Osmaniye OSB Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu’nda Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ moderatörlüğünde, Sabah Gazetesi Yazarı Şeref Oğuz ve Tosyalı Holding Satınalma Grup Başkanı Bülent Saygılı’nın Türkiye ve global ekonomiye yönelik değerlendirmeleriyle tamamlandı.

MHP Osmaniye Milletvekili Ruhi Ersoy, Osmaniye il protokolü ve sanayicilerin katıldığı 5’nci Ekonomi Zirvesi’nin açış konuşmasını yapan Osmaniye OSB Başkan Vekili Şerif Tosyalı, katılımcılara teşekkür etti.

Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ moderatörlüğünde, Sabah Gazetesi Yazarı Şeref Oğuz ve Tosyalı Holding Satınalma Grup Başkanı Bülent Saygılı’nın ekonomideki gidişat ve öngörülerini ilgiyle dinleyen sanayiciler, notlarını almayı da ihmal etmediler ve soru-cevap bölümünde interaktif sohbetle de meraklarını giderdiler.

Ekonomi Zirvesinin açış konuşmasını yapan Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ, ekonomideki dalgalanmaları uçağın türbülansa girmesine benzetti ve önce pilotun görevinin uçağı havada tutmak sorumluluğuna dikkat çekti.

Enflasyon ve işsizlikten çok ekonomiyi döviz kurlarındaki hareketliliğin önemli olduğunu belirten Hakan Güldağ, doların seyrini gidişatını anlatmanın o kadar kolay olmadığına vurgu yaparak, “taşı delen suyun gücü değil, damlaların sürekliliği” dedi.

Şirketlerin kriz dönemlerini nasıl yönetmesi gerektiğine vurgu yapan Hakan Güldağ, uygulamada kriz ortamını birebir yöneten kişilerden birisi olan Tosyalı Holding Satınalma Grup Başkanı Bülent Saygılı’ya sözü bıraktı.

Tosyalı Holding Satınalma Grup Başkanı Bülent Saygılı yaptığı kısa değerlendirmede, “eskiden uçağa bindiğinizde türbülansa girer ise emniyet kemerini bağlayınız diye anons edilir. Bundan sonra dünya sürekli türbülansta sürekli siz kemerlerinizi takılı halde tutacaksınız, sürekli koltuğunuz dik olacak ve sürekli uyanık olacaksınız. Şimdi dünyanın geldiği nokta şu, bizim Türkiye olarak enerjimiz yok, hammaddemiz yok sadece insanımız var ve toprağımız var. Bu ortamda ayakta kalabilmek için herkesten farklı şeyler bilmemiz gerekiyor. Şu anda kurum yükselmesi herkesi çok kara kara düşündürebilir. Ancak dünya ekonomisi bizim dışımızdaki ekonomi bu yıl yaklaşık 3.1 büyüyecek. %3.1 büyümesi demek dünyanın gelişmiş ülkelerde çok hızlı büyüyor şu anda aslında bizde ihracat potansiyeli var. Fakat bunu yapabilmek şu anda 1 günde olabilecek bir şey değil buna hazırlıklı olmamamız gerekiyordu. Türkiye buna hazırlandı mı? Hayır. Çünkü biz son 3 yıldır içeride çok iyi bir pazar var diye hep içeri masraf kıldık. İçeride tüketimi arttırdık. Fakat bunu hızlı toparlayabiliyor muyuz? Toparlayabiliyoruz, çünkü bir tecrübemiz var. Ben bu saatten sonra Türkiye’nin hızlı bir şekilde ihracat katına geçmesi gerektiğini söylüyorum. Kapasitesini ihracat için kullanması gerektiğini söylüyorum. Bunun için atık veya israfı ortadan kaldırmamız lazım, kısaca ihracat yapmamız lazım. Ticaret fazlası vermeden bunları kontrol edemeyiz. Çünkü enerjiyi dışarıdan alıyoruz, hammaddeyi dışarıdan alıyoruz ve bunu içerideki bir büyüme için yaptığımızda dışarıdan borçlanmamız gerekiyor, bu borçlanma katlandığı zamanda borcu veren ne derse onu yapmak zorunda kalıyoruz. Kabaca şunu söylemek istiyorum. Herkesin ihracat takımı iç piyasa satış takımının daha güçlü olması lazım”