Skip Navigation Links

FETÖ'cülerin Yargılanmasına Hatay'da Başlanıyor!

İlk İddianame Kabul Edildi!

FETÖ'cülerin Yargılanmasına Hatay'da Başlanıyor!

Gündem   A+a-

 
Hatay Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında aralarında asker ve polislerin de olduğu 44’ü tutuklu biri firari 45 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet ve 5 yıldan 15 yıla kadar çeşitli hapis cezaları istemiyle hazırlanan 112 sayfalık iddianame, Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
 
Hatay’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ilgili askerlere yönelik hazırlanan iddianamede, darbenin gerçekleşmesi halinde tutuklanacak kişilerin konulması için parmaklıkları olan depo tespiti yapıldığı belirtildi. İddianamede, tutuklu sanık Hasan Polat’ın bağlı olduğu 6. Tümen Komutanı tarafından oluşturulan Whatsapp grubundan gönderilen ortak mesajla darbeye destek verilmeyeceği şeklinde emir verilmesine rağmen herhangi bir cevap yazmadığı, bunu alt birimlerine iletmediği ve emri uygulamadığı belirtildi.
Darbe gecesi yaşananlar ve sonrasında planlananlarla ilgili görgü tanıklarının da ifadesine yer verilen iddianamede, adı geçen sanıkların FETÖ/PDY’ye üye oldukları, darbe girişimi içerisinde bizzat yer aldıkları, darbe girişiminde bulunan ve TSK içerisinde yuvalanan terör örgütü mensuplarınca hazırlanarak kuvvet komutanlarına gönderilen “Sıkıyönetim Direktifi” adlı belgeyle sözde “Hatay sıkıyönetim komutanı” olarak dönemin 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat’ın belirlendiği ifade edildi.
Valinin telefonunu açmayıp, 3. sınıf emniyet müdürüyle görüşmüş .
Darbe girişimi gecesi o zamanki Hatay Valisi Ercan Topaca tarafından aranan Hasan Polat’ın telefona cevap vermediği ancak Hatay Emniyet Müdürlüğü içerisinde herhangi bir sorumlu görevde bulunmayan firari eski 3. Sınıf Emniyet Müdürü Ersan Özkan ile telefonda görüştüğünün tespit edildiği de iddianamede yer aldı.
İddianamede, Polat’ın Hatay Emniyet Müdürlüğünde alınan ifadesinde, o gün tanımadığı bir numaradan, kendisini emniyet müdür yardımcısı olarak tanıtan bir şahıs tarafından arandığını beyan ettiği aktarılırken, telefonun dijital incelemesinde silinen verilerden telefon rehberinde Özkan’ın kayıtlı olduğunun ve daha öncesinden de irtibatta olduklarının belirlendiği ifade edildi.
Polat ayrıca, Emniyet Müdürlüğünde verdiği ifadesinde şunları söyledi:
“16 Temmuz günü saat 00.53’de beni Emniyet Müdür Yardımcısı Ersan Özkan olarak tanıtan bir şahıs aradı ve bana ‘Bir emriniz var mı komutanım.’ dedi. Ben de ‘Yok böyle bir şey. Bir emrim de yok.’ diyerek telefonu kapattım. Ersan’ın beni aramasının darbe girişimiyle alakalı olduğunu düşünüyorum. Ersan, bu darbe girişiminde benim emrimde hareket etmek istemiştir. İkbal beklentisi içerisinde kendisini benim mesaj emrinde geçtiği şekilde sıkıyönetim komutanı olarak atandığımı bir yerden öğrenmiş olacak ki kendisine Hatay İl Emniyet Müdürü görevini vereceğim beklentisiyle beni aradığını düşünüyorum.” 
İddianamede ayrıca, Polat’ın sözde sıkıyönetim komutanı olarak atandığı bilgisinin öğrenilmesi üzerine bir vali yardımcısı tarafından kontrol edilmek amacıyla arandığı ve “Sayın komutanım sıkıyönetim komutanı ilan edilmişsiniz. Kelepçe takmaya siz mi gelirsiniz biz mi gelip teslim olalım.” diye sorulduğu, Polat’ın da “Duruma bakıyoruz, değerlendiriyoruz. Henüz belli bir şey yok.” şeklinde cevap verdiği ifade edildi. 
Hasan Polat’ın gözaltına alınmasının ardından arama yapılan odasındaki masasında, “Sıkıyönetim Direktifi” başlıklı belgeye ulaşıldığı aktarılan iddianamede, değişik rütbelerde general ve subaylardan oluşan atama listesiyle ihtiyaç duyulacak ilçelerde sıkıyönetim komutanı belirlenmesi ve görevlendirilmesini içeren el yazısı notu bulunduğu da kaydedildi.
Aramada ayrıca, arz dosyası içerisinde, il sıkıyönetim komutanlarını gösterir liste, sıkıyönetim mahkemeleri görevlendirme listesi, sıkıyönetim direktiflerine uyulması, uyulmaması halinde sıkıyönetim komutanlıklarınca kanuni işlem başlatılması gerektiğini aktaran, İstanbul, Ankara’yı takviye edecek birliklerin takviye noktalarına ulaştığını belirten, söz konusu plana göre hareket edilmesini içeren mesaj formu olduğu tespit edildi.
İddianamede, tutuklu sanıklar eski 2. Hudut Alay Komutanı Albay Necmi Eroğlu ile o gün Eroğlu’na görevini devreden eski Kurmay Albay Mehmet Ali Tuna ve Hasan Polat’ın planlanan darbe girişiminden önceden haberdar oldukları da belirtildi. 
Sanıkların darbenin gerçekleşmesi halinde tutuklayacakları kişilerin konulması için uygun bir yer aradıkları, bu doğrultuda, 2. Hudut Alay Komutanlığında bulunan depoyu gezerek parmaklıklarının olup olmadığını kontrol ettikleri de iddianamede anlatıldı.
Konuyla ilgili Hatay Emniyet Müdürlüğünde bilgisine başvurulan bir üsteğmen de iddianamede de yer alan ifadesinde şunları söyledi:
“Necmi albay beni aradı ve ‘Tören alanındaki sandalyeleri koyduğunuz depoyu açman lazım, onun anahtarı sende mi, ivedi makamıma gel.’ şeklinde emir verdi. Ben de kışlada olmadığımı, ivedi gelemeyeceğimi ama başka bir arkadaşın kendisine yardımcı olabileceğini ilettim. Konuyu merak ettim ve yaklaşık yarım saat sonra arkadaşı aradım ve anahtarı niye istediklerini sordum. Arkadaşım olayı, ‘Alay komutanı apar topar depoya bakmak için aşağıya indi ve kontrol etti. (Bu deponun parmaklıkları da var değil mi?) diye sordu. Depoyu kontrol ettikten sonra ise (Tamam burayı kilitleyin, anahtarını da bana verin) dedi.’ şeklinde anlattı.”
Öte yandan, iddianamede ifadesi yer alan bir gizli tanık da darbe girişiminden daha önce Hasan Polat’ın eski 2. Ordu Komutanı Orgeneral Adem Huduti ile General Şükrü Kanatlı Kışlası’nda toplantı düzenlediklerini, bu toplantı hakkında 6. Mekanize Tümen Komutanlığına bilgi verilip verilmediğinin bilinmediğini söyledi.
Aynı gün Ahmet Tor Kışlasında da tüm rütbeli personelin katılımıyla sıradan askeri konuların konuşulduğu toplantı yapıldığını aktaran gizli tanık, burada, toplantıya katılmayanların kendi odalarından çıkmaması konusunda talimat verildiğini ifade etti.
Gizli tanık, darbe girişiminde önceki günlerde Polat’ın “Suriye’ye girilecek” diyerek Ahmet Tor Kışlasında konuşlu 3. Mekanize Tabur Komutanlığından tam teşekküllü bir mekanize bölük ile tank tabur komutanlığından tam teşekküllü bir bölüğü ihtiyat olarak hazır beklettiğini aktarırken, sınır birimlerinden 15 Temmuz gününden önce Ahmet Tor Kışlasına birlik kaydırıldığını, birlik kaydırılırken Polat’ın üst komutanlığından emir alıp almadığının araştırılması gerektiğini kaydetti.
İddianamede, dönemin 2. Hudut Alay Komutanı Albay Necmi Eroğlu tarafından, darbe girişiminin olduğu gece İskenderun’daki Polat’ın alınıp yönetime el koymak üzere il merkezine getirilmesi için bir zırhlı araçla bir kobra tipi silahlı zırhlı araç hazırlatıldığı ancak ilerleyen saatlerde darbe girişiminin başarısız olduğu anlaşılınca bu planın iptal edildiği belirtildi. Hatay’da Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimiyle ilgili hazırlanan iddianamede, 2. Hudut Alay Komutanlığı’nda 15 Temmuz’da yapılan sancak ve devir teslim törenine katılan tam teçhizatlı askerlerin törenin ardından sınır birliklerine gönderilmediği belirtildi.
Hatay 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen 112 sayfalık iddianamede, 15 Temmuz günü 2. Hudut Alay Komutanlığı’nda yaşanan olaylara yer verildi.
İfade tutanakları ve bilgi sahiplerinin beyanlarının da yer aldığı iddianamede, tutuklu sanıklardan eski 2. Hudut Alay Komutanı Kurmay Albay Mehmet Ali Tuna ile görevi o gün devralan Albay Necmi Eroğlu’nun darbe girişiminden önceden haberdar oldukları ve bu kapsamda çeşitli planlamalar yaptıkları belirtildi.
  1. Hudut Alay Komutanlığı’nda 15 Temmuz gündüz saatlerinde Tuna’nın görevini Eroğlu’na devrettiğini hatırlatılan iddianamede, 2014 ve 2016 yıllarındaki sancak devir teslim törenlerine ait belgelerin incelendiği aktarıldı.
  2.  
İddianamede, 15 Temmuz tarihinde yapılan devir teslim töreni sonrası tam teçhizatlı olarak törene katılan askeri personelin görevli oldukları sınır birliklerine gönderilmediği ve kışlada hazır bekletildiği tespitine yer verildi.
Bir önceki devir teslim töreninde yer alamamasına rağmen 15 Temmuz’daki törende askeri ambulansların ve askeri sağlık personelinin de detaylı olarak törene dahil edildiği aktarıldı.
Konuyla ilgili Hatay Emniyet Müdürlüğünde bilgisine başvurulan bir piyade binbaşı da iddianamede de yer alan ifadesinde şunları kaydetti:
“15 Temmuz günü 2. Hudut Alay Komutanlığı sancak devir ve teslim töreni yapılacaktı. Törenin sunumunu ben gerçekleştirdim. Tören saat 18.00’da başladı ve 18.55 gibi normal olarak sona erdi. 2. Hudut Alay Komutanlığı sancak ve görev devir teslim töreninin yazısını ben hazırlıyorum, bu tören yazılarını da ben hazırladım. Önceki devir teslim törenlerinde ne yazıyorsa büyük çoğunluğu aynıdır. Önceki tören yazılarıyla arasındaki farklar olarak, önceki törenlerde iştirak edecek birlikler prova günlerinde sabahtan alay merkezine gelip, akşam olunca prova bitince tekrar birliklerine geri dönüyorlardı. Yine önceki törenlerde törenlerin yapıldığı günün akşamında da törene katılan personel birliğine geri dönüyordu. Bu tören öncesinde eski Alay Komutanı Mehmet Ali Tuna ‘Birlikler 10 Temmuz günü alaya gelsinler, törenden sonra giderler’ diye yazdırmıştı.”
İddianamenin değerlendirme bölümünde ise Mehmet Ali Tuna tarafından 11 Temmuz 2016 günü yapılması gereken devir teslim töreninin geciktirildiği ve darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz tarihine denk getirildiği ifade edilirken, tören bahanesiyle görevli oldukları sınır birliklerinden çağrılan tam teçhizatlı askeri birliklerin ise tören sonrası sınırdaki görev yerlerine gönderilmeyerek bekletildiği ve darbe amaçlı kullanılmalarının amaçlandığı da kaydedildi.
O gece yaşananlarla ilgili iddianamede bilgisine yer verilen bir üsteğmen de 15 Temmuz saat 22.00 sıralarında Alay Komutanı Necmi Eroğlu’nun kendisini makam hattından aradığını belirterek, şunları söyledi:
“Bana görevli olduğum muhabere kısmına özel mesajların nasıl geldiğini sordu, telefonda bilgi vermeye çalışırken makamına gelmemi emretti. Ben de yanına gittim. Alay komutanının makamının önüne geldiğimde içeriden 39. Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hasan Polat’ın, eski alay komutanı Mehmet Ali Tuna ve yeni atanan komutanımız Necmi Eroğlu’nun birlikte çıktıklarını gördüm. Eski ve yeni alay komutanlarımız Polat’ı uğurladıktan sonra bana özel işlem mesajlarının nasıl geldiğini, nasıl alındığını sordu ben de kendilerine izah ettim. Bana Türkiye-Suriye hudut hattında özellikle bizim bölgemizde önemli gelişmelerin yaşandığını, bunlarla ilgili özel mesajların gelebileceğini bu nedenle sistemlerin faal olduğunu kontrol etmemi istedi ve gelen mesajları kendisine ulaştırmam için bir arkadaşımızın kışlada kalmasını emretti. Ben de arkadaşımı arayarak durumu bildirdim ve kışlaya gelerek geceyi orada geçirdi.”
Adınız
:
Mail
:
Mesajınız
:
Bu içeriğe ilk siz yorum yapın!
 
son gelişmeler
öne çıkanlar
deneme bonusu güncel giriş supertotobet