebilirsek bir eğitim kurumu kazandırmak. Önümüzde ki yıllarda ekonomi ve dünyada ki bu krizler kendini hafifletirse, Tufan Şirketler Grubu’nun en büyük atağı eğitim olacaktır. Eğitim bir ülkenin temel taşıdır. Siz ne kadar çok insanlara eğitim, öğretim ve okumaya teşvik ederseniz bakın gelişim ona göre daha çok yükselir. Eğitim sürekli insanın kendini yukarı doğru götürdüğünü görüyorsunuz. Bunun için Tufan Şirketler Grubu olaraktan insana yapılan yatırımı hiçbir zaman kötü olmayacağına inanıyoruz. Önümüzde ki yıllarda eğitim konusu Tufan Şirketler Grubunda Demirçelik 1. Sıradaysa eğitimde 2. Sırada yerini alacaktır.” Dedi.

“2013 yılı İkinci Çeyreğinden İtibaren Düzelmeler Başlar..”
2013 yılı ile ilgili umutlarına da vurgu yapan Tufan Şirketler Grubu’nun Yönetim Kurulu Başkanı Osman Tufan, “Hiçbir şeyde kalbinizde pırpır etmiyorsa umut, bir sonuç alamazsınız. Yarın bugünden daha iyi olacak demelisiniz. Bunu diyemezseniz insanın yaşam zevki kalmaz. Siz kalbinizde, beyninizde sürekli bir umut yapmak zorundasınız. 2013 yılında bu politikalar devam ederse birbirimizi seversek, birbirimizi sayarsak ve Türkiye’nin menfaatlerine politikalar üretilirse 2013 yılını ekonomistlerin de söylediği gibi, ilgili bakanlarımızın söylediği gibi 2. çeyrekten sonra hayırlı bir yıl olacağını tahmin ediyorum. Buna göre hazırlanıyoruz. Çok sıkıntılı günleri geçtiğine inanıyorum. Işığın rahat gözüktüğünü, koşamayacağız ama daha istikrarlı daha emin adımlarla gitmemiz gerektiğine inanıyorum. Siyasilerin çok doğru kararlar vermeleri çok önemli. Gündem değiştirmekle hiç bir şey olmaz önemli olan, halkımızın milletimizin faydasına olan şeyleri gündeme getirmektir.” Dedi.
 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet