Skip Navigation Links
Enerjisa-Toroslar

Aileniz Sizden Ne Bekler?

İnsanın anneye biyolojik vefa borcu var. Babaya da fizyolojik vefa borcu olabilir.

Aileniz Sizden Ne Bekler?

Eğitim   A+a-

 İskenderun Teknik Üniversitesi Konservatuar Bölüm Öğretim Elemanı Recep EKİNCİ’NİN yürüttüğü, “Sosyal Etkinliklere Katılım Projesi” kapsamında; “AİLENİZ SİZDEN NE BEKLER” konulu söyleşi, Ders Öğrencilerinden, Gözde GEDİKLİ tarafından hazırlanıp sunulmuştur.
 
AİLENİZ SİZDEN NE BEKLER 
 
İnsanın anneye biyolojik vefa borcu var. Babaya da fizyolojik vefa borcu olabilir. 
Her ailenin çocuklarından bazı beklentileri vardır. Bunların başında ilk önce kendi ailesine, sonra çevresine ve de en önemlisi vatana, millete hayırlı evlat olması gelir. 
Her anne baba çocuklarının iyi eğitim almaları için ellerinden gelen her şeyi yaparlar. Bunun karşılığında çocuklarının da çaba sarf etmelerini ve başarılı olmalarını beklerler. Bizleri yetiştirirken içinde yaşadığımız toplumun değer yargılarına sahip çıkmamızı isterler. Bazı aileler de vardır ki; onlar yaşayamadıkları çocukluk ya da gençliği (hayallerini) kendi çocuklarında yaşamak isterler. Bizler evlatlar olarak onları anlamaya çalışmalıyız. Her zaman için isteklerimizi, taleplerimizi imkanlarımız dahilinde onlara sunmalıyız. Üstesinden gelemeyecekleri (içlerine sindiremeyecekleri) her şeyden kaçınmalıyız. 
Hayat bazen koşturmaca ve mücadelelerle geçer ve insanı yorar. Ancak bunlar anne babamızı ihmal edip arayıp sormaya engel olmamalıdır. 
Bize ihtiyaçları olduğunda yanlarında olmak, onların hayır dualarını almak işte bu bizden görecekleri en güzel şeydir. Ben ailemin düşüncelerine yakışır, benimle gurur duyacakları bir evlat olmak için elimden geleni yapmaktayım. 
 
- Daha ana rahmindeyken bebek tüm organlarını, aklını dahi annesinin bedeninden alır. Hatta annesinin kanı ile beslenir. Doğar, büyüyene kadar annesinin sütü ile beslenir. En zahmetli hizmeti yine anne görür. Bu nedenle anne hakkı asla ödenemez.
Baba ise çocuğunu doğumundan itibaren onun beslenip büyümesi için, sıcak bir yuvada büyüyebilmesi, ileriki yaşlarda, güven içinde eğitimini tamamlayabilmesi için baba maddi manevi tüm imkanları, tüm zaruretlerini görebilmesi için çocuğun kullanımına sunar. 
 Hem anne, hem de baba koşulsuz bunca fedakarlık ve sunumu, çocuğun sağlıklı büyümesi. Sosyal hayata hazırlanması, güven içinde gelişebilmesi için koşulsuz, sorgusuz yapar. 
Bunca FEDAKARLIĞIN KARŞILIĞI OLARAK DA EBEVEYNLER ÇOCUKLARINDAN TEK BİR ŞEY İSTER.
OKUMALARI, BAŞARILI OLMALARI, GELECEĞE GÜVENLE BAKABİLMELERİNİ, İYİ BİR EVLİLİK YAPIP, SAĞLIKLI ÇOCUKLARININ (TORUNLARININ) OLMASINI, BİRAZDA SAYGILI OLMALARINI İSTERLER.
EN ÖNEMLİSİDE, HAYELLERİNİN GERÇEKLEŞMESİNİ BEKLER. 
ÇOCUK BU DENLİ KARŞILIKSIZ HEP VEREN EBEBEYNE BİLİNÇALTINDAKİ BİLGİYLE KENDİNİ AĞIR BİR BORÇ BATAĞINDA HİSSEDER. ONU ÖDEYEMEME KORKUSU İLE ANA BABAYA, ÇOCUK SOSYAL HAYATTA, OKUL HAYATINDA, AİLE İÇİ İLİŞKİLERDE BAŞARISIZ OLDUĞUNDA BUNU KAMUFLE EDEBİLMEK, BECERİKSİZ OLMADIĞINI ANLATMAK ADINA, SUÇU AİLENİN ÜZERİNE ATAR. 
Mazeretler yığınına bürünür, sizin şu davranışlarınızdan, bu eksikliklerinizden, başkalarından daha az ilginizden diye mazeretlere sığınır ve ebeveynlerini saldırı bombardımanına tutar. Bunu yaparken de iki şeyi görmezlikten gelir;
Ana rahminde başlayan, bebeklik serüveni ve o yaşa kadar gelişteki sınırsız ve sorgusuz yapılan nice fedakarlıkları görmezlikten gelirler. 
Bir diğeri de anne, babanın eksikliklerini başkalarının (diğer ailelerin) fazlalıkları ile mukayese ederken, diğer ailelerin eksikliklerini görmezlikten gelirler.
Diğer taraftan kendi arkadaşlarının fazlalıklarını başarıları ile kendi beceriksizliklerini ve eksikliklerini mukayese etmeye, telaffuz etmeye dahi cesaret edemezler. 
Nerede kim aile eksikliklerini lokal olarak gündeme getirip başarısızlıklarını onların bu eksiklikleri ile örtüp büründürüyorsa bilmelisiniz ki o çocuk hatta gençler kendi eksikliklerini, başarısızlıkları ile yüzleşmeye cesaret edemeyenlerdir. Bu kişiler bugün de böyledir, yarın da hatta yaşlanınca dahi kendi zafiyet ve beceriksizliklerine mutlaka bir mazeret, bir sorumlu bulacaklardır. Çünkü bu onların (tek becerileri) beceriksiz yaşam tarzlarıdır, kötü huylarından gelir.
Çocuklarınıza şunu söyleyin: Benim sana sunduğum biyolojik, sosyolojik, fizyolojik hatta biraz da felsefi olarak sunduğum yaşam standardının aynısını sende öncelikle kendine, kendi eşine, çocuğuna sunabilirsen, seni başarılı sayarım ve tüm haklarımı sana helal ederim deyin. Ömrünüz yeterse göreceksiniz ki, sizin ona sunduğunuz hayat standartlarının ancak yarısı kadarını dahi kendi ailesine, kendi çocuğuna sunamayacaktırlar. Sunsalar da bir şeyler mutlaka eksik kalacaktır. En kötüsü de başarısızlıklarının gerekçesini kendinde değil, başkalarından olduğuna önce kendini inandıracak, başkalarını da inandırmaya çalışacaktır.
En kötüsü de kendi çocuklarına kötü emsal teşkil edecek ve çocukları da kendisi gibi baba ve annelerinin kusurlarını ortaya çıkarmaya ve başarısızlıklarını kendi baba ve annelerinin üzerine atacaklardır. 
 
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş